Hintli bir adam suyun içinde zar zor ilerlemeye çalışıyormuş. Bu sırada yanına bir Akrep yanaşmış. Adam akrebi kurtarmak istemiş ve parmağını ona doğru uzatmış. Fakat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Hintli adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrardan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar adamın parmağını sokmuş.
Bu olayı gören başka bir adam kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemiş. Hintli adam buna şu şekilde cevap vermiş:

-Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben insanım; İnsanın doğasında ise sevmek vardır. Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten mi vazgeçeyim?

Mutsuz Bir Kralın Hikayesi

Zamanın birinde oldukça zengin olan bir kral yaşarmış. Fakat bu kral çok mutsuzmuş. Çok uğraşsa da ne var ki; asla mutlu olamıyormuş.
Ülkede bulunan bilge bir kişiyi huzura çağırmış ve nasıl mutlu olabileceğini sormuş. Bilge şöyle cevap vermiş:

-Saygıdeğer kralım eğer mutsuzluktan tamamen kurtulmayı istiyorsanız mutlu bir adam bulmanız gerek. O adamın gömleğini giydiğiniz zaman mutlu olursunuz.

Bunu duyan kral hemen adamlarına emir vermiş ve ülkede mutlu bir adam bulmalarını ve gömleğini alıp gelmelerini istemiş. Adamları aramış taramış fakat mutlu bir adam bulamamış. Hepsinin kendince dertleri ve mutsuzlukları varmış. Adamlar mutlu bir adam bulamadan saraya dönerlerken oldukça eski bir kulübeden şöyle dua edildiğini işitmişler:

-Allah'ım şükürler olsun ki bugünde karnım doydu, sağlığımda pek yerinde, şimdiye kadar hep rızkımı verdin bu dünya da benden daha mutlusu yok!..

Bunu duyan kralın adamları mutlu birini buldukları için oldukça sevinmişler. Hemen adamın gömleğini almalıyız ve krala götürmeliyiz diye düşünmüşler. Ancak kulübeye girdikleri zaman adamın üzerinde bir gömlek bile olmadığının farkına varmışlar.

Hayat devam ederken insanlar her zaman mutluluğu ararlar. Sahip olduklarıyla yetinmeyip her zaman daha fazlasını isteyen kişiler ise asla mutlu olamazlar. Mutluluğu kendi içinde arayan kişiler her zaman mutlu olurlar.(Alıntıdır)

Mutlu olmak insanın elindedir.
Mutluluğun özü, kendimizi tanımaktan ve sevmekten geçer. Niçin yaratıldığımızı ve hayatın gayesini- amacını bilmekten?... Mutluluk dışarıda değil, kendi iç dünyamızdadır. Mutluluğu yakalayabilmek için eskilerin ''gönül gözü'' dediği gibi hayata ve olaylara farklı bir gözle bakabilmektir; görülmeyeni görebilmek gerekir. Gerçek mutluluğu yakalamanın en önemli şartlarından biri de insanları sevmek, Yaratana ve yaratılmışlara gönül verebilmektir. Kanaatkar olmak, fedakarlık yapmak, elindeki ile yetinmek ve insanları mutlu edebilmek için çalışmak mutluluğun sırlı anahtarıdır.