Yardımlaşma, yoksula, muhtaca destek olma konusundaki ayetler ve Sevgili Peygamberimizin (sav) tavsiyelerin çokluğu dikkate alınırsa İslâm'ın bir yardımlaşma ve dayanışma dini olduğunu söyleyebiliriz.
Toplum halinde yaşayan, farklı kabiliyet ve becerilere sahip, sağlık açısından, maddî-manevî imkânlar bakımından eşit olmayan insanları asgari hayat standardında birleştirmek ancak toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ile mümkündür.
Kur'an'ın ifadesiyle, "iyilik yapan kendi lehine, kötülük yapan kendi aleyhine" davranmış olur (Fussılet, 46). Yaptığı iyilikle Allah'a fayda sağlayabilecek, kötülükle de zarar verebilecek kimse yoktur. Onun için, "iyi söz ve güzel iş O'nun katına yükselecektir" (Fâtır Süresi,10)
Ebu Hureyre (ra) den nakledilen bir hadiste Allah Resulünün (sav)’in şöyle buyurduğu bildirilmiştir: "Allah (cc) kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle seslenecek: “Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin.” (O şahıs), “Ey Rabbim! Sen âlemlerin rabbisin, ben seni nasıl ziyaret edebilirim?” deyince Allah (cc), “Falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer onu ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?” diyecek.
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve böbürlenen kimseleri sevmez. Bunlar cimrilik eden, insanlara da cimriliği emreden ve Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimeti gizleyen kimselerdir. Biz de o nankörlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.” Buyuruyor Ku’anı Kerim’inde Yüce Allah! ...
“Bir mümin bir aç bir kardeşini doyurursa, Allah da o mümini cennet meyveleriyle doyuracaktır. Yine bir mümin, susuz kalan bir insana bir şeyler içirip susuzluğunu giderirse, Allah kıyamette ona (misk ile mühürlenmiş lezzetli bir içecek olan) Rahik-ı Mahdum’dan içirecektir. Yine bir mümin elbiseye ihtiyacı olan bir mümini giydirirse, Allah da ona cennetin yemyeşil elbiselerinden giydirecektir.” (Tirmizi)
Allah yolunda harcama yapmayanları, cimri davrananları Yüce Allah yermektedir. “Size ne oluyor da Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz?”
(Hadid -57/10). “ Kim cimrilik yaparsa ancak kendi zararına cimrilik yapmış olur.
Her işinde Allah'ın hoşnutluğunu esas alan Müslüman, "gerçek iyiliğe” ulaşmanın gereği olarak, sevdiği şeylerden infak etmeyi (Âl-i İmran, 92), isteyeni geri çevirmemeyi (Duhâ,10) aç olan komşusunu doyurmayı, dinî, ahlâkî ve vicdanî bir görev kabul etmiştir. Yardımlaşma kardeşliğin ve toplumsal yaşamanın gereğidir. Bizleri yaratan rızıklandıran mal mülk sahibi veren Yüce Allah da bize yardımlaşmayı emretmektedir.