Yozgat Lisesinin önünden geciyoruz. Oğlum Samet “Baba okulunu görmek istiyorum” deyince, “hadi gidelim”dedim. Okul bahçesinde öğrenciler teneffüste cıvıl cıvıllar. Güle oynaya eğleniyorlar. Bundan 44 sene önceye gittim. Bizde öyleydik, böyleydik.
İdareci olduğunu öğrendiğim Halil İpek öğretmenle tanıştım, Halil İpek bey öğrencilerle sohbet ediyordu. Bizi güler yüzle karşıladı.Kendimizi tanıttık. “Siz Müftü Halil Fevzi İpek hocamın neyi oluyorsunuz?” diye sordum. “Dedem olur”deyince, çok sevindim. Halil hocama rahmetler diledim.
1983 yılında tanıdığım sohbetini dinlediğim Halil İpek hoca bir filim şeridi gibi döndü gözümün önünde. Öğretmen Halil İpek’i kutladım. Sevindiğimi söyledim. Halil İpek çeyrek asıra yakın Yozgat müftülüğünde müftü ve vaiz olarakgörev yaptı. Yozgatlıların gönlünde yer tuttu. Koca şehir Halil Hocayı bağrına bastı.
Torunu olan ismini taşıyan Halil İpek öğretmen bizi idare odasına davet etti. Öğrencileri bize çay ikramı yaptılar. Mis kokulu demli çaylarını yudumlarken sohbet ettik. Yozgatlı iş insanı Bilal Şahin’in katkılarıyla basılan Yozgat’a ve Yozgat lisesine ait kitaplardan bize hediye etti.
Yozgat’ın manevi önderlerinden emekli müftü yardımcısı Halil Fevzi İpek Hoca
1984 yılında Abide işhanında Birliğe Çağrı Dergisinin bürosunda sohbetini dinledim. Dergidede her ay yazılarını okuyor büyük bir haz alıyordum. Ahmet İnan Soyer’in sahibi olduğu dergi, 12 Eylül 1980 Askeri darbesi sonucu milliyetçi Ülkücülerin, başta liderleri Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere binlerce ülkücü Askeri Ceza evlerinin hücrelerine hapsedilmiş, yapılan işkencelerden, zulümlerden milliyetçi ülkücüler dağılmış birlikleri neredeyse imkansız hale gelmişti. Yozgat Ülkü Ocaklarının eski yönetim kurulu üyelerinden Eskipazar mahallemizde ikamet eden ağabeyimiz İsmail Bodugöz Ankaradan gelmişti. Aynalı kahve çay evinde sohbet ettik. İsmail Bodugöz; “Ülkücü hareketin mensuplarını bu Askeri darbe bizi birbirimize düşürdüler, fitneyi içimize ektiler ülkücüler birbirlerine güvenemez durumuna getirdiler” demişti.
Yozgat’ta yayına başlayan “Birliğe Çağrı” dergisi büyük boşluğu doldurmuştu. 1980 öncesi yayınlanan Arkadaş,Birliğe Çağrı ve Hasret dergilerimizin devamı niteliğindeydi. İnan Soyer, beni Almanya Temsilcisi seçmiş derginin künyesinde ismimi ilan etmişti. Halil İpek hoca başta olmak üzere onlarca yazar milli ve manevi yazılar ile Ülkücü hareket mensuplarına destek ve moral olmaya gayret ettiler.
Rahmetli Halil İpek hocamın üzerinde siyah pardesü görünümlü cübbesi üzerinde,ince zarif yapılı fiziği tatlı dili güler yüzlüydü. Müslüman Türk ilim insanı olarak çok verimli heyecan uyandıran sohbetini dinledim, o gün sevincimden, “oh dedim bu Ülkü pınarı kurutulmaz, sizler binlerce ülküdaşımızı hücrelere alsanızda daha geride Türk milletinin asil evlatları bu bayrağı yükseltecek yiğitleri var.”
Evet Yozgatlıların sevip-saydığı, ilimizin manevi önderleri arasında yer alan ve halk arasında ‘Halil Efendi’ olarak bilinen Halil Fevzi İpek Hoca 93 yaşında ebedi aleme göç etmişti. Halil Fevzi İpek Hoca’nın vefatı Yozgatlıları derin üzüntü uyandırmıştı. Takdir ilahi, “ Her canlı ölümü tatadacaktır” Rabbim kendine laik kul olmayı nasib etsin cümlemize.
Cenazeye o gün Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AKParti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer ve Ertuğrul Soysal, Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç, Belediye Başkanı Kazım Arslan, Bozok Üniversitesi Rektörü Salih Karacabey, protokol mensupları ve çok sayıda Yozgatlılar katılmıştı.
Büyük Camide kılınan namazın ardından tekbirler ve dualar eşliğinde Halil İpek Hoca, Sarıtopraklık Mezarlığı’nda defnedilmişti. Geçtiğimiz gün Hocamın kabrini ziyaret ettim. Fatiha’lar okudum. Rabbim katında misafir etmiştir inancıyla hocamın huzurundan ayrıldım.
Halil İpek Hocanın kendini tanıtıyor.
Merhum hayatta iken bir yayın organıyla gerçekleşen röportajında kendi biyografisi hakkında şu bilgileri vermişti :
1925 yılında Yozgatın Musabeyli köyünde doğdum.İlkokul tahsilimi köyümde tamamladım. Kuran-ı Kerimi 12- 13 yaşlarındayken öğrendim. 18 yaşında hafızlığa başladım. Hafızlığı askere gitmeden tamamladım . Askerliğimi 3 yıl gönüllü jandarma olarak yaptım. Askerliğimi tamamladıktan sonra Arapça okumaya başladım. Köyümüzün imamı Erzurum muhacirlerinden Süleyman Efendiden 15 ay kadar tahsil gördüm.
Hoca Efendi vefat ettikten sonra Yozgat'a geldim. Yozgat müftüsü Hüseyin Avni Bayraktar ile Arapça okumaya başladım. Adil Efendi, Büyük Camii imamı Fazıl efendi, Mustafa Erkoç ile beraber Hüseyin Avni Bayraktar'dan sarf- nahiv, mani beyan bedi derslerini almaya başladım. Sonrasında da 6 cilt Arapça 20 bin hadis ve 5 cilt baş hadisleri okuttum.
Arapça dersleri bittikten sonra müezzin oldum. Nakip-zade camiinde 6 ay kadar müezzinlik yaptım. Sonra Gediklioğlu camiinde 4 ay kadar imamlık yaptım.Bu sırada Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı imtihana girdim.İmtihanı birincilikle kazandım.
20 sene Yozgat'ta müftü vekilliği yaptım. Daha sonra müftü vekillikleri kaldırıldı, vaizliğe çevirdiler 3 senede Yozgat'ta merkez vaizliği görevinde bulundum.1976 yılında emekli oldum. 23 sene müftü, müftü vekilliği ve 3 senede vaizlik olam üzere Diyanette 26 sene çalıştıktan sonra emekli oldum.
13 defa hacca 8 defa umreye gittim. 21 defa mukkades yerlere gittim.Ayrıca Almanya, Kıbrıs, Kuveyt, Mısır, Suriye, Sudi Arabistan,Ürdün, Irak ülkelerine de ziyaretlerimiz oldu.Yurt içinde de 73 vilayetimizi dolaştım.Bu gezilerimizde İstanbulda Sultan Ahmet, Eyüp Sultan Bursa da Emir Sultan Hazretleri, Şehy Edebali Hazretleri Osman Gazi,Orhan Gazi türbelerini ziyaret ettim.
Müftü Halil İpek Hocama Allah rahmet eylesin. Torunu Yozgat Lisesi müdür yardımcısı öğretmen Halil İpek hocaya başarılar diliyor kendilerini kutluyorum.