Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) İslam’ı insanlara ve cihana yaymak için hiç bir insanın katlanamayacağı eziyetlere ve sıkıntılara katlanmıştır. Kendi yakınlarının yaptıkları akıl almaz işkencelere dahi sabretmiştir. Hz. Peygamber, sabır konusunda da bizlere en büyük örnek olmuştur.

Bütün peygamberler sabreden kimselerdi; Bunlardan birisi de Hz. Eyyüp (A.S.) idi. Hz. Eyyüp seksen yıl huzurlu, mutlu, sağlıklı ve varlıklı olarak yaşadı. Ondan sonra Rabbim onu sabır sınavına tabi tutu. Bütün servetini, çocuklarını kaybetti. Yedi yıl hiç iyileşmeden, ayağa kalkmadan hasta yatağında yattı.

Sabır ve şükürle gönüllerimiz Allah’a yaklaşır. Gözlerden akan riyasız gözyaşları insanın mutluluğunu doruklara taşır. Sabreden kul Allah katında da yükselir hedefine yaklaşır. Sabır kurtuluşun anahtarıdır der Mevlana...

Sabır bela geldiğinde edep ve ciddiyeti korumaktır, sabır felaket zamanında kalbin sabit kalmasıdır, sabır, aklın ve dinin gösterdiği doğru yolda nefsin aşırı istek ve arzularına dur diyebilmektir; sabır, nefsi ve şehveti firenlemek hak yolda ayakları sabit kılmaktır.

İman eden insanların kurtuluşa erebilmelerinin iki önemli silahı vardır. Bunlardan biri sabır diğeri de namazdır. Bu hususta Yüce Mevla bize şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyiniz. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi Ayet:153)

“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz) Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” (Bakara Suresi Ayet:45)

“Rasulüm! Kullarıma söyle: Ey iman eden kullarım, Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. (Bu iyilik cennet, sıhhat ve afiyettir) Allah’ın yarattığı yeryüzü geniştir. Sabredenlere mutlaka mükafaatları hesapsız ödenecektir.” (Zümer Suresi, Ayet:10)


“Temizlik imanın yarısıdır. El-hamdü li’llah sözü teraziyi doldurur. Sübhanallah ve’l Hamdü li’llah cümleleri de yerle gök arasını doldurur. Namaz nurdur, sadaka delildir, sabır aydınlıktır. Kur’an senin lehinde veya aleyhinde şahittir. Herkes sabahleyin işine, gücüne çıkar da iyilik peşinde koşarsa, kendini kurtarır. Fenalık peşinde koşarsa kaybeder” (Hadis-i Şerif, Rıyaz-üs Salihin)

“Herhangi bir Müslümanın başına yorgunluk, hastalık, düşünce, acı, keder ve kaygıdan diken batmasına varıncaya kadar her ne gelirse, Allah bunları o Müslümanın hatalarına keffaret kılar.” (Hadis-i Şerif)

Sabır ibadettir, sabretmeden cennete girmek mümkün değildir. Bu hususu bizzat Allah’u Teala Hazretleri bizlere bildirmekte ve Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız?” (Ali imran 142)

Sabır başa gelen kazalara, belalara, insanların ağız tadını bozan her türlü sıkıntılara tahammül ederek sıkıntıya katlanmak ve içinde bulunduğu durumdan şikayetçi olmamaktır. Sabır mükafattır, sabır cesarettir ve sabır Allah’a teslimiyettir!...

Sabır: Hayatta insana elem ve üzüntü veren belalara musibetlere katlanmaktır. Sabır, insanın karşılaşabileceği tüm zorluklara göğüs germesidir ve sabır insanı Allah’a olan inancını güçlendirir. Bütün başarıların sırrı sabırdır. Hayatımızda güzel ve yüce hedeflerin elde edilmesi, Allah rızasının kazanılması ve cennete ulaşabilmek sabırla mümkündür.

Atalarımız, “Sabır başarının yarısıdır. Sabrın sonu selamettir.” demek suretiyle sabrın önemini dile getirmişlerdir. Sabır aşılmaz dağları aşan güçlü bir silahtır. Sabreden en sonunda muradına erer. Her türlü başarıya ulaşmanın ve zafere kavuşmanın da temel şartıdır sabır!..

Bu nedenle kişi kendine düşeni yapmalı, her türlü tedbiri almalı; buna rağmen başına bir kaza, bela ve musibet gelirse ona da sabretmelidir. Sabırla birlikte Allah’a tevekkül etmek de gerekir.
“Acılar paylaşmakla, sevinçler bölüşmekle, gönüller Allah’ı zikretmekle mutmain olur”.

Allah sabredenlerle beraber olduğuna göre olgunlaşmak için sabra ihtiyacımız vardır. Sabır insanı olgunluğa ulaştırır ve insanı öldükten sonra bile dua ve rahmetle anmamıza vesile olur. Bizi yaratan Yüce Allah ise tüm kullarından daha sabırlıdır. Eğer o bize sabretmeseydi, şimdiye kadar yeryüzünde hiç bir canlı kalmazdı.
Sabırda ve namazda huzur bulanlara ve Rabbine yakınlaşanlara selam olsun!..