" Memleket evladını ekonomik ve toplumsal hayatta doğrudan etkili ve faydalı kılmak için gerekli olan ön bilgiler, iş içinde vermelidir. Atatürk-1 Mart 1922

Türkiye cumhuriyetinin çağdaşlık yolunda en önemli ve etkin bir eğitim kurumu olarak, ülkemize özgü kurulan köy enstitüleri , 17 nisan 1940'ta 3803 sayılı kanunla kuruldu.

çoğunluğu okuma yazma bilmeyen köylerimize öğretmen yetiştiren ve yurt genelinde yaygın ve etkin bir şekilde hizmet vermekte olan köy enstitüleri kısa sürede siyasi nedenlerle 1954 'de kapatıldı.İlk öğretmen okullarına dönüştürüldü.Programları değiştirildi.

bir ülkenin zenginliği eğitimli insan gücüdür.Dünyaya Örnek teşkil eden eğitim kurumları unutulmaz.Köy enstitüleri bunun en özgün ve en güzel örnekleri olmuştur.

bu alanda büyük atılımlar yaratarak , köylümüze ve ülkemize umut ışığı olan köy enstitüsü mezunu öğretmenlerimiz bütün alanlarda toplumsal değişim ve dönüşümün öncüleri oldular.Dünyanın en büyük eğitimcileri bu örnek üzerinde mutabık kalmışlardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlık yolunda en önemli ve etkin bir eğitim kurumu olan ve ülkemizin köy gerçeğine özgü kurulan Köy Enstitüleri,17 nisan 1940'ta 3803 sayılı kanunla kuruldu. 17 Nisanlar, Köy Enstitüleri Günü ve Bayramıdır.

İsmail Hakkı Tonguç'un, Milli Eğitim teşkilatına yolladığı ,Köy Enstitüleri'nde uygulanması gereken ilkeleri bildiren genelgesi:

"Köylerin kültürel ve genel hayatlarında ileri bir seviye yakalayabilmek yalnız klasik anlamda öğretmenle mümkün olmaz. Köy hayatı bir bütün olarak ele alnımaz da,şimdiye kadar olduğu gibi yalnız klasik kültür bakımından işlenmek ve bu vasıfta bir gelişme yaratılmak istenirse bu çalışmadan olumlu sonuç alınamaz. Köylere öğretmen yetiştirirken bir yandan öğretmeni çok yanlı işler görebilecek biçimde eğitmek,diğer yandan da öğretmenle birlikte köye giderek diğer iş sahalarında çalışacak elemanı yetiştirmek için gerekli tedbirleri almak gerekir.

Bunun için alınacak tedbirlerin esas ilkelerini kuramdan çok realiteden çıkarmanız lazımdır...Köyde hukuki,mali,iktisadi kurumlar,şehirlerdekinden tamamen başka şekiller almaktadır.

Şehrin hesapsız ve ölçüsüz bir şekilde getirmek istediği yeni ve köylüye göre korkunç pahalı olan şeylerin yüküne köylü dayanamamaktadır. Köylü vatandaşlar geçmişten sürükleyip getirdikleri bir takım gelenek ve alışkanlıkların etkisi altında bugünkü hayatın koşullarına uyarak hareket edememektedir. Ölümden ve sıkıntıdan kurtulmak için her şeyi vasıta yaparak çalışmaktadırlar.

Köye yollanacak öğretmenin bu gerçeklere göre hazırlanması gerekir. Bunun için öğretmen adayını ve diğer iş elemanlarını köy kaynağından alacak kanallar açılmalıdır. Beş yıllık ilkokuldan mezun ve askerliğini bitirmiş köy delikanlılarını, öğretmen veya köylerde geçecek bir iki meslek sahibi olarak yetiştirmelidir. Köy çocukları için lise ve yüksek öğrenim yolları açılmalıdır. Köyde öğretmen ve eğitmen olarak yetişecek elemanlar devlete büyük ve uzun yıllar sürecek külfet yüklememelidir. Bunun için okul üretici bir okul olmalı, yaşayabilmesi için gereken bütün araçları kendisi üretmelidir. Ancak ilk kuruluşlarında devletten yardım görmelidir.

Bu okullarda öğrenciye köy genel hayatının ilerlemesine yarayacak birkaç meslek birden öğretilmelidir. Öğretmenlik,inşaatçılık,köy demirciliği gibi...

Şunu da önceden öncelikle kabul etmemiz gerekir ki yeni ve orijinal işler görecek bir kurumun örgütünün bütün detaylarını,işin içinde çalışmamış olanların isabetle saptamaları kolay değildir. Örgütün kendi biçimini,dikkatle yapılacak denemenin sonucundan beklemek gerekir."(Tonguç,İlk Öğretim Kavramı,İst.1945,s.306-12.

Yıllardır dile getirdiğim,”Hasanoğlan Köy Enstitüsü” yerleşkesinin müze haline getirilmesi konusu gündemde tutularak, sonuç alınmalıdır. Bu konuda MEB’ na görevler düşmektedir.

Kısa sürede dünyaya örnek bir eğitim kurumu olarak çağdaş toplumu oluşturmada unutulmaz izler bırakan köy enstitülerinden mezun olan öğretmenlerimizin aramızdan ayrılanlarını rahmet ve minnetle anarken, ülkemizin aydınlanması yolunda, özverili ,üstün hizmetlerine devam etmekte olan tüm öğretmenlerimizi sevgiyle selamlıyorum.

Dünyaya, eğitim alanında örnek olmuş ve eğitim tarihimizde seçkin yerini almış bulunan Köy Enstitülerinin 80 yılında Hasanoğlan yerleşkesinde bir müze açılması dileğyle, kutlu olsun.