Ülkemizi çok seviyoruz, hem de canımızı verecek kadar öyle değil mi? Vatan sevgisi imandandır deriz. Vatan severlik Türk Milletinin en büyük vasfıdır onu da bilir, onunla övünürüz. Dünyaya örnek olmuş şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Şüphesiz ki ecdadımızla atalarımızla da gurur duyuyoruz. Türk milleti ile gurur duymayanların vatanseverliğinden de şüphe ederiz.

Ancak bu konuda bazı sıkıntılarımız var. Devlet ve millet malı insanımızın ortak değerlerimizdir. Ancak devlet ve millet malını koruma ve kollamada konusunda duyarlı davranmıyoruz. Ne yazık ki devlet ve millet malını korumada itina göstermiyoruz; hatta pek de önemsemiyoruz.

Özellikle ortak kullandığımız alanlarda ve mekanlarda duyarsız davranıyor millet malına zarar veriyoruz. İçinde yaşadığımız mahalleye, sokağa ve caddeye, mekana sahip çıkıp temiz tutmuyoruz, kirletiyoruz. Pek ala çevremizi kirletiyor, ortak kullandığımız alanlara zarar veriyoruz. Ortak kullanımına açık olan alanların eşyalarını kırıyor ve yerinden söküyoruz. Umumi tuvaletleri, park yerlerini, piknik alanları kirletiyor ve hor kullanıyoruz. Buralar oldukça pis, oldukça bakımsız çöp yığınları ile dolu. Bunun sebebi lakayt davranışımız. Ama buralar bizim evimiz, buralar bizim vatanımız. Biz de vatanımızı çok seviyoruz öyle değil mi ?

Başka örnekler de çok: Çalıştığımız kurumlar, okuduğumuz okullar, atölyeler, çocuk parkları umumi alanlar ve herkesin yararlanması için açılmış yerler?.. Gidin bakın özen gösteren, temiz tutan var mı? Sigara izmaritleri, pet şişeleri, cam kırıkları ortada kol gezmiyor. Ama buralar bizim vatanımız, memleketimiz ve ortak kullandığımız alanlarımızdır. Hani çok seviyorduk biz vatanımızı?

Maalesef millet malını korumada gereken saygıyı göstermiyoruz; bu konuda duyarsız kalıyoruz. Böyle vatan severlik olmaz!.. İçimize gelip yerleşen mültecileri yerden yere vuruyoruz: pis ve pasaklılar diye hor görüyoruz da biz bunu neden yapıyoruz peki ? Devlet ve millet malını korumada bizim onlardan ne farkımız var; Allah aşkına? Var diyenler gelip ortak kullandığımız alanları gezip görsünler. Sadece camilerin umumi tuvaletlerine bakmanız yeter. Hafta sonları piknik alanlarını gezin görün seyredin manzarayı. Haklımıyız, haksız mı siz karar verin. Yozgat da Çamlığı, Kent Parkı, Spor Vadisini gezin dolaşın bakın hakine...

Hepimiz Anne baba veli öğretmen olarak sorumluyuz bizlere görevler düşüyor. Çocuklarımıza bu tür alışkanlıkları kazandır için çalışmalıyız... Yediden yetmişe bu alışkanlığın duyarlılığını verebilsek bir insanımız bile sokağa sigara izmariti atmaz, atamaz. Utanır, sıkılır bundan. Yoldaki bir taşı- dikeni bile insanımıza zarar vermesin diye kaldıran ve bunu sadaka olarak kabul eden bir dinin mensupları olduğumuzu da unutmamalıyız !..

Şüphesiz ki bu bir eğitim ve kişiye saygı, görgü meselesi. Saygı ve sevgiyi topluma kazandırabilirsek, insana hizmet anlayışını, devlet ve millet malını korumanın kendi malını korumak kadar önemli ve değerli olduğu anlayışını kavratmış oluruz.

Çevre kirliliği doğada yaşamını sürdüren tüm canlılara zarar veriyor. Doğal çevrenin kirlenmesi tüm ülkelerin yani dünyanın ortak sorunudur. Dünyada nüfusun artması ve bu nüfusun ihtiyaçları, insan eliyle yaratılan kirliliği hızlandırmaktadır.

Bu konuda hepimiz sorumluyuz. Uyarmada, örnek olmada ve çevre temizliğine saygı göstermede bir birimize destek olmalıyız. Biz örnek olur çevremizi temizlersek millet malını da korumuş oluruz. Buna rağmen duyarsız davranıp çevreyi kirletenler ve millet malına zarar verenler olursa onların da cezalandırılması gerekir. Elbette bu cezayı ilgili birimlerin ve görevlilerin yapması daha uygundur. Daha güzel bir hayat yaşamak için insanlarımızın çevreyi koruması ve güzelleştirmesi gerekiyor öyle değil mi dostlar?