8 Mart “Dünya kadınlar Günü-Çalışan Kadınlar Günü” kadınları anlama,anlatma ve sorunlarını çözme günüdür. Dünya nüfusunun yarısı oluşturan ve geçen gün çeşitli nedenlerle ve özellikle savaşlarda sorunları artan kadınlar ve çocuklar olmaktadır.Türkiye’de ve Dünya’da en çok dayanışması gerekenler kadınlardır.Sorunlar, eğitimle,dayanışma ve mücadele ile çözülür. "Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milleti kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez." M.K.Atatürk
İnsanlığın kaynağı ,sosyal yaşamın esası ve ailenin temel taşı olan kadınlar,ünlü şair Tevfik Fikret'in ifade ettiği gibi, "Elbet sefil olursa kadın ,alçalır beşer.” İnsanlığın yücelmesinde öncü kadınlar olmalıdır.Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, baş tacı edilmelidir. Eşsiz önder Atatürk’ün ifade ettiği gibi: “…Kadınlarımız daha çok aydın,daha çok feyizli,daha çok bilgili olmağa mecburdurlar.”
Yurt genelinde bir gün değil her gün gündemde tutularak, toplumsal farkındalık ve bilinç yaratılmalıdır. Kadınların sorunlarla karşılaşması ve anılması bir insanlık ayıbıdır. Yıllık ölüm sayılarının 500’ü bulduğu ,kadın cinayetleri ve çocuk istismarı ile ilgili olarak platformların kurulduğu ve projelerin uygulandığı, cezaların caydırıcı olmadığı bir ortamda yaşamaktayız. Sivil toplum örgütleri, siyasi kuruluşlar, resmi ve özel kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere tüm insanlık bu konuda üzerine düşenleri yapmada geç kalmaktadır.
8 Mart 1857'de 40.OOO kadın işçinin ağır koşullarda çalıştığı , ABD New York kentinde bulunan bir dokuma fabrikasında , yaşanan haksızlıklara ve olumsuz iş koşullarına karşı boykota katılması ile yaşanan olaylar ve çıkan yangın sonucunda 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesi büyük infiale neden oldu. 10.000 'den fazla kişinin katıldığı cenaze törenleri bütün dünyada derin yankılar uyandırdı. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden bayan Clara Zetkin'in teklifi üzerine, 120 kadın çalışanın hayatını kaybettiği 8 Mart günü " DÜNYA KADINLAR GÜNÜ" olarak oy birliği ile kabul edildi.
1921 yılında Türkiye'de "Emekçi kadınlar Günü" olarak anılması kabul edildi. 16 Mart 1977 tarihinde Birleşmiş Milletler genel Kurulu, 8 Mart gününün "DÜNYA KADINLAR GÜNÜ " ya da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Atatürk'ün ifade ettiği gibi:" ...Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Eğer gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa, bugünün anaları için gerekli özellikler taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü yaşam için faal bir unsur haline koymak, pek çok yüksek özelliği kişiliklerinde taşımalarına bağlıdır.”
Büyük eğitimci İbrahim Alâettin Gövsa'nın bir şiirinde söylediği gibi : "...İnsanlığın hamurunu kadın eli yoğuruyor ve kadınlar, istikbâli doğuruyor." Bu ana temalarla, 8 Mart "Dünya Kadınlar Günü"nü -Dünya çalışan Kadınlar Gününde”, tüm dünyada, kadınların ve çocukların sorunlarının çözülmesi dileğiyle , kadınları saygı ile selamlıyorum. El emeğinin, göz nurunun, alın terinin ve tükenmez enerjinin temsilcileri eli öpülecek kadınlardır.Anadolu Güç birliği kadınlar buluşması büyük bir projedir.
Birlikten kuvvet doğar.İmecenin en güzel örneği karıncalarda, arılarda ve kuşlarda görülmektedir. Bir de bizim halkımız da. Yardımlaşma ve dayanışmanın kültür tarihimizde özel ve özgün bir yeri vardır.En çok,sorunları çözülmeyen ve her geçen gün artan kadınların dayanışmaya ihtiyaçları var. İnsanlık dışı savaşlar ve göçler en çok kadın ve çocuklara zarar vermekte.Vicdanları yaralamakta.Bu alanda ihmaller, duyarsızlıklar hat safhaya ulaşmakta.
Günümüzde devamlı yaşanılan toplumsal, siyasal, sosyal,ekonomik ve kültürel sorunlar karşısında tüm kadınlarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu durum karşısında kadınlarımızın ve tüm insanlarımızın güç birliği yaparak dayanışması,sorunlara çözüm yolları üreterek uygulamaya geçirilmesi ve hayatımızın, üretken, verimli, başarılı ve mutlu bir ortama taşınarak sürdürülmesi ve geleceğe güven ve umutla bakmamızın sağlaması için kadınların şiddete maruz kalmaları temel sorun olarak karşımızda durmaktadır.
“ANADOLU GÜÇ BİRLİĞİ KADINLAR BULUŞMASI” büyük bir birliktelikle gücünü,önemini, önceliğini ve etkisini gösterecektir. Bu projeye herkes sahip çıkmalıdır.Bütün illerimize yayılmalıdır. Bu alanda emek veren tüm insanlarımızı, birlikten güç doğar diyerek kutluyor ve selamlıyorum. Kadın ve çocukların siyasal, sosyal ,ekonomik ve hukuksal tüm sorunları acilen çözülmelidir.
Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, kendi sorunlarını, kendilerinin çözeceklerine inanıyorum.Anayurdu vatan yapan temel taşlardan birisi de kadınlarımızdır. Anadolu şiirimde ifade ettiğim gibi: “Ben anayım,Anadolu’yum ve analarla doluyum...”
“Tarih derki; bu kadınlar, yiğitliğin tam misâli/Nene Hatun, direnişin cesaret kokan timsâli/
Nezahat’in, Şerife’nin, yoktur daha bir emsâli/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını/
Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.”Şair A.A.Akboğa/ Kahraman kadınlarımızı rahmetle anıyoruz. Dünyaya ve de en kadın ve çocuklara zarar veren savaşları lanetliyoruz.
Her geçen gün artan sorunlarlarla karşılaşan kadınların büyük dayanışmalar göstermeleri ile gelecek günler daha iyi olacak. Huzur,başarı ve mutluluk toplumla buluşacaktır.