Kur’an-ı Kerîm, Yüce Allah’ın yeryüzüne ilahi vahiyle kullarına ulaştırdığı ve insanları hidayete çağırdığı en kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın en faziletlisi, tertîl üzere yani tane tane, ağır ağır okuyarak ve manalarını düşünerek yapılandır.

Cuma suresi, göklerde ve yerde bulunan herşeyin Allah’u Tealayı tenzili ve teşbih ettiklerini beyan ederek başlıyor. Ayrıca Kur’an tilâveti İslam’da faziletli amellerden biridir. Kur’an okumaktan maksat, öncelikle onun emir ve nehiylerine uymaktır. Fakat sadece okumanın da sevabı ve mükâfatı vardır. Kur’an kendisiyle amel edenlere ve inanarak ibadet kastıyla okuyanlara kıyamet gününde şefaatçi olacaktır..

Cumâ sûresi, Medîne-i münevverede nâzil olmuştur. Cuma namazının farz oluşunu bildirdiği için, Cuma kelimesi sûreye isim olmuştur. Cumâ sûresinde; bütün varlıkların Allahü Teala’nın yüceliğini, büyüklüğünü anıp durdukları, Peygamber efendimizin Allahü Teala’nın emir ve yasaklarını ümmetine öğrettiği, Cumâ ezânı okununca, müslümanların ticâretlerini bırakıp namaza gitmeleri, namazdan sonra dağılıp meşrû (günâh olmayan) işleri ile meşgûl olmaları istenmekte, Allahü Tealayı çokça anmaları tavsiye edilmektedir.

Cuma Suresi, Allah'ın kudretinin ve mucizelerinin dile getirildiği çok önemli surelerden biridir. Her gün okunması Peygamber Efendimiz (s.a.s) tarafından tavsiye edilmiştir. Müslümanların Cuma günleri ezan okunduğunda işlerini ve alışverişlerini bırakarak namaza gitmeleri nasihat etmektedir.

“Onlar bir ticaret, yahut bir oyun, bir eğlence gördükleri zaman ona doğru dağıldılar.” ayetinin nüzul sebebiyle ilgili olarak Ahmed b. Hanbel, Buhari, Müslim ve Tirmizi’nin Cabir’den rivayet ettiklerine göre Rasulullah (s.a.) bir cuma günü hutbe irad buyurdukları sırada gıda mad­deleri yüklü bir ticaret kefilesi Medine’ye girdi. Cemaat hutbe esnasında mescidden çıkıp gitti. Rasulullah’ın (s.a.) yanında sadece on iki kişi kaldı. Bunun üzerine “Onlar bir ticaret… gördükleri zaman” ayeti nazil oldu.

Cuma süresinin fazileti ve sırları olmakla beraber bir çok önemli açıklamalarda da bulunmaktadır.  Kur’an’ın yeni nazil oluyormuş gibi tazeliğini ve gençliğini gösteren delillerden biri de Kur’an’ın atmış iki suresi olan cuma suresi ve onun ayetleridir.

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Cuma Suresini okuyan kişiye, Müslüman şehirlerden bir şehirde Cuma namazına gelen ve gelmeyenlerin sayısınca on sevap verilir.”
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) uyumadan önce İsra, Hadid, Haşr, Cuma, Saff, Teğabün ve A’la) Surelerini okurdu.

Müslim Sahihinde İbni Abbas ve Ebu Hureyre’den Rasulullah’ın (s.a.) cuma namazında Cuma ve Münafıkun surelerini okuduğunu rivayet etmiş­tir.
Ebu Hureyre (ra) da demiştir ki:
“Ben, Resulullahın bu iki sureyi (Cuma ve Münafıkûn surelerini) Cuma gününde okuduğunu işittim”
Allahın izniyle kısmeti kapalı olanlar, Cuma Suresini okuyan kişinin, kısmetleri açılır. Allahü Teala en kısa zamanda okuduğu ve devam ettiği bu sure hürmetine o kuluna kısa zamanda helal nimetler nasip eder.
Bu sureyi okumaya devam edenler, şeytan vesveselerinden korunur.