Anadolu’yu Türklere vatan kılan atalarımız oluk oluk kan akıtmışlar, gecesini gündüzüne katmışlar; asırları içine alan Türk- İslam medeniyetinin temellerini atmışlar. Anadolu bize yurt olmuş ama düşmanlarımız da hiç eksik olmamış.

Mutlu yaşadığımız yıllar olmuş, üç kıtada at oynatmışız. Cihana korku salmışız ama adaletli, huzurlu ve barış dolu bir dönem yaşatmışız! Yetmiş iki milleti içinde barındıran koskoca bir imparatorluk kurmuşuz. Tarihe medeniyetin, insanlığın, asaletin ve kardeşliğin mührünü vurmuşuz. Sadece biz değil soframızdan beslenen yetmiş iki millet kardeşçe kucaklaşıp birlikte yaşamanın zevkini tatmışlar.

Ancak ihanet şebekelerinin tuzakları ve intikamları bitmemiş, gelişme döneminden sonra bir duraklama dönemine girmişiz. Devletimiz zayıflamaya, gücümüz dağılmaya başlayınca içimizdeki nasipsizler ve ekmeksizler düşmanın oyuncağı haline gelmişler. Bizi arkadan vurmak için her türlü ihanete alet olmuşlar.

Hasta Adam muamelesi gören Osmanlı Devleti birilerinin ayak oyunları ile Birinci Dünya Savaşına katılmış, ardından Çanakkale’yi geçmek istemişler. Haçlı sürüleri Anadolu’yu istila edip parça parça bölmenin yarışına girmişler.
Milli Mücadele dönemi başlamış uykudan uyanan Türk Milleti:” Ya İstiklal Ya ölüm!” demiş, tüm ihanet çarklarını kırmış!..

Yeni Türkiye’nin temelleri atılmış. Uyanışın ve kendimize gelişimizin ilk yıllarıdır bu yıllar. Ama ihanetin bitmediğini görüyoruz. Cumhuriyet döneminde de bizi parçalamak, bölmek için ihanet çarklarını çevirmeye devam ediyorlar. Onun için diyoruz ki: uyanık kalıp kendimize gelmenin zamanıdır.

Yıllar su gibi akacak, zamanı durdurmak da mümkün olmayacak! Geleceğe biz mi hakim olacağız yoksa Türk ve Müslüman düşmanı güçler mi? Biz hakim olursak adalet, huzur, barış ve kardeşlik kazanacak! Ama Türk düşmanı güçler kazanırsa, bilin ki dünya cehennemi yaşayacak! İnsanlarda huzur ve refah kalmayacağı gibi insanlığın köleleştirilip katledildiği yılları yaşayacağız (Allah göstermesin!). 2020 sonrası Türk ve İslam Dünyasının umut yılı olacaktır inşallah!

Özetle deriz ki: Mutluluğu yuvamızda, mutluluğu ülkemizde, mutluluğu kardeşliğimizde arayalım. Birlikteliğin, Kardeşliğin temellerini sağlamlaştıralım, kucaklaşalım; kardeş olalım ve nice huzurlu- mutlu yıllara birlikte ulaşalım inşallah!..

Bu duygularla cümlenize mutlu yıllar diliyorum. Son Sözümüz odur ki: Mutlu yaşamak istiyorsak savaşa her zaman hazırlıklı olmak zorundayız! Uyanık olmak, hazır tetikte durmak, güçlü olmak ve yarınlara hükmedecek politikalar üretmek zorundayız.

Türkiye güçlü olmak zorunda, Türkiye İslam Dünyasının umudu olmak zorunda. Dünya mazlumlarının umudu olan bu ülkenin geleceği de umutla dolu olmalı! Türk ve İslam Birliğinin oluşması dileğimizle 2020 Yılının Türk ve İslam Alemine huzur ve barış getirmesini temenni ederiz.