Ramazan ayının rahmet, bereket, huzur, mağfiret ve duygu yüklü havasını teneffüs ediyoruz elhamdüllah!.. Ramazan ayı, hikmet dolu sahurlarıyla, şükür ve paylaşımın zirveye ulaştığı iftar sofralarıyla, ibadetin coşkuya dönüştüğü teravihleriyle hayatımıza ayrı bir güzellik kattığı mübarek bir aydır. Bu güzelliği doya doya yaşamak her müslümanın hakkıdır.

Orucun hayatımız içinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Oruç, insanı gayri meşru istek ve arzularına esir olmaktan koruyan bir kalkandır. Bir ayette buyuruluyor ki; “Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” Bu ayetle hem oruç farz kılınmış bir ibadet olduğuna hem de onunla gerçekleştirilmek istenen hedefe işaret edilmektedir ki: bu da her türlü kötülük ve günahlardan uzak durmaktır.

Oruç, ahlâkımızı güzelleştirir. Oruç, bize Yaradanımızı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden temizler; başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç kötülüklere karşı bir kalkandır.

Sevgili Peygamberimiz de (s.a.s), "Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu bir günde kötü söz söylemesin, münakaşa etmesin. O'na birisi sataşır veya kötü söz söylerse "Ben oruçluyum" desin”  buyurmuşlardır.

Oruç, merhamet ve yardım duygularını geliştirir. Oruç tutan kişi açlığın ne olduğunu bilir ve yoksulların sıkıntılarını yüreğinde daha iyi hisseder ve ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatır.

Oruç, insana sabırlı olmayı öğretir. Oruç tutmakla, belirli bir zaman yeme, içme arzusuna karşı koyan insan, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere de kolaylıkla sabreder, acılara ve sıkıntılara dayanır, iradesi güç kazanır.

Oruç, insana verilen nimetlere şükretmeyi öğretir. İnsan elinde olan nimetlerin kadrini kıymetini ancak kaybedince, elinden çıkınca anlar. Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insan, bu nimetlerin değerini anlar ve sahip olduklarına karşı Allaha’a da şükreder.

Oruç, insanı kötülüklerden uzaklaştırır. Oruç tutmak yalan ve dedikodu gibi kötü huyları da terk etmeyi gerektirir. Aksi halde kulun oruçtan alacağı manevi bir kazanç olmayacağını Efendimizin şu hadisinden öğrenmekteyiz; “Oruçlu kimse, yalan sözü ve yalanla amel etmeyi terk etmezse, onun yemesini içmesini terk etmesine, Allah'ın ihtiyacı yoktur.”

Tuttuğumuz oruçların karşılığını tam olarak alabilmek için dilimizi yalandan, elimizi haramdan, midemizi haram lokmadan, gözlerimizi harama bakmaktan, kulaklarımızı yalan ve dedikodu dinlemekten, ayaklarımızı kötü işler peşinde koşmaktan uzak tutmalıyız. Aksi halde orucumuzdan sadece geriye açlık ve susuzluk kalır.

Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "Ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).

Oruçluyken hâl ve hareketlerimize dikkat etmeliyiz..Peygamber Efendimizin (s.a.v) bildirdiği gibi demek gerekir..Oruç nefis terbiyesi bakımından da iyi bir ibadettir..Rabbim  oruçlarımızı düzenli ve daimi etsin inşallah.

Oruç tut sıhhat bul: Orucun
yıl boyu hücre ve dokularımızda biriken zehir kalıntılarını vücudumuzdan atılarak bedensel arınmada  modern tıbbında kabul ettiği, bir tedavi yöntemidir. Orucun sayısız yararlarına rağmen Yüce yaratanımızın emri olduğu için ve sırf onun rızası için tutulduğunda ancak yerine getirilmiş bir ibadettir. Oruç tutmanın sayısız hikmetleri arasında sağlığımız için de bizlere sunduğu kazanımlar oldukça fazladır. Bu da bize Allah’ın bir lütfudur,

Sevgili Peygamber efendimizin bir müjdesini hatırlatmak istiyoruz:  “Kim inanarak ve sevabını sadece Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir.” Rabbim hepimize tuttuğumuz oruçlarımız sebebiyle affedilen kullarından olmayı nasip eylesin... Hayırlı Ramazanlar.