Fizik, biyoloji, anatomi, psikoloji, antropoloji... gibi çeşitli fen bilimlerinin insanla ilgili çok önemli tespitleri vardır.
İnsan, basît bir element değil, bütün bu basît elementleri bünyesinde taşıyan ve bunları hücresine kadar ihtivâ eden; bu elementleri yerine ve zamanına göre hücre seviyesinde, belki de atom seviyesinde biyolojik, biyo-kimya ve biyo-fizik kânûnları çerçevesinde bulunduran bir muammâdır.
Fizîkî yönden insanın birçok özellikleri vardır. Bilindiği gibi, insan, ağzının üstünde ileriye doğru çıkık bir burna, öne doğru çıkıntılı bir alt çeneye, kollarının ucuna bitişik ellere, bacaklar ucuna dik açı yaparak bitişik ayaklara, ayakta durabilen, dik oturabilen, birbirini tamamlayan baş ve gövdeye, gövde üst kısmına bitişik kollara, gövde alt kısmında karın ve buna bitişik bacaklardan ibâret yürüme özelliğine sâhip bir varlıktır.
Görüldüğü üzere insan, çok muazzam ve mükemmel bir şekle sâhiptir.
Biyolojik yönden de insan, canlıların en yüksek yaratılışta olanıdır.
İnsan vücûdunda hârikulâde bir düzenle çalışan sistemler vardır. Bunlardan dolaşım sistemi, kanı vücûdun her yerinde dolaştırarak, hücrelere besin ve oksijen götürür ve hücrelerde bu besinlerin yanması sonucu teşekkül eden karbondioksit zehirli gazını alarak geri döner.
Kalp, hiç durmadan işleyen muazzam bir pompadır.
Solunum sistemi, kirli kanı temizleyerek karbondioksiti dışarı atar ve kana yeni oksijen verir.
Sindirim (hazım) sistemi ise, sanki bir fabrikadır.
Ağızla alınan yiyecek ve içecekler, mide ve bağırsaklarda parçalanıp öğütüldükten sonra, vücûda yararlı kısmı, ince bağırsaklarda süzülerek kana karışmakta ve posası dışarı atılmaktadır. Bu muazzam işlem, otomatik olarak ve büyük bir intizâm ile yapılmakta, vücûd bir fabrika gibi işlemektedir.
İskelet sistemi, vücûdun çatısını kurar, 214 civârındaki kemik ile insan vücûdunun yükünü taşır ve her türlü hareketi yapmasını temin eder.
Sinir sistemi, bir ağ gibi kapladığı vücûdun organlarına beyinden verilen emirleri ulaştırarak, onların istenen hareketleri yapmasını sağlar.
Vücutta meydâna gelen ârızaları beyne iletir.
Kas sistemi, eller ve ayaklar başta olmak üzere, insanın çeşitli organlarına hareket yapabilme kâbiliyeti kazandırır.
Netîce olarak söylemek gerekirse, insanın vücûdunda çeşitli ve çok karışık formüllü maddeler îmâl eden, türlü türlü kimyâsal reaksiyonlar meydâna getiren, analiz yapan, tedâvî eden, tasfiye eden, zehirleri yok eden, yaraları onaran, mikroplarla mücâdele ve onları yok etme sistemleri mevcuttur.
Allahü teâlânın kudreti, ne kadar büyüktür!