Müslüman güzel ahlâk sahibi örnek bir insandır, son derece mütevâzı, alçak gönüllüdür.
Kendisine başvuran herkesi dinler ve imkân buldukça yardım eder.
Müslüman vakûrdur, kibârdır.
Ailesini ve vatanını sever.
Peygamber Efendimiz (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) “Vatan sevgisi imandandır” buyurmuştur. Bunun için, vatanına, dinine saldıranlara karşı, seve seve mücadele eder. Allahü teâlânın, kullarının nasıl olmasını istediği Kur’ân-ı kerîmde şöyle açıklanmaktadır: Furkân sûresinin 63-69. âyet-i kerîmelerinde meâlen buyuruldu ki:
“Rahmânın (yani kullarına acıması çok olan Allahü teâlânın fazîletli) kulları, yeryüzünde gönül alçaklığı ve vakâr ile yürürler. Câhiller kendilerine sataştığı zaman onlara, (sağlık, esenlik size) gibi güzel sözler söyleyerek doğruluk ve tatlılıkla günahdan sakınırlar. Onlar, Rableri için, secde ve kıyâm ederek yani namaz kılarak gecelerler.
Ona hamd ederler. Onlar (Rabbimiz Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Doğrusu Onun azâbı devamlı ve acıdır, orası şüphesiz ne kötü bir yer ve ne kötü bir durakdır) derler. Onlar sarf ettikleri zaman, ne israf, ne de cimrilik ederler, ikisi ortası bir yol tutarlar ve kimsenin hakkını kesmezler.
Onlar Allaha ortak koşmazlar.
Allahın haram ettiği cana kıyıp, kimseyi öldürmezler. Zinâ etmezler.”
Yine Furkân sûresinin 72-74. âyetlerinde meâlen, “Yalan yere şahitlik etmezler. Faydasız ve zararlı işlerden kaçınırlar. Böyle faydasız veya güçle yapılan bir işe tesâdüfen karışacak olurlarsa, yüz çevirip vakârla uzaklaşırlar. Kendilerine Allahın âyetleri hâtırlatıldığı zaman, körler ve sağırlar gibi görmemezlik, dinlememezlik etmezler.
Onlar, (Yâ Rabbî, bize zevcelerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzü aydınlatacak sâlih kişiler ihsân et!
Bizi, Allaha karşı gelmekten sakınanlara önder yap!) diye yalvarırlar” buyurulmuştur. Bundan başka, Sâf sûresinin ikinci ve üçüncü âyetlerinde meâlen, “Ey iman edenler! Yapmadığınız bir şeyi niçin söylersiniz? Yapamadığınız şeyi yaptık demeniz, Allah katında büyük öfkeye sebep olur” buyurulmuştur ki, bu da, bir insanın yapamayacağı bir şeyi vadetmesinin, onu Allah katında kötü kişi yapacağını göstermektedir.
Hakiki Müslümân, lüzumsuz şeylerle uğraşmaz. Hep faydalı şeylerle meşgul olur. Vaktini boş geçirmez.
Müslüman olsun, gayrimüslim olsun, herkese karşı güler yüzlü, tatlı sözlüdür.
Unutmayalım ki; başkasının kötü ahlâkından şikâyet edenin, kendisi kötü ahlâklıdır...
Sözün özü şudur ki; güzel ahlâk, sıkıntılara sabretmek, eziyetleri sineye çekmektir...