Ekmek insanların en temel besin kaynağı, Türk toplumunun da kutsal değerlerinden birisi ve sofralarımızın baş tacıdır. Biz de ekmek nimettir. Ekmek tarih boyunca insanoğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünüdür. Ülkemizde aynı zamanda alın terini, paylaşmayı, bereketi ifade eden ekmeğe her zaman derin bir saygımız vardır.
Ekmeğin kutsal değerine rağmen, gerek dünyada gerekse ülkemizde en fazla israf edilen gıda ürününün başın da yer alması oldukça üzücüdür. Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne yazık ki, gıda olarak tüketilmeyip çöpe atılmakta ya da hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlıktan hayatını kaybettiği bir dünyada ekmeğin çöpe atılması, israf edilmesi yürek yaralayan bir durumdur. Türkiye’de Ekmek İsrafı Araştırması" sonuçlarına göre tüm kesimlerin ortak kanaati; temel gıda olan ekmeğin çöpe atılmasının en kötü davranışlardan biri olarak görülmesidir. Araştırma, ekmek israfının kötü niyetten ziyade "ihmal ve bilgisizlikten" kaynaklandığını ortaya koymaktadır.
Kutsal nimet olan ekmeğin amacı dışında kullanılması, yani insan gıdası olarak tüketilmemesi veya çöpe atılması, israf olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla insan gıdası olarak kullanılmayıp hayvanlara yem olarak verilen ekmeklerin de israf edildiği kabul edilmektedir.
Araştırma sonuçlarına göre
Gıda israfının ekonomiye zararı büyüktür. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın 2020 yılı raporuna göre Türkiye'nin yıllık gıda israfı ortalama 4 milyar euro'ya denk geliyor. BM verilerine göre Türkiye'de yılda kişi başı 93 kilogram, toplam 7 milyon 700 bin ton gıda çöpe gidiyor. Buna göre sadece israf edilen ekmeğin mali değeriyle yılda 500 adet okul yapılabilir.
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkelerde son 10 yılda yaklaşık 10 milyar ton gıdanın çöpe gitmesi israfın boyutunu gösteriyor.
Günde 4,9 milyon adet ekmeğin israf edildiği Türkiye'de bu israfın 3 milyonu fırınlarda, 1,4 milyonu hanelerde, 0,5 milyonu personel ve öğrenci yemekhanelerinde, yüzde 10,2'si ise lokanta ve otellerde yapılıyor.
Yine BM raporuna göre Dünyada 691-783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği, ortalama rakamın 735 milyon olduğu ifade ediliyor. Açlıkla mücadele eden ve açlıktan ölen insan sayısı da milyonları aşıyor. Çöpe ekmek atan insanımız bundan utanç duymuyor mu acaba ?...
Biz, yerde gördüğümüz ekmeği alıp öptükten sonra alnımıza koyan ve onu bir duvar kovuğuna itinayla bırakan duyarlı bir toplumun mensuplarıyız. Zengin yoksul ayrımı olmaksızın her sofranın baş tacı olan ekmeğin bereketine ve kutsiyetine inanırız.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki. “Ekmeğe ikrâm (saygı) ediniz. Çünkü Allah onu (ekmeği), göğün bereketlerinden indirdi ve yerin bereketlerinden çıkardı” “Ekmeğe ikrâm edin. Çünkü kim ekmeğe ikrâm ederse, Allah da o kimseye ikrâm eder.”
Eğer şükür yerine nankörlük edilir ve ekmekler çöpe atılırsa, bunları yapanlar, er-geç Allah tarafından açlık ve kıtlıkla cezalandırılır.
Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.”
“İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.” (İsra 26, 27)
Bu güzel nimeti bize lütfeden Rabbimize şükretmek yaraşır. Milyonlarca insan aç- susuz ölümle pençeleşirken ekmeği çöpe atmak bize yakışmaz. Ayrıca bu nimete şükürsüzlük ve saygısızlık olur ki: onu veren Rabbimize saygısızlık yapmış oluruz. Onu üretenlere de bir saygısızlıktır bu !...