Her kurum kuruluşu, bir başkanı, müdürü, yetkilisi var. Bir sorun yaşadığınız zaman yetkili kişiyle görüşmek istiyorsunuz, görüşüyordunuz da. Buraya kadar her şey normal. Maruzatınızı anlatıyorsunuz, dinliyor sonra diyor ki; Benim yetkim yok.

Nasıl yani buranın yetkili kişisi siz değil misiniz? Bunu herhangi bir kurum kuruluş için söylemiyorum. Çok yazık ki Türkiye’nin acı gerçeği bu tablo.. Yetkisi olmayan yetkisizler. Yani o koltuğa oturtulmuş her yerinden iple tutturulmuş bir kukla gibi yönetilen yöneticilerle dolu her yer.

Aslında bulunduğu yerin en üst amiri, müdürü kendisi ama sadece o koltuğu doldurmak için getirilmiş seçilmiş hiç bir iradesi söz hakkı imzası yok. Hür iradesi de, aklı, fikri lider kişiliği de yok. Ne deniyorsa onu yapıyor. Mantığına kişiliğine ters düşse de sorgusuz, sualsiz yapıyor. Gücü kimseye yetmiyor, sözünü geçiremiyor. Masaya vurduğu yumruk ses getirmiyor. O zaman boşuna işgal etmeyin o koltukları hakkını verin aldığınız paraların kimsenin kuklası olmayın başkaları tarafından yönetiliyorsanız liderlik yapamayıp derde deva olamıyorsanız insanları güvendirip hayal kırıklığına uğratıyorsanız vay halimize o vakit...

SELAHATTİN AMCAM

Ah be Selahattin amcam ne umutluyduk senden. Uyanmanı bekliyorduk. Sıkı sıkı tutunmuştun oysa ki hayata. Sen uyurken Derya ve Alper abi emekli etmek için uğraşıyorlardı seni. Dedim ki; uyanınca çok kızar size. Doğum tarihinde 1 Ocak, ölüm tarihinde 1 Ocak’mış. Nasıl zamanlama bu. Sen uyurken Derya neler yaptı senin için bir bilsen. Ev ahalisi öğrencilerin çok beklediler seni. Sana mesajlar gönderdiler. Derya MP3’üne sevdiğin şarkıları yükletti, dinletti sana. Belki de duydun ama tepki veremedin, direnemedin, uyanamadın olmadı.

Gözünü açmamak üzere kapadın, uyanamadın. Öpseler de, Koklasalar da, açmadın gözünü.

Telaşla şakayla girdiğin o ev matem havasında şimdi. Koşturan güldüren yerinde oturamayan gazetesi ve ekmeğiyle eve gelen sen dönmemek üzere gittin. Hem de beyaz atına binerek gittin o güzel insanlar gibi. Her ölüm zamansızdır. Sende zamansız gittin. İnsan doğduğu gün ölür mü?

Böyle zamansız gider mi! Boynumuz kıldan ince ama ben bu yılda çocukları üşütmüyorum sana söz verdiğim gibi. 23 Nisan’da Zafer amcanın misafiri olacak çocukların çok iyi insandın güzel insandın mekanın cennet olsun nurlarda uyu..

NE KÖTÜ ZAMANA DENK GELDİK

Avustralya da çıkan orman yangınında binlerce hayvan yaşamını yitirdi görüntülere bakamıyorum bir çok hayvanın o yangınla birlikte nesli tükendi. Ne acıdır bu. Ciğerlerimiz yangın yeri. İçim acıyor o fotoğrafları gördükçe, kahroluyorum. Hayvanların mitolojisi olsaydı bugünü kıyamet olarak yazarlardı diyorlar. O kadar doğru ki. Çok acı kaçmaya çalışanlar kaçmaya çalışıp yananlar ne kötü zamana denk geldik..