Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan Covid-19 virüsü sadece bu ülkeyi değil tüm insanlığı tehdit eder hale geldi. Şimdi her ülke bu görünmez düşmanla kendi içinde bir savaş veriyor. Tabiri caizse herkes kendi başı derdine düştü!
Sonuç ne olacak? Sorusuna net bir cevap verebilmek zor gözüküyor. Dünya Sağlık Örgütü bu soruna henüz net bir çözüm üretebilmiş de değil.
İnsanlık bu virüsün üstesinden gelecek mi? Hiç şüphesiz Allah’ın izni ile gelecek! Belki sadece biraz zamana ihtiyacımız olacak. Hiç bir salgın ve afetin kalıcı olmadığını düşünürsek bu felaketi de insanlığın atlatacağına olan inancımız tamdır. Dünya tarihine bakıldığında bu tür salgın ve felaketlerin eksik olmadığını görüyoruz. Bu felaketler sonucu insanlık ciddi ölümlerle karşı karşıya gelmiş olmakla birlikte, felaketten kurtulup felaha erdiği de bir gerçektir. Dolayısıyla Covid-19’un da üstesinden gelinecek inşallah!
2020 öncesi ülkelerin acımasızca bir savaş verdiğini biliyorsunuz. Savaşlarda binlerce insan can verdi, yurdunu, yuvasını kaybetti. Yurtlarından, yuvalarından edinilen mültecilerin yaşadığı insanlık dramı vicdanları rahatsız etmişti. Bu yetmedi ülkelerin bir birine karşı ekonomik ambargo uygulamaları devreye girdi. Dolayısıyla acımasız ve zalimce uygulamalar insanlık Alemini tehdit eder hale gelmişti. İnsanoğlu kendi elleriyle kendi sonunu getirmenin tuzağını kurmuştu!
Ahlaksızlığı, adaletsizliği, rezilliği, zalimliği ve yer küremize verdiğimiz zararı düşündüğümüzde bu felaketleri insanlık kendi eliyle davet etti diyebiliriz. İnşallah akılınızı başımıza toplamışızdır diyelim. Amiyane tabirle:” Biz neyi paylaşamıyoruz?” diye zihinlerimizi sorgulamak zorunda değil miyiz?
Evet Allah’ın izniyle bu felaketi de atlatacağız! İster ilaçla, ister aşı ile isterse Covid-19 la yaşamı öğrenerek bu virüsü de durduracak insanoğlu! Durduracak da dünya aynı dünya olmayacak: Yeni bir dünya düzeni kurulacak. Belki küresel bir dayanışma, belki dini bir bütünleşme, belki de kıtalar arası bir anlaşma devreye girecek, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak deriz.
Allah’ın izni ile Türkiyemiz de bu felaketi el ve gönül birliği ile atlatıp yarınlara emin adımlarla ilerlemeye devam edecek. Asya ve Avrupa ile diyaloğumuzun devamı ile birlikte Türk ve İslam Dünyası ile de bütünleşmemiz gerekecek! Türkiye ağabeylik ve liderlik pozisyonunu ısrarla koruyarak Türk ve İslam dünyasına güvenilir liman olma özeleliğini de koruyacak inşallah! Dış politikamız, dostlarımızla bütünleşme, Türk ve İslam Dünyası ile birleşme- bütünleşme (hem siyasi hem de ekonomik anlamda) geliştirilmiş olacak (Olması gerekecek). Artık düşmanlıklar değil dostluklar kazanmalıdır. İnsanlık alemi de bu mana da yaşadığı dünyaya sahip çıkması ve koruması da gerekecek! Yeni dünya düzeninde güç ve gönül birliği kurmuş olarak çıkmak hedefimiz olmalıdır. Unutmayalım ki: tüm dünya insalığı bizim (İslamın ) kurtuluş reçetesini bekliyor, inşallah bu kutlu el bizim elimiz olacaktır!