Eylül 2018… Cumhurbaşkanı yardımcısı görevine atanan Fuat Oktay’ın ilk icraatı Yozgat basını ile Külliyede bir araya gelip Yozgat’ın sorunlarını konuşmak oldu. Konuşmaların ardından söze başlayan Oktay önce söylediklerimizi proje dönüştürmek zorunda olduğumuza vurgu yapıp, gelişim modelinin yine birlikte olabileceğine dikkat çekti.

Ve şu ifadeler ile devam etti: “Her ilin bir kaynağı vardır. Yozgat’ta yeni bir hamle, yeni bir başarı hikâyesi yazmak zorundayız. Ekonomideki pastayı nasıl büyütebiliriz? Sorunları çıkardık, çalışıyoruz. Hem fikir olmalıyız, hiçbir şeyin arkasına sığınmamalıyız, olumsuzdan ziyade olumlu bakalım. Kalkınma modeli belirleyelim, defalarca deneyelim, pes etmek yok. Buna inanılması gerekir. İnandığınız zaman sonuçlandırmama şansınız yok. İnanırsanız yolunuz açılır. Elimizi değil gövdemizi taşın altına koyalım. Yozgat ilçeleriyle gelişmeli. Şikâyetler bitmez. Proje geliştirmek zorundayız. Yozgat’ın kendi içine kapanmaktan kurtulması lazım.” dedi.

Kısaca toplantıda öne çıkan yerelden kalkınma modeliydi. Bunun üretim, gelire ve istihdama dönüşmesi gerektiğiydi.

*

Aradan 5 yıl geçti, peki bunları Yozgat genelinde en kapsamlı şekilde kim hayata geçirdi dersiniz?

Sadece ilçe belediye başkanlarından bir tanesi…

Bir belediye başkanı düşünün, yerel seçimden aylar öncesi ilçenin potansiyelini masaya yatırıyor, kaynaklarımız nedir, hangi projeler uygulanabilir ve bu projelerden nasıl ilçe popüler bir ilçeye dönüşür ve bu sayede nasıl gelirini artırabilir?

Belediye başkanlığını kazanmasının ardından görev süresinin 1 yılını Ankara gidip gelmekle geçiriyor. Başta Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay olmak üzere diğer Bakanlar ile görüşüyor. Projelerine bir bir onay alıyor. Bu durumu şu sözlerle ifade ediyor “kabul edilmemesi zaten mümkün değildi “sadece inanmak ve ikna etmekte gerekliydi.

*

Ve bunu başarmıştı, şuan Yozgat’ın en popüler ilçesi konumunda… Geçen gün ilçeye davet etti. 2 gün boyunca yapılan çalışmaları yerinde gördük. 5 yıl önce sıradan kaderine terk edilmiş bir ilçeye binlerce insanın ziyarete geldiğine tanık olduk. Rafting alanına gittik. Yanı başında konaklamak için ağaç evler dikkatleri çekiyor. Akın akın insanlar geliyordu rafting yapmak için buraya… Lavanta adasına gittik aynı durum orda da vardı. Kimi resim çekiniyor kimileri ise güzelim manzaranın tadını çıkarıyordu. Barajdaki faaliyetlerinden bahsetti, 100 tonluk üretimi bin tona çıkarmayı hedefliyorlar, 30 milyon dolarlık ihracattan söz etti. Turizme yönelik de su sporları ile ilgili çalışmalar yapacaklarını söyledi.

Oradan Lavanta işleme tesisine geçtik. Üretimini ve sonrasındaki çalışmalarını anlattı. Lavanta ile aklınıza ne geliyorsa bir bir hayata geçmeye başlamış. Sabunundan tutun ki kolonyasına kadar, tatlısından tutun ki reçeline kadar. Önümüzdeki süreçte yurt dışından büyük firmalarla görüşme yapacaklar. Yani büyük bir gelire dönüşecek.

Lavantanın yanında ise bölgenin geçim kaynaklarından biri olan Arıcılığında geliştirilesi için konforlu kovan üretime başladıklarını belirtti. Mühendis olduğu için tüm yazılımlar ile ayarlanacak kovanlar her ortama göre uyum sağlayacak. Böylece arılardan 5 kat daha fazla verim alınacak.

Ardından Biogaz tesisine gittik. Hayvansal atıklardan elektrik enerjisi üretilmeye başlanmış. Düşünsenize 10 binin üzerinde hayvanın atığından elektrik üretiyorsunuz. Temiz çevre sıfır atık. Hatta elektrikten gelir sağlanacağı gibi doğal gübrede üretiliyor, ileriki yıllarda başka gübreleme ihtiyacı kalmayacağı gibi fazla verim alınması da söz konusu olacak. Son olarak da burada oluşan aşırı sıcak havanında seracılıkta kullanılması için çalışmalar başlamış. Böyle 12 ay üretim hedefleniyor. Şuan ise bu tesis de 30 kişi istihdam ediliyor.

Yine küçücük ilçeye bir de Bilim Merkezi kurulmuş, görmenizi isterim, muhteşemdi. Tek eksik öğrencilerin eksiliğiydi. Türkiye’de birçok ilde olmayan merkez ilçede hayata geçmiş. Her yerden buraya öğrencilerin gelip yararlanması için, öğrencilerin burada hayal dünyasını kurması, yeni bilim insanlarının çıkması için seferber etmeye hazırlar.

*

Evet, Çekerek geçtiğimiz yıllarda lavanta adasıyla başlayan süreç içerisinde festivaller, ulusal rafting yarışmalarıyla şimdiden bir turizm merkezi olmuş durumda. Esnafıyla, çiftçisiyle, belediyesiyle herkesin kazandığı bir ortam oluşmuş.

Bunların hayata geçmesi için elinden geleni yapan isim ise Çekerek Belediye Başkanı Eyyüp Çakır…

“5 yıl önce bu yaptıklarımıza kimse inanmıyordu” dedi ve devam etti konuşmasına… “Ben mühendisim, benim derdim buralara proje yapmak. Elimizde imkân varken değerlendirmezsek vebali ağır olur. Bütün her şeyi araştırıyor yapıyoruz“ dedi.

Çakır “50 yılın master planını yaptık. Çekerek ilerde Türkiye’nin pilot ilçelerinden biri olacak. Buranın güzelliklerini gelir getirici potansiyele dönüştürüyoruz. Lavanta, rafting, biogaz, balıkçılık, arıcılık ve turizmle buranın gelirini artıran yerelden kalkınma modelini hayata geçirdik. Bu projeleri hazırladık, Cumhurbaşkanı yardımcımızı bakanlarımızı ikna ederek destek aldık. Bundan sonraki süreç yükseliş ve şahlanma dönemi” dedi.

*

O kadar çok şey vardı ki yazacak yerim kalmadı. Şimdiden önümüzdeki yıllarda buranın bir turizm merkezi olacağını, her yıl buraya yüz binlerce insanın geleceğini, hem buradan büyük bir gelir sağlanacağını, üretim ve istihdamın artarak il ve ülke ekonomisine büyük katkısı olacağını söyleyebilirim.

Fuat Oktay’ın Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevinde verdiği büyük destek ile Çekerek Belediye Başkanı Eyyüp Çakır hazırladığı projeler ile bu iki isim, Yozgat’ta bize istenirse başarı hikâyesi yazılabileceğini gösterdi. Bu iki isme ne kadar teşekkür etsek azdır. Temennim yerel kalkınmanın Yozgat geneline yayılması yönündedir.

*

Yazımı sonlandırmadan bir şeyi daha belirtmek isterim. Gazeteyi gazetecilere bırakarak bir bakıma yerel basının güçlenmesine vesile olan Çamlık gazetesi sahibi hayırsever iş insanı Zafer Özışık’a, gazeteyi yerelden çıkararak ulusal bir çerçeveye getiren Tarık Yılmaz kardeşime bana da yazı yazma fırsatı verdikleri için ayrıca teşekkür ederim.