Yozgat’ın yakın siyasi tarihine baktığımızda ortaya çıkan senaryonun yıllara rağmen değişmediğini görürsünüz?
Ne hikmettir ki, dünya değişir, Türkiye değişir, Yozgat değişir ama siyaset değişmez.
Aslında katılaşmış, bir kalıbın içine sıkışmış siyasetin hüküm sürdüğü illerin başında yer alırız.
Karadeniz öyle değildir mesela.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de büyük oranda memleket menfaatleri üzerine kurgulu özgün, kalıpların dışında bir siyasi hüküm vardır!
YOZGAT’TAKİ SON BELEDİYE SEÇİMLERİ…
Yozgat’taki son belediye seçimleri kalıpların kırıldığı, geleneksel siyasi yapının değiştiği anlamına gelir mi?
Uzaktan baktığınızda ‘evet gelir’…
Kimi yerde iktidar gücü para etmemiş,
Kimi yerde milliyetçi alt yapının getirisi olmamıştır.
Kimi yerde parayla seçim kazanma hayali kuranlar,
Kimi yerde ise partisinin gücünü her şeyin üstünde görenler kaybetti.
Yerel seçimler her türlü güce rağmen milletin gücünün sonuca sirayet ettiği gerçeğini ortaya koysa da seçimi kazanan simaların çok da yabancı olmaması şeklen bir millet duruşu ortaya koysa da profil bakımından yeni bir vizyon türetmedi.
Yani Yozgat’taki son belediye seçimleri de şehirde çok bir şey değiştirmedi.
İsabetli kararlarla yeni bir vizyon ortaya koyanlar kadar, temcit pilavı gibi sürekli aynı şeyleri ortaya koyanlar daha ağırlıkta.
Peki Yozgat’taki siyaset böyle gelmiş böyle gider mi?
AK PARTİ’NİN KONGRESİ..
Şimdilerde gözler AK Parti’nin il kongresinde.
Yozgat’ta son yıllarda yaşanan siyasi huzursuzluğun ana adreslerinden bir tanesi de AK Parti.
Kapalı kapılar ardında başta AK Partililer olmak üzere ortaya çıkan görüntüden rahatsız, parti genel merkezinde hüküm süren as kadrodan rahatsız olsa da fikirlerin arz edileceği alanda konuşması gerekenler de suskun.
Mesela, AK Parti’de Erkan Kandemir ismi Yozgat dahil Anadolu’nun pek çok şehrinde artık karşılık bulmuyor.
Kandemir ismi ile birlikte parti genel merkezinde koltukları işgal edenler Yozgat gibi çok sayıda şehirde yaşanan “AK Huzursuzluğun” sebebi olarak gösteriliyor.
Yani, dış siyasette imaj bir Türkiye, vizyoner bir yapı hakim iken AK Parti tam tersi kendi içinde günü birlik, parti çıkarlarını (dolayısı ile millet çıkarlarını) ayaklar altına almış bir görüntü sergiliyor.
AK Parti’nin emektar isimleri dahi artık içinden çıkılmaz, doğruları ifade etseler de karşılık bulmaz süreci izlemekle yetiniyor.
AK Parti’nin kongresi bu anlamda pek çok şeye gebe.
YOZGAT DIŞINDAKİ SİYASETÇİLER
Bugüne kadar ya mevcudiyetlerindeki ‘adamları’ ile tanındılar ya da doğdukları yerlerde bile karşılık bulamamaları ya da kıymet bilinmemezlikleri ile…
Pek çok zaman Ankara’da sahip oldukları makam, mevkii ve siyasi güç her yere tesir etti ama Yozgat’a etmedi.
Yozgat’ı Ankara’da temsil etmekle ateşten kızgın gömleği giymek arasında bir fark bulun diye bir soruya yanıt arasak yanıt “fark yok” olurdu.
Yozgat gündeminden uzak, kendi içinde birlik ve beraberliği sağlayamamış, şehrin değer yargılarını benimsememiş gibi göründüler yıllar yılı.
İnanmakta zorlandığımız zamanlar da oldu yaptıkları hizmetlere.
Kendiliğinden geldiğini zannettik pek çok şeyin, ayrıcalıklarımızı sıradanlaştırdık, Ankara’da açılan kapıların anahtarını ‘vatandaş olma kerameti’ olarak kabul ettik.
Aslında Ankara’da üst düzey siyaset yapan Yozgatlı’nın ne büyük bir nimet olduğunu kaybedinceye kadar anlamadık.
Hala anlamamakta ısrar edenler de Ankara’daki nüfuzlu Yozgat’ın nimetlerinden kalanlardan istifade ettiklerinden oluşuyor. Bugün kaybettiğimiz makamlar özelinden değerlendirdiğimizde aslında Ankara’da çok şey olduğumuzu gördük.
Hem bireysel hem de Yozgat’ın ihtiyaçları noktasında eksik kaldıklarını düşündüğümüz siyasetçilerin ve makamlarının ne de kıymetli olduğunu pekala anladık. Bundan sonrası için ders olur mu bilmiyorum ama bildiğimiz bir gerçek var ki, bizden olan Ankara’da kral olsa hükmünü görmezden geliyoruz.