Bugünkü makalemdede sizlere HZ MUSA ALEYHİSSELAMLA HZ HIZIR ALEYHİSSELAM ın övkülerinden bahsedeceğim.
Ben iki denizin birleştiği yere ulaşmaya yahut yıllarca yürümeye kararlıyım demişti. İki denizin birleştiği yere ikiside vardıklarında balıklarını unutmuşlardı. Ve balık denizi boylamıştı. Oradan uzaklaştıklarında HZ MUSA yanındaki gence azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük dedi. O da “ bak seni kayalığı vardığımızda balığı unutmuşum. Bana onu hatırlamamı unutturan şeytandır. Balık şaşılacak şekilde denizde yolunu tutup gitmiş “ dedi. HZ MUSA istediğimiz zaten bu idi dedi.
Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler. Bu arada katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular. HZ MUSA onu hayra götüren bir bilgi olarak sana öğretenlerden bana öğretmen için peşinden gelebilirmiyim dedi. O şüphesiz sen benim yaptıklarıma dayanamazsın. Bilgice kavrayamadığın bir şeye nasıl dayanabilirsin dedi.
HZ MUSA inşallah sabrettiğimi göreceksin, sana hiçbir işte karşı koymayacağm dedi.
Bunun üzerine kalkıp gittiler. Sonunda gemiye bindiklerinde adam gemiyi deliverdi. HZ MUSA gemiyi içindekileri boğmak içinmi deldin dedi. Doğrusu şaşılacak bir şey yaptın dedi. HZ MUSA ya ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedimmi dedi. HZ MUSA unuttuğum için beni kınama gücümün yetmediği şeyden de beni sorumlu tutma dedi.
Yine gittiler sonunda bir erkek çocuğa rasladılar. Adam onu tenha bir köşeye götürdü hemen orda öldürdü. HZ MUSA bir cana karşılık olmak sizin suçsuz bir cana mı kıydın. Doğrusu çok kötü bir şey yaptın dedi. O ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedimmi dedi. HZ MUSA bundan sonra sana bir şey sorarsam beni yanında tutma o zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın dedi.
Yine yola koyuldular. Sonunda vardıkları bir kasaba halkından yiyecek istediler. Kasaba halkı bu ikisini misafir etmeyi kabul etmedi. İkisi şehrin içinde yıkılmaya yüz tutan bir duvar gördüler. Arkadaşı duvarı yeniden ördü, sağlamlaştırdı. HZ MUSA dileseydin buna karşı bir ücret alabilirdin dedi. O işte bu seninle benim ayrılmamızı gerektiriyor dayanamadığın işlerin yorumunu sana anlatacağım dedi.
BİRİNCİSİ : Gemi denizde çalışan birkaç yoksula aitti. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü peşlerinde sağlam her gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.
İKİNCİSİ : Erkek çocuk olayına gelince onun ana, babası inanmış kimselerdi. Çocuğun onları azdırmasından ve inkara sürüklemişinden korkmuştuk. RABLER inin o çocuktan daha temiz ve onlara daha çok merhamet eden birini vermesini istedik.
ÜÇÜNÇÜSÜ: Duvar tamir etme olayıda yıkılan duvar iki yetime aitti. Altında yüklü miktarda hazine vardı. Ben o duvarı sağlamlaştırmasaydın çocuklar büyümeden daha bu hazine başkalarının eline geçebilirdi. Bu çocukların babalarıda iyi bir kimse idi. RABBİM onların erginlik çağına ulaşmasını ve RABBİN den bir merhamet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Ben bunları kemdiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin iç yüzü budur dedi.
Ve böylece HZ MUSA ALEYHİSSELAM la HZ HIZIR ALEYHİSSELAM ın arkadaşlığı burda sona erdi.
Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya başka bir makalede buluşmak üzere yazımı YUNUS EMRE nin dizileriyle bitiriyorum. Hepinize selamlar, sevgiler saygılar
YUNUS durur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
Birkez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptınısa
Er eteğin tuttunusa
Bir kez hayır ettinise
Binde bir ise az değil
Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu alem birdir bize
Y U N U S E M R E