Devletimizin açmış olduğu bağış: “Biz Bize Yeteriz Türkiyem!” Kampanyası çok yerinde bir karar oldu. Şüphesiz ki imkanı olan herkesin bu bağış kampanyasına destek olması, hem dini hem de insani bir görevdir. Böylesine zor günlerde yardımlaşmayacağız da biz ne zaman yardımlaşacağız? Bu
Devletin acziyeci değil aksine devletin insanına sahip çıkma hadisesidir. Kampanyayı destekliyor devletimizin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz!..
Böylesine hayırlı bir bağış kampanyası başlatılmışken bizim de şehrimizde yoksul, yetim, çaresiz ve fakir vatandaşlarımız var. Bir de Koronovirüs nedeniyle zarar görecek olan esnafımız olacak. Borcu, harcı, derdi ve zorunlu ödemesi olan vatandaşlarımız olacak! İş- güç bitti, dükkanlar kapandı, alış-veriş durdu. Ama hayat devam edecek...
Salgın nedeniyle mağdur ve çaresiz kalan insanlarımıza, esnafımıza el uzatmak da yine bizlere düşüyor. Allah Razı olsun devlet yetikililerimizden derler ki: Yardıma ihtiyacı olan haber versin! Bunun yanı sıra edebi gereği susan, kendini saklayanlar da olacak. Onları da arayıp, tarayıp biz bulmalıyız. Zaman el ve gönül birlikteliği zamanıdır. Zaman kucaklaşma, yaraları sarma zamanıdır. Zaman kardeş olma, dertlerimizle hem dert olma zamanıdır. Yüce Allah da bize bunu emrediyor! Öyle ise şimdi sıra biz de, sıra hepimizde!..
Mahallenin muhtarı olarak, yakınları olarak, komşuları olarak bunları bulup çıkaracak olan da bizleriz. Bir yandan: “Biz Bize Yeteriz Türkiyem!” Kampanyasına sahip çıkıp destek olurken, bir yandan da ihtiyaç sahiplerini bulup kol kanat olmak zorunda olduğumuzu unutmayalım!
Evlerimize kapandık: “Evde Kal!” Çağrısına uyuyoruz amma, komşumuzu, fakirimizi, esnafımızı ve çaresiz kalan insanlarımızı da düşünmek zorundayız. Telefonla hal ve hatırlarını soralım, yardıma ihtiyaçları var mı bilelim. Bilmekle de yetinmeyelim, ilgili birimlere bildirelim, haberdar edelim. İnsanımız Çaresiz ve sahipsiz olduğunu hissetmesin! Bir değil bin kapı çalalım derim.
Özellikle mevsimlik çalışan işçiler var, asgari ücretle geçinen vatandaşlarımız var, küçük esnaflarımız var, kimsesiz ve sahipsiz yaşayan yaşlılarımız var, bunları bulalım, tesbit edelim, ilgili birimlere ulaştıralım ve yardımcı olma da seferber olalım. İşte gün bugün, an bu an. Yardımlaşma, kucaklaşma ve kardeş olma zamanı.
Vefa birimleri sadece devlet birimleri polis, jandarma ve belediyelerle kalmasın. Derneklerimiz, sivil toplum örgütlerimiz ve gönüllü birimler de vefa hizmet gurubuna dahil edilsin. Muhtarlardan STK genç sağlıklı ve dinamik insanlarımız da vefa gurubuna dahil edilsin. İş lafla kalmasın. Şahsen ben kronik rahatsızlığım nedeniyle çıkamıyorum. Bir defa maskeye ihtiyacımız oldu, belediyeyi aradık maalesef maske dağıtımımız yok deyip kapattılar. Bu böyle olmamalı vatandaşın telefonu adresi alınıp mutlaka çözüm bulunmalı. Allah Razı olsun Cumhurbaşkanımızdan buna da çözüm getirdi. Çıkarcı, fırsatçı ve vurgunculara dur denildi, denilmelidir de... Diyeceğim o ki: yaraları sarma Zamanı, kucaklaşma Zamanı dertlerimizle hem dert olma zamanı... Hizmet ve destek lafta kalmasın vatandaşa uzansın. Sıkıntılar giderilsin, açlar doyurulsun, borçlar giderilsin. Bu dönemi de Allah’ın izni ile birlikte atlatıp güzel günlere dönelim...