Ramazan Rahmet, Ramazan Bereket, Ramazan Kurtuluş ve mağfiret ayıdır! Nimetin bol bol ihsan edildiği, sofraların fakire fukaraya ve yetime açıldığı mübarek bir aydır.
Çocukluğumdan beri yaşadığım bir olay vardır.
Ramazan geldi mi sofralarımıza zenginlik, hanelerimize bereket gelirdi!
Normal günlerde bir yemekle geçirdiğimiz akşam yemekleri üç beş çeşitle zenginleşir tatlı ve böreklerle zengin bir sofraya dönüşürdü!..
Ramazan’ın zenginliğini, Ramazan’ın cömertliğini ve Ramazan’ın bereketini bir ay boyu dolu dolu Yaşar asla darlık çekmez idik.
Ne hikmetse son dönemlerde Ramazan ayı zam ve kıtlık ayına dönüştürüldü.
Bu garabeti bir kaç yıldır daha fazla yaşamaya başladık.
İşin sebebini çözebilmek zor.
Mahsul mü azalıyor, hayır! Kıtlık mı yaşanıyor, hayır! Ürünler mi tükeniyor, hayır!..
Ne oluyorsa Ramazan’la birlikte bir zam furyası başlıyor ortalığı kasıp kavuruyor bu zam furyası?
A’ danZ’ye her şeyin fiyatı artırılıyor, ikiye üçe katlıanıyor!
Keyfi bir Fiat şişirmesi, keyfi bir mal stoku ve ürün darlığı yaşatılıyor!
Bu sıkıntı bir kaç yıldır ayyukta !
Ramazan öncesi domates, 3- 5 lira civarında idi; şimdi 7- 10 liraya çıktı. Sarımsak, Ramazan öncesi 10-15 lira civarında idi, şimdi 40-50 lira civarında.
Yeşillikler Ramazan öncesi üçte bir fiyatın da ikin şimdi 5 katı fiyatla satılıyor!..
Sadece bunlar değil dün ürünler Ramazan’la birlikte üç- beş kat artarak zamlı satışlarda rekor kırıyor!..
Buna Ne denir? Allah’tan korkun be vicdansızlar Yüce Yaratan bolluk ve bereket yağdırırken size ne oluyor da kıtlık ve darlık yaşatıp insanları aç ve susuz bırakmaya çalışıyorsunuz?..
Söylenecek söz çok: Öncelikle birincisi bu stokçular helal kazançlarına haram katıyorlar. İkincisi Ramazanın bereketine muhalefet edip: “Yediği haram, içtiği haram” misali haramla iştigal ediyorlar. Üçüncüsü millete zulmediyorlar.
Bolluğu, bereketi daraltıp kıtlık varmış gibi milleti mağdur ediyorlar ve insanların günahını yükleniyorlar; yani kul hakkına giriyorlar?
Olur mu böyle şey demeyin var olanı yok gösterip milleti daraltmanın ve zamlı fiyatla satmanın helal olduğunu hangi kitapta okudunuz?
Neden böyle yapıyorlar sorusuna gelince: İki nedeni olduğunu düşünüyorum. Birincisi siyasi: bunu bir kaç yıldır yapıyorlar.
Siyasi iktidarı zor duruma sokmak için mal stoklayıp zamlı satarak, hatta var olanı yok gösterip malı depolarda çürüterek keyfi bir darlık oluşturuyorlar.
Bundan da bir siyasi bunalım çıkarabileceklerini düşünüyorlar?
İkinci sebebi karaborsacılar: Ürünü depolarda saklayıp piyasalara az mal sürümü yapıp ürün kıtlığı yaşatarak zamlı mal satmanın peşine düşenler var.
Üçe alıp ona- on beşe satıyorlar ve fahiş bir kar elde etmeye çalışıyorlar.
Bunlar da karaborsacı hainler ve zalimlerdir.
Peki devlet babaya düşen görev yok mu? Elbette var... Öncelikle şu serbest piyasa denilen soyguncu anlayışa bir dur denilmeli!
Kaça satarsan sat serbest piyasa var derseniz ben de: üçe alır on beşe satarım! Soran var mı, yok. Alış satış faturasına bakın var mı, yok; kar oranı şudur, diyen var mı yok! Öyle olunca dilediğime satarım! Böyle düşünürseniz bu zulüm bitmez!
Peki devlet babanın kontrol hakkı yok mu, var! Güya kontrol ediliyor, ama önlenemiyor Ne hikmetse? Kontrol şart mı, elbette şart... Hem ayıplı malın tesbitinde, hem kalite kontrolü tesbitin de hem de kar oranının belirlenmesinde devletin yetkisi var! Bu yetki ne hikmetse tam olarak yerine getirilmiyor, ya da getirilemiyor. Sözümüz işte bu noktaya: devlet baba yetkisini tam olarak kullanarak piyasaları kontrol ve denetimi altında tutmadığı sürece bu soyguncu düzeni önlemeyiz! Diyeceğimiz tam da budur!.. Müslüman bir ülkede, Oruç tutanı ve Ramazan’a saygısı olanı fazla olan bu ülkede hem de Ramazan ayında bu yaşanıyorsa hem insanlığımız da hem de Müslümanlığımızda bir sorun var demektir benden söylemesi....