Eymir Gölü, oldukça büyük ODTÜ arazisi sınırları içerisinde bulunan göl tesisleri de üniversite yönetimince kontrol edilmekte. ‘ODTÜ’ Eymir Gölü işletmesi çok uzun yıllar sadece Üniversite ile bağlantısı (Personel, Öğrenci, Mezun, Emekli gibi) bulunanlara hizmet vermekteydi. Bağlantısı bulunmayanlar ancak bağlantısı olan birisinin kimliği ile girebiliyordu. Yaklaşık 15 yıl öncesine kadar girişler biraz daha gevşetilmişti. Çok geçmeden tüm vatandaşlara hizmet vermeye başladı.
ilgi ve alakadan yoksun bırakılmış, adeta kaderine terk edilmiş görüntüsü verse de, hala o doğa harikası doğal güzelliğinden ödün vermemiş. Şimdilik insan müdahalesine uğramamış, ranta dönüştürülmemiş olması sevindirici bir yanıdır. Çünkü şehrin gürültüsünden stresinden bunalan her yaş ve kesimden insanların gezip dolaştığı, nefes aldığı, stres attığı nadide yerlerden birisidir. Göle Ulaşım Nasıl Sağlanır Eymir Gölüne gitmek için birinci yol TRT Genel Müdürlüğünün Bulunduğu Oran şehrindeki yerleşkesinin bahçe duvarlarına paralel yoldan gidip, tepeden aşağı inerek ulaşabilirsiniz. Diğer bir yol’da Gölbaşı ilçesine girmeden sağa haymana yoluna dönüp, yaklaşık 300 metre sonra sola dönerek göle ulaşım sağlayabilirsiniz. Göl’ün her iki tarafında ücretsiz otoparklar var. TRT tarafından geldiğinizde aşağı düzlükte park alanına yakın noktada 3 ayrı park alanı var ve ücretsizdir. Bu tarafta düzlük alanda otoparkların yanı sıra Bisiklet, motosiklet, üçteker bisiklet ile ikili bisiklet ve 4x4 arazi araçları ‘ATV’ kiralayabileceğiniz işletmeler var. Saat ücreti aracına göre değişiklik arz ediyor.
Bisiklet Tek Kişilik: 25 TL
Bisiklet İki Kişilik: 50 TL
Dört Kişilik Aile Bisikleti: 100 TL
Arazi aracı ATV: 40 dakika 200 TL'dir. İndirim olduğu zamanlarda 125 TL'ye kiralayabilirsiniz.
Tesisle ilgili Bilinmesi Gerekenler Dışarıda bulunan otoparka aracınızı bırakarak, kiralayacağınız bisikletle gölün çevresini gezintiye çıkabilirsiniz. Araçla göl arazisi içerisine giriş yasak. Sadece akşamları 19.00’dan sonra giriş serbest. Lakin anlaşılamaz bir şekilde bu konuda da bir laçkalık söz konusu ve görevli olmamasına rağmen bazı araçları içeride görebiliyorsunuz. Bu araçlar içerideki huzur ortamını olumsuz etkiliyor olsa da büyük çoğunluk, bu yasaklara uyuyor. Bir an önce bu laçkalığa son verilmesini diliyorum.
Bu ufak insana ait rahatsızlık sizin moralinizi asla bozmamalı. Unutmayın doğa harikası, tabii güzelliğe sahip göl etrafında, gerek bisikletle gerekse yürüyerek inanılmaz güzellikleri gözlemleyebilir, stres atabilirsiniz. Park alanına sabahın çok erken saatinden gelip gece geç saatlere kadar vakit geçirebilirsiniz. Göl, sabah 05.00 – 22.00 saatleri arasında açık ve giriş ücretsizdir. Özellikle sabahın erken saatleri farklı havasıyla gün boyu muhteşem atmosferiyle rüyada gibi hissedeceğiniz anlar yaşamanız mümkün.
İçeride Sizi neler Bekliyor Göl’e TRT tarafından gelmenizi öneriyorum. Çünkü tepe’den inerken, göl’ün o doğal güzelliğini, muhteşem manzarasını gördüğünüzde çok farklı ve özel bir yere geldiğinizi, doğru bir karar verdiğinizi anlayacaksınız. Tam aşağı inmeden tepe’de aracınızı kenara çekerek bir süre olağanüstü manzarayı seyretmekten kendinizi alamayacaksınız.
Aşağı iner inmez heyecanla içeri girip o güzelliği doyasıya gezip, bol oksijenini ciğerlerinize çekerek başka alemlere dalacaksınız. Bisikletle gezebileceğiniz gibi yürüyüş de yapabilirsiniz. Yalnız unutmayın ki gölün çevresi 13 kilometre. Bu gözünüzü korkutmayacaksa yürüyüş yapmanızı öneririm. Doğa sever bir insansanız ve beraberinizdeki dostlarınızda doğaseverse, kesinlikle ne hızlı ne çok yavaş normal bir tempoda sohbet ederek, aynı zamanda da çevrenin doğal güzelliklerini özümseyerek, kah yürüyerek kah mola vererek yol alabilirsiniz. Çam’dan meşe ağacına, yaban meyve ağaçlarından palamut ağacına kadar çeşitli bitki örtüsüyle sizi büyüleyecek bir güzelliğe sahip.
köy evi havasında oldukça nostaljik görünümüyle sizi büyüleyecektir. Bu restoranda açık kahvaltı’dan alakart menü’ye kadar çeşitli uygulamalar var. Bu restoranda, yaz ayında göl üstüne bulunan platforlarda bunan masalarda oturarak balıklara bir kol uzaklığında bulunan balıkların danslarını izleyerek kahvaltınızı veya yemeğinizi yiyerek keyifli zaman geçirebilirsiniz. Restoran faslından sonra çok yedik biraz yürüyelim hem yediğimizi hazmedelim hem çevrenin muhteşem güzelliğini keşfedelim diyerek koyulursunuz yola. Sohbet ederek, etrafı izleyerek yola devam edersiniz. Bazen ise göl kenarına iner balıkları izlersiniz yada balık tutanları veya sandalyelerini göl kenarına koymuş eşiyle dostuyla sohbete dalmış insanları görürsünüz.Yanınıza portatif sandalyenizi aldıysanız ve çok yol yürüdük yorulduk biraz mola verilim derseniz, göl kenarında uygun bir noktaya sandalyenizi açarak oturur dinlenmeye koyulursunuz, dinlenirken de çevrenin, gölün güzelliğinden bahsederek keyifli dakikalar geçirirsiniz. Dinlenme bitti daha ileride kim bilir ne güzellikler var yola devam diyerek yola koyulursunuz. Bazı noktalarda yüksek çam ağaçların arasından geçerken acaba burada vahşi hayvanlar var mı? Bir sıkıntı olur mu? Diye düşünürseniz, tilki, tavşan kuşlar gibi bazı canlılar var ama zarar verecek türde hayvanlar yok. Siz yinede yol güzergâhının dışına ağaçların yoğun olduğu noktalara gitmemeniz kendi güvenliğiniz açısından önemlidir. Güzergâh boyunca korkmanıza, endişelenmenize gerek yok.
yoğun ilgi görüyor. Göl sahasında mangal yakmak yasak ama piknik sepetinizi hazırlayıp getirebilir, piknik yapabilirsiniz. Ben bunlarla uğraşmam derseniz göl kenarında bulunan restoranlardan yararlanabilirsiniz. Restoran pahalı olur derseniz büfeler var. Bu büfelerden ister ekmek arası ister servis olarak hizmet almanız mümkün. Restoran fiyatlarına girmeyeceğim, talep edilenlere göre kişi başı 200 TL ile 350 TL arasında değişiyor. Daha fazlası da olabilir. Büfelerde ise ekmek arası yiyecekler 60 TL’den başlıyor… ‘Büfe rakamlarına ve çevrenin yeşille bütünleşen güzelliğini video bölümünden izlemenizi öneririm.’ Yolunuza devam ederek göl’ün karşı yakasına doğru ilerlersiniz.Bu arada tabiatın ve göl’ün güzelliği karşısında yorgunluk, bıkkınlık yerine mutluluk ve huzur hissettiğinizden yolun uzunluğunun farkında olmadan yol alırsınız. Oldukça uzun bir yol kat ettiğinizi ve yorulduğunuzu anladığınızda yolun karşı yakasında büfeler noktasına geldiğinizi fark edersiz. Eşlik eden eşiniz, dostunuz, arkadaşınıza geze geze mola vere vere geldiğinizi aç olsanız da olmasanız da şurada göl kenarında hem birşeyler yiyelim hem dinlenelim kararıyla kendinizi hafta sonuysa büfe’de ekmek arası kuyruğunda bulursunuz.
Ekmek arası balık, köfte veya diğer yiyeceğinizi ve içeceklerinizi alıp göl kenarında açık alanda masaya oturup yemeğinizi yerken gölde yüzen ördekleri seyredersiniz. Bazı ördeklere çocukların ekmek kırıntıları attığını gördüğünüzde, yanınızda çocuğunuz varsa ona hadi gel seninle ördeklere ekmek atalım diyerek, sizde diğer çocuklara eşlik edersiniz. Burada sohbet ederek keyifli dakikalar geçirirken gölün yumuşak sakinliği ve tatlı esintisi size huzur hissini yaşatırken, çevrenin yeşil güzelliği sizi büyüleyecektir.
Burada keyifli dakikalar geçirdikten sonra yola koyulursunuz. İlerlediğinizde restoran görürsünüz ama tok olduğunuzdan çok alakadar olmazsınız ve ilerlemeye devam edersiniz. Az ileride bir büfe, bir restoran bir büfe daha sizi çok cezp etmeyecektir. Çünkü aç değilsiniz ama büfelerin önünde asılan fiyat listelerini incelemeden de yapamazsınız. Bir daha gelirsek bilgimiz olsun tekerlemesiyle yola devam edersiniz. Bir tarafınız yeşil ağaçlarla dolu ormanlık alan, diğer yanınız ise göldür. Bir kafanızı yeşil ağaçlıklara çevirir, bir göle çevirerek güzellikleri özümsemeye çalışarak yola devam edersiniz.
Etrafı aynı şekilde seyre dalarak ve sohbet ederek yolunuza devam edersiniz. Derin sohbetin ve manzaranın güzelliği karşısında zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadan devam ettiğiniz yolun karşısında çıkış kapısına geldiğinizde anlıyorsunuz. Reflexle saate bakarsınız o baya zaman geçmiş ama çok güzel bir gün geçirdik diye birbirinize söylenirsiniz.
Göl Dışındaki Güzellikler Göl sahasından bahçe kapısını terk ederek aracınıza doğru ilerlersiniz.fakat göl çevresinde de hala sizin dikkatinizi çeken yerler olduğunu görürsünüz. Dış alanda yeşil ağaçların arasından sohbet ederek ilerlersiniz. İleride yine kafeler, restoranlar ve bisiklet ve ATV kiralama yerleri dikkatinizi çekecektir. Hatta bir ara kafanızı tepeye doğru çevirdiğinizde tepe de yol izi dikkatinizi çeker ve bu nedir diye düşünürken, birde bakarsınız ki ‘ATV’ araçlarından birisi tepeye tırmanıyor. Yan taraf’ta da dikkatinizi atlar çekiyor. Aklınızdan bir an ata mı binsem, ATV’ye mi binsem diye düşünürken, tepe’ye tırmanan vatandaşın zorlandığını görünce bu iş bana göre değil ben at’a bineyim derken,
tur attıktan sonra son olarak şu kafe de keyif çayı içelim ve evimize gidelim dersiniz. Kafe’ye geçer oturursunuz. Burada keyif çayı içtikten sonra mutlu ve huzurlu bir gün geçirmenin tadıyla araçlarınıza yönelirsiniz. Aracınıza yönelirken göl çevresindekilere çok zaman ayırmadığınızı keşifte bulunmadığınızı fark edersiniz. Aracınıza binerken tekrar geliriz, dışarıyı keşfederiz o zaman diyerek evinizin yolunu tutarsınız.
Dostlar; Bu hafta sizlerle Eymir Gölündeydik. Göl ve etrafını doyasıya yaşayarak ve keşfederek geçirdik. Siz dostlarla olmaktan bende büyük keyif aldım. Umuyorum sizlerde bu yazımı okuduğunuzda kendinizi Eymir Göl’ünde hissedecek, büyük keyif alacaksınız.
Dostlar; Haftaya yeni bir konu ve köşeyi keşfetmede buluşmak üzere, hoşça kalın, sağlıkla kalın.
Turabi Küçük