Cihan Devleti olan ve dört asır Dünya’ya hükmeden şanlı ecdadımız Osmanlı, bu kadar uzun süre Saltanat sürmesini, hukuka verdiği üstün değerlerle sağlamıştır.
Üç kıtada toprağı bulunan ve Akdeniz’i Türk gölü haline getiren geniş İmparatorluk, coğrafyasında nice değişik ırk ve kavimler yaşıyordu. Ama Osmanlı bu türlü çeşit, kavim, din, kültür ve örfe sahip milletleri ve toplulukları idare ederken İslam Hukukunda hiç ama hiç ayrılmadı.
İşte Osmanlı İmparatorluğuna güç veren uzun süre Devlet olma şansını veren en önemli unsurlardan biri bu hukuk anlayışıdır. Daha önemlisi Osmanlı’da Hukuka yeni kanuna ve nizama en bağlı insan zannedilenin aksine bizzat Padişahtı.
Hiçbir Osmanlı Sultanı padişahlığı öncesine ve süresince şeriata aykırı düşen en küçük bir eylemde bulunmamıştı. Osmanlı’da hukuk bu derece zirveye çıkmıştı ama bu yeni Osmanlı’nın ilme ve ilim adamların verdiği değerdendi.
Osmanlı tarihine bakıldığında Molla Gürani, Akşemseddin, Hocazade, Molla Hüsrev ve Hızır bey, Zenbilli Ali Efendi, Kemal Paşazade, Ebusuud Efendi gibi Dünya durdukça isimlerinden söz edilecek. Muhteşem alimlere sahipti. Diğer yandan matematik ve astronomi alimi Ali Kuşçu, Yusuf Sinan Paşa tıp dalında Muhammed Bin Hamza, Sabuncuoğlu Şerafettin ve Altunçuzade, Edebiyatta Baki Fuzuli gibi sanatta Mimar Sinan gibi coğrafya da Piri Reis, Kaptanı Deryalıkta Barbaros Hayrettin paşa gibi devlet adamlığında sokullu Mehmet Paşa gibi isimler yetiştirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğunun cihan devleti olmasında Atlas okyanusundan umman denizine ve Macaristan’dan Kırım’a, Kazan’dan Habeşistan’a kadar geniş bir coğrafyaya hakim olmasının ve bunca değerli şahsiyet yetiştirmesinin yegane sabebi Allah’ü tealanın kitabı Kur’an-ı Kerimin emrine uymak ve halklarının hak ve adaletle idare etmesiydi. Osman Gazi de deri hassasiyet gösterilen hak ve hukuk Fatih devrinde en mükemmel hale gelmişti. O dönemde yapılan ve daha sonra Sultan Süleyman Hana kadar süregelen kanunlar Kanunname-i Ali Osman ismiyle ve tamamen İslam hukuku esaslarına göre düzenlenmiştir. Hukuki idari mali askeri gibi kanunnamede bildirilen hükümlerin tamamı İslam hukukundan alınmıştır ve Hanefi mezhebine göre tanzim edilmiştir. Fethedilen ülkelerden örfi hukuk denilen önceki idareden kalan kanunlar ve halkın geleneklerinde İslam hukukuna uygunluğu şartıyla kanunname de yer almıştır. Böylece hazırlanan kanunlar asırlarca en iyi şekilde uygulanabildi. Osmanlı Devletinin vatandaşı olan herkes Devletinin vatandaşı huzuru ve mutluluk içinde yaşadı.