Türkiye bir seçim dönemine girmiş bulunuyor. Bu gayet normal bir hadisedir. Çünkü demokrasinin gereğidir de budur... Yani hadise ve süreç gayet normal ve olağan bir konudur. Ancak gelinen nokta hesaplaşma, hesap sorma, özerklik ve genel af tanıyıp hapishanelerin boşaltılması noktasına geldi. Bu mümkün mü asla mümkün değil. Çünkü Türkiye bir hukuk devletidir; çadır ya da Kabil’e devleti değildir.
Şimdi ne oldu da “helalleşmekten”- “hesap sorma” dönemine geçtik? Hatta asacağız, keseceğiz, burunlarından getireceğiz gibi hezeyanlar telaffuz edilmeye başlandı. Bölünmeden, özerklikten ve Türkiye düşmanı hainlerin affedilmesi ve hapishanelerin boşaltılması konuşulur hale geldi. Ne yazık ki: Devletin dinamikleri ve temel değerleri ile alay etmeye başladılar. Cumhuriyeti yıkacağız diyebilen gafiller ve hainler bile çıkar oldu. Bu mümkün mü asla! Türk Milleti buna müsade eder mi? Tabii ki Kesinlikle!...
Peki birilerinin amacı nedir? Sadece siyasi iktidarı ele geçirmek mi; yoksa yüz yıllık cumhuriyeti yıkıp ülkeyi bölüp parçalamak mı? Eminim ki buna hepimiz- hepiniz asla müsade etmeyiz, etmeyeceğiz. Öyle ise bunlar kime güveniyor ve kime sırtını dayıyorlar? Hiç şüphesiz ki Türkiye düşmanlarına öyle değil mi? Peki: biz Türk Milleti olarak buna müsaade edermeyiz?
Bu noktaya niçin geldik? Madem ki siyasi bir hesabınız var ve hükümetin değişmesini istiyorsunuz. O zaman yapılacak propaganda biz bu işin en iyisini yapacağız, ülkeyi daha güzel idare edeceğiz, ekonomiyi düzlüğe çıkaracağız demeniz gayet normal ve doğal bir konu ? Varsa gücünüz bunu yapar sandıktan çıkarak ülkenin idaresine talip olursunuz; bu dilek doğal bir istektir.
Ama ülkenin temel değerlerine saldırırsanız, bu Milleti karşınızda bulursunuz. Kürt, Türk ayrımına, Alevi, Sünni farklılığına girerseniz bunun içinden çıkamazsınız. Bunun adı bölücülük olur ve kardeşliğimize kurşun sıkmış olursunuz. Böyle bir ayrıma izin vermeyeceğimizi de bilmelisiniz. Bunu kim istiyor yine Türkiye düşmanı hainler istiyor !..
O zaman gelinen nokta tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Bu bizim kardeşliğimize, birliğimize zarar verir. Bu ihaneti yapmak isteyenlere deriz ki: aklınızı başınıza alın bu ülkeyi Suriye’nin, Irak’ın, Afganistan’ın Libya’nın durumuna getirmeyin. Aziz ve şanlı millet buna asla izin vermeyecektir. Bunu kimse aklından çıkarmasın!..
Ayrıca ifade edelim ki şu an meydan konuşmalarında anayasal suç işleyen zatlar türedi. Konuşmaları tahrik edici, bölücü ve ülke bütünlüğüne zarar verici konuşmalardır. Bunlar hakkında bizzat dava açılıp hesabı sorulmalıdır. Birilerinin konuşmaları bölücü, tahrik edici ve terörü destekleyici konuşmalardır. O zaman biz bu güne kadar binlerce yiğidimizi niçin, neden şehit verdik diye adama sormazlar mı?..
Sözün özeti şu: Herkes haddini hududunu ve yerini bilsin, milletin değerleri ile alay etmesin. Kim olursa olsun: Türkiye Cumhuriyetinin birliğini bütünlüğünü bozucu konuşma ve hareketlerden kaçınsın diyoruz. Sandık güvenliği korunmalı, demokrasinin en güzel şekilde sandığa yansıması için herkes elinden geleni yapmalı ve ülkeyi daha fazla germemelisiniz. Bu ülkeye düşmanlık tohumları ekmek isteyenlere de müsade edilmemelidir. Seçim sürecinin kardeşçe ve barış içinde geçmesi için herkes destek olmalı ve kardeşlik duygularımız öne çıkarılmalıdır. Birilerinin keyfi için ya da birilerinin koltuk ve makam kapma hırsı için birliğimiz, kardeşliğimiz ve bağımsızlığımız asla feda edilemez !..Kahraman Türk Milleti kendisine yapılan ihanete asla müsade etmeyecek ve bu ihaneti unutmayacaktır !...