Çağımızın zalimleri- günümüzün Firavunları toplu Müslüman katliamı yapıyorlar. Hiç çekinmeden bu bir din savaşı diyorlar. Dünyanın gözü önünde korunmasız masum vatandaşları: kadını kızı çoluğu çocuğu katletmekten geri durmuyorlar. Katletmekle kalmıyorlar, savunmasız çocukları aç susuz bırakıp bundan da büyük zevk alıyorlar. Sadistliğin, canavarlığın ve barbarlığın örneğini sergiliyorlar.
Zalimce ve hayvani bir uygulama ile karşı karşıyayız. Karadan denizden gökten üzerlerine bomba yağdırdıkları insanlar silahsız ve çaresiz insanlar. Bu zulmü yapanlar Asrımızın Firavunları: insani vasıflarını kaybetmiş hayvan sürüsü domuzlar. Çünkü insan olan bu vahşeti yapmaz, insanın vicdanı da buna müsade etmez...
Kimden kimlerden bahsettiğimizi biliyorsunuz. Zalim İsrailli Yahudilerin zulmüne maruz kalan Filistinli ve Gazzeli Müslümanlardan söz ediyoruz. 7 Ekim 2023 den bu güne başlarına bomba yağıyor. Karadan, denizden ve havadan bomba yağdırmaya devam ediyorlar.40 bine yakın insanı kadın kızı, masum kişileri katlettikleri yetmiyor kalanları da açlığa susuzluğa mahkum ediyorlar.
Yardımlar engelleniyor, hastaneler okullar camiler bombalanıyor onlara hiç bir yerde yaşam hakkı tanınmıyor. Bir milleti toptan imha etmenin çabasında olan bu zalimler ABD başta olmak üzere tüm Avrupa’dan da teşvik ve destek görüyor.
İslam ülkeleri ölüm uykusunda: Türkiye’den başka ses çıkarak karşı duran da yok. Duyarlı Avrupalı vatandaşlar sokakları doldurup protesto etseler de zalimlere destek olan iktidarlar onları da susturmaya çalıştılar. Tam bir rezalet ve katliam örneği sergileniyor. İslam ülkelerinin sessizliği de kanımıza dokunuyor !
Çözüm alınacak mı, bu katliam durdurulacak mı bunu kestiremiyoruz ama; Üçüncü bir dünya savaşına doğru gidiyoruz. Türkiye’nin çabası yetmiyor, Türk ve İslam dünyasının bir araya gelmesi gerekiyor. Cılız sesler de bu katliamı durdurmaya yetmiyor. Sorumlumuyuz? Evet kesinlikle sorumluyuz ve büyük vebal altındayız.
Şüphesiz ki: Yüce Allah’ın adaleti er geç tecelli edecektir. Müslüman ve insan olduğumuz için sorumluyuz ve vebal altındayız. Kimse bu vebalden kaçamaz. İster Müslüman olsun ister kafir kim olursa olsun bu çağda yaşayan herkes bu zulmünden ve katliamlardan sorumlu tutulacaktır, buna da inanıyoruz. Bana ne bunlar Türk değil, bunlar bizim insanımız değil demek hiç birimizi kurtarmaz, kurtarmayacaktır. Bunu biz değil Yüce Yaradan emrediyor !...
Peki ne yapalım şimdi? Öncelikle şunu söylemek gerekirse: Türkiye Cumhuriyeti olarak gereken yapılıyor, devlet adamlarımızın gayret ve çabası inkar edilemez. Bu yeter mi yetmiyor; diğer İslam devletlerinin de dürüst ve yüreklice sesini yükseltmesi gerekiyor. İnsani yardımların önlenmesine mutlaka çözüm getirilmeli. Sağlık ve barınma ihtiyaçları için uluslararası çözüm aranmalı. Türk ve İslam dünyasından güçlü bir çağrı yapılmalı. “Bu savaş durmazsa müdahale edeceğiz” denilmelidir. İnsanların bölgeye ulaşıp yardım ve destek olması için çözüm aranmalı ve bu vahşet bir şekilde durdurulmalıdır. Bu görev sadece Türkiye Cumhuriyetinin değil tüm İslam aleminin görevidir. İfade ettiğimiz gibi bu çaba ve sorumluluktan kaçamayız. Ne yapıp yapıp bu zulmü durdurmak zorundayız. İnsanlığın katledilmesine bir milletin toptan yok olmasına göz yummak insanlığımıza da Müslümanlığımıza da yakışmaz... Ortada bir vahşet var insan olan buna seyirci kalamaz!