Allah’a iman edenler, ayet ve hadislerde oruç tutmaya teşvik edilmiş, oruç tutanlar övülmüş, onlara Allah'ın rahmeti, rızası, sevap ve mükafatı vaat edilmiştir. Ahzab suresinin 35. ayetinde, aralarında oruç tutmanın da yer aldığı on özelliğe sahip olan kadın ve erkeklere mağfiret ve büyük mükafat olduğu bildirilmiştir.
“Cennette Reyyân adında bir kapı vardır ki buradan kıyamet gününde sadece oruç tutanlar cennete girer, onlarla birlikte bu kapıdan bakalar girmez. (Cennet kaplarında) oruç tutanlar nerede diye seslenilir. (Oruç tutanlar gelir) bu kapıdan cennete girerler, sonuncular girdii zaman kap kapanır, artık bu kapıdan kimse cennete girmez.” (Müslim, “Sıyâm”, 166)
Oruç tutmak Müslüman olmanın bir şartıdır. İslamı kabul eden, kendisini Müslüman olarak gören ve "Elhamdülillah Müslümanım" diyen bir insanın Ramazan orucunu tutması, her şeyden önce Allah'a verdiği sözü yerine getirmesidir.
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere olduğu gibi, size de oruç tutma yükümlülüğü getirilmiştir; bu sayede kendinizi koruyacaksınız. Oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta veya yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler; hasta veya yolcu olmadığı halde oruç tutmakta zorlananlar ise bir fakir doyumluğu fidye vermelidir. Daha fazlasını veren, kendine daha fazla iyilik etmiş olur; fakat yine de, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır" (Bakara Süresi Ayet- 183-184).
“Kim Allah yolunda bir çift mal infak ederse cennet kapılarından, “Ey Allah’ın kulu! Bu bir hayırlı iştir” diye nida edilir. Namaz kılan Müslüman namaz kapısından çağrılır. Allah yolunda cihat yapan kimse cihat kapısından çağırılır. Oruç tutan kimse Reyyân adlı kapıdan çağırılır. Zekât veren kimse zekât kapısından çağırılır.”
Oruç kalkandır. Biriniz oruçlu iken çirkin, kötü ve kaba söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, kavga etmesi. Birisi kendisine söver ya da çatarsa ona ‘ben oruçluyum’ desin buyurmuştur.
Kim yalan sözü ve yalan ile iş yapmayı bırakmazsa Allah’ın onun yemesini ve içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur ve nice oruç tutanlar vardır ki; onların oruçtan nasipleri sadece aç (ve susuz) kalmalarıdır. Nice geceleri namaz kılanlar vardır ki onların namazdan nasipleri sadece uykusuz kalmaktır buyrulmuştur.
Bakara sûresinin 184. âyetinde, oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir. Yolcular, yaşlılar, hastalar ve mazereti olanlar mazeretleri geçince kazasını eda ederler; iyileşme umudu olmayanlar fidyesini verirler.
Kim Ramazan'da özürsüz ve hasta olmaksızın bir gün oruç yerse, bütün sene boyunca oruç tutsa onu yerine getirmiş olmaz. Akıl baliğ olan her Müslümana oruç tutmak farzdır oruç tutmakla kişi yükümlüdür. Rabbim tutmuş ve tutacak oruçlarınızı kabul buyursun ve Ramazanınız Mübarek olsun !...