Seyyid Ahmet Arvâsî’nin tanınmasına ve geniş kitleler tarafından okunmasına vesile olan eseri, 1968 yılında yayınladığı “Kendini Arayan İnsan” kitabıdır. “Kendini bilen Rabb’ini bilir” hikmetine mebnî olan bu eserinde Arvâsî Hoca; madde ve mânâ terkibinden ibâret olan ve maddeye hiç benzemeyen insanı, materyalist bir mantıkla tanımanın mümkün olmadığını ifâde etmektedir.
Arvâsî Hocamızın 1970 yılında yayınlanan “İnsan ve İnsan Ötesi” isimli eseri, “Kendini Arayan İnsan” adlı kitabının bir devâmı niteliğindedir.
İnsana ve insanın değerlerine psikolojik bir yaklaşım ve yeni bir bakış açısı getiren bu eser; “zübde-i âlem” olan insanın metafizik pencereden ilmî bir yorumudur.
Seyyid Ahmet Arvâsî’nin branşı olan pedagojide ve öğretmenlik mesleğinde söz sahibi olduğunu gösteren kitabı, 1976 yılında yazdığı ve o yıllarda bu konudaki tek eser olan “Eğitim Sosyolojisi”dir.
Rahmetli Hocamızın, en önemli eseri “Ülkücülüğü” bir reaksiyon olmaktan çıkarıp, bir fikrî aksiyon hareketi haline getiren, âlemşümul bir mesaj olarak cihâna ilân eden “Türk-İslâm Ülküsü”dür… “Türk-İslâm Ülküsü”, Seyyid Ahmet Arvâsî’nin 1Mart 1978 yılında Hergün Gazetesi’nde yazmaya başladığı yazılarının üç cilt halinde kitaplaştırılmasıdır. Bu eser, rahmetli Galip Erdem’in ifâdesiyle “Benzeri ve örneği olmayan” bir yazı tarzı olup, bir plan dâhilinde günlük yazı şeklinde tefrika edilen muhteşem bir kitaptır.” Tamamı 10 bölüm ve 559 makâleden oluşan “Türk-İslâm Ülküsü” adlı bu eser; bugün zihnimizi bulandıran, kavram kargaşası haline gelmiş bütün meseleleri çok yıllar önce ele alıp, büyük bir vukûfiyetle îzah etmiştir. Arvâsî Hoca, bu muhteşem eserinde çok önemli fıkıh dersleri vermiş, konuları klasik fıkıh kitaplarındaki gibi madde madde sıralayarak anlatmamış, herkesin kolayca anlayacağı, fakat çok şümullü bir biçimde en girift meseleleri yorumlamış, hayatın her safhasında bilinip, tatbik edilmesi gereken İslâmî hükümleri insanların gönlüne ve beynine nakşetmiştir.
Arvâsî Hoca, “aksiyoner olmadan dâvâ adamı olunamayacağını” bizlere öğretmiştir. Türk Milliyetçiliğini izah ederken; “Ülkücülük;
ülkemiz ve yeryüzünde Allah’ın nizâmını hakim kılmak için kendine metot olarak Allah ve Resûlünü ölçü alan bir îmân hareketinin adıdır” diye açıklamıştır.
Seyyid Ahmet Arvâsî’nin 1982 yılında yayınladığı “Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz”isimli eseri müstâkil bir kitap olmakla beraber, Türk-İslâm Ülküsü’nün bütünlüğü içinde düşünülmesi gereken bir eserdir… “Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz”, iki bölümden müteşekkil olup, birinci bölümde İmâm-ı Gazâli’nin “Mahlûk, Hâlık’ın anahtarıdır” düşüncesinden yola çıkılarak “diyalektik” anlatılmış; ikinci bölümde ise “estetik” mevzuuna yer verilmiştir. Bu eserde Arvâsî Hoca; insanı ve insan ruhunu ele almış, İslâmî motiflerle süslediği orijinal tahliller vücuda getirmiştir. İnsan ruhundaki arayışların ifâdesi olan sanatı, Necip Fazıl’ın;
“Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış,
Mârifet bu, gerisi yalnız çelik, çomakmış”
dediği gibi “Allah’ı aramak ve O’na ulaşmak için bir vasıta” olarak görmüş ve bu bakış açısıyla îzah etmiştir.
Seyyid Ahmet Arvâsî’nin 1982 yılında yayınlan “İlm-i Hâl” isimli eseri; başta insan olmak üzere, bütün mevcûdâta, bütün mahlûkâta ve kâinata yeni bir bakış açısı getiren, îtikat ve akâid bilgilerini klasik usulün farklı bir anlatımı diyebileceğimiz bir üslûpla ele alan müstesnâ bir ilmihâl kitabıdır.