Yozgat Bozok Üniversitesi, ya da bir üniversite, belediyeye benzer mi? Valla benzer…
Nereden çıktı, ne alaka diyenleri duyar gibiyim. Hemen izah edelim.
     Evet alakasız bir denklem, lakin olayı bir de rektör gözünden değerlendirin; bir yönetici çerçevesinden bakın ve de üniversiteye dolayısı ile Yozgat’a yansımasına bakın! 
Belediyeler, genellikle belediye başkanlarının döneminde kendi yapılanmasını oluşturur.
Yeni yöneticiler, yeni atamalar, yeni personeller, yeni işe alımlar.
     Sonra başka bir belediye başkanı, yeni bir personel katmanı oluşur.
     Bir sondaki döneme yeni bir belediye başkanı daha gelir yeni bir katman daha oluşur.
Ve, belediye başkanları kendilerinden önceki dönemin oluşturduğu katmanların oluşturduğu ayrılıklar, kutuplaşmalar, entrikalar, bir de seçim döneminin ayrılıkları ile uğraşmaktan iş yapamaz.
Bu durum sadece Yozgat’ta mı, Ankara’da da aynı!
     Rektörler için de benzeri durum vardır! 
     Kendinden önce gelen vasıflı da vasıfsız da insan yapılanması ile çalışmak zorundadır. Her rektör kendi katmanını oluşturur, her değişim farklı grupları, kutupları canlandırır.
     Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar, bu anlamda kendinden önceki dönemlerin yöneticilerini, ekiplerini ıskartaya çıkarmak yerine çalışılabilecek, bütünleştirici, görevinin sorumluluğuna hakim isimleri yeniden sahnenin önüne taşıyarak belediyelerdeki hastalığın benzerini üniversiteye yaşatmadan göreve gelir gelmez gaza basmayı tercih etti.
     Buna rağmen üniversite içindeki katmanların neden olduğu zorluklar, ayrılıklar ya da bir şekilde aslında bulunduğu makamın ağırlığından uzak isimler yok mu, elbette var!
     Yozgat Bozok Üniversitesi, şehrin lokomotifi, yük akı, yarınlarının parlayan güneşi. 
     Böylesine müstesna bir kurumda adamcılık, siyasetçilik, önceki dönemlerin gruplaşmaları gibi ayak bağı olacak durumlara erken müdahil olması Rektör Yaşar’ın bu gün ki aksiyoner duruşunu oluşturdu!
Hülasa yeni yılda şehrin ana arteri, atar damarı olacak kurumun adıdır Yozgat Bozok Üniversitesi.
     Bugün üniversiteye dair konuşulacak pek çok husus var, projeler, hayata geçen çok özel çalışmalar var, her birini detayları ile konuşacağız lakin yeni yılda yeni umutları dile getirmek adına katmanların damar tıkanıklarına dokunmak, onu açacak iradeye güç vermek gerektiği hissi uyandı!
     Her şeye rağmen bir şehrin, özellikle de Yozgat gibi bir şehrin üniversitesini tam gaz hedefe götürmek ciddi bir direksiyon hakimiyeti ister. 
     Şimdilik şükürler olsun Sayın Yaşar’ın direksiyon hakimiyeti maşallah dedirtiyor!

    ŞEHRİN HAVALI GÜZELİ: YOZGAT HAVA LİMANI!
    Gelelim Hava Limanına. 
Yeni yılda yeni umudun adı, çok önemli bir parçası. Ya da 
    Yozgat’ın havalı güzeli Hava Limanı.
     Bu yıl tamamlanmak zorunda!
     En azından zorunda olmalı, büyüklerimiz buranın 2025’te hizmete gireceğini söyledi.
     Bu tarih de gecikmeli bir zaman dilimini temsil ediyor!
Gecikmeli de olsa 2025’e de razıyız.
     Ne gerek varcıları saymaz isek, hava limanı sadece Yozgat’a değil bölgeye değer katacak çok önemli bir yatırım. 
İş dünyasını, gurbetteki Yozgat’ı, Yozgat’taki Yozgatlılar’ı dünya ile bütünleştirecek.
Yolcusu az olacak, çok olacak ama olacak!
     Üniversite ile birlikte hava limanı özellikle süratle birleşen Yozgat ve Sorgun gerçeği ile bütünleştiği ile ortaya fevkalade bir sonuç çıkacak; yeter ki büyükler süreci doğru okusun!