Bayram sabahıdır...
    Geceden kalma mahmur bir sessizlik var Yozgat sokaklarında. 
Hani sabah ezanıyla birlikte kalbin derinliklerine çöken bir dinginlik olur ya… 
     İşte öyle bir sabah.
Gönlümüzce neşe duyamasak da, bayram yine geldi.
     Kimi anasını kaybetmiş, kimi babasını. Kimi evladını bekliyor gurbette, kimi askerde, kimi de yüreğini bir mezar taşına emanet etmiş. Ama ne olursa olsun, Ramazan Bayramı bir hatırlayış, bir kavuşma, bir içli sarılıştır bizde…
     Kimi sofralar eksik, kimi tabaklar tek kişilik... 
Ama o sofralarda yine dualar var, rahmet var.Çay bu bayramda da demli, simit yine tazedir Yozgat’ta. Sadece çay bardağının buğusu değil gözlerimizdeki yaş; hem sevinç, hem hasret, hem de geçmişin izidir.
   Eskiden şeker torbalarıyla dolaşırdık, şimdi mesajlarla kutluyoruz bayramı.
     Ama ne telefon ekranı bir bayram sarılmasının yerini tutar, ne de sosyal medyada yazılan "Bayramınız kutlu olsun" cümlesi bir el öpmenin…
Bayram, anaların gözlerinde umut, çocukların ellerinde mendil, dedelerin cebinde bozuk para, ninelerin şeker kutusunda saklıdır.
Bayram, kardeşliktir, helalliktir, barıştır.
Ve en çok da özlemdir…
Bu bayram da öyle olsun.
Küslük bitsin, gönüller birleşsin.
Kim neye sahipse değil; kim neyi paylaşabiliyorsa, işte onun bayramı mübarek olsun.
    Bayramınız mübarek, yüreğiniz ferah olsun güzel Yozgat…  Biz yine buradayız, aynı köşe, aynı yürek, aynı hasretle.Bayramınız Mübarek olsun!