Savaşta korkak davranma ! Savaşın ağırlıklarına sabırlı ol ! Ecel gelmedikçe ölüm olmaz. Şeyh Şamil (kuddisesirruhu) Nakşibendi tarikatının Halidi kolunun şeyhlerinden olan İmam Şeyh Şamil KuddisiSırruhu.
Yaşadığı toprakları işgal etmeye kalkan Rusya’ya karşı bütün imkansızlıklarına rağmen Kafkasya’nın İstiklali için bir avuç askeriyle yirmi beş yıl boyunca Rusların koca ordusuna karşı başarıyla mücadele etmiştir sonunda bağrılarının ve halkının üzerine çarlık yetkileriyle görüşerek onurlu bir şekilde silah bırakmak zorunda kalmıştır Rus Çarı düşmanının şahsiyet ve mücadelesine olan hayranlığından kılıcını teslim almamıştır. Sürgün edildiği çeşitli Rus şehirlerinden saygınlık kazanarak günlerini geçirmiştir. On yıl boyunca esir kalmıştır . Nihayet İstanbul’a gönderilmiş buraya geldiğinde halk kahramanını görmek için yollara dökülmüştür. İstanbul’da bir müddet kalması ardından hac yapmak üzere Hicaza gitmiş ve Hac vazifesini yerine getirmesinin ardından Medine’de 17 Şubat 1871 yılında vefat ederek Cennet’ül Baki de toprağa verilmiştir. Kafkasya milli kahramanını Şeyhi Şamil’i 1797 de Dağıstan da doğdu. Boyu iki metreden uzun geniş omuzlu pehlivan vücutlu engin ve sağlam imanlı dini ilimlere ve her türlü muharebe sanatına fevkalade vakıf son derece cesur ve çevik müstesna bir zattı. Allah’tan rahmet diliyorum. Allah kandım diyene kadar rahmet eylesin.
ŞEYH ŞAMİL’İN YARALANMASI: Kafkasya da Gimri Muharebesinde bağrına zalim bir Rus Süngüsü saplanan Kafkas kartalı Şeyh Şamil büyük bir soğukkanlılıkla bir ucu sırtından görünen süngüyü çıkarıp attı . Bir yandan canından çok sevdiği İmam Gaziyi Muhammedin şahadeti bir yandan da bağrına saplanan süngü Şeyh Şamil’i yaralı bir aslan haline getirmiştir. Sol elinde ki kılıç her vuruşunda bir kaç Rus kafirini yere seriyordu. Korkudan gözleri yuvalarından fırlayan Ruslar kaçacak delik arıyorlardı. Şeyh Şamil akşamın karanlığına karışıp gitmiştir. Yaralandığını gören Gimri Camii müezzini Şamil’i takip edip karanlık iyice bastırdığında onu bir mağaraya götürdü . Müezzin Mehmet Ali’den durumu öğrenen Şeyh Şamil’in kayınpederi Abdulaziz Efendi hemen yola çıktı. Dağıstan’ın en meşhur cerrahlarından birisi idi. Birkaç gün mağarada kalacak Şeyh Şamil’i şifalı otlardan hazırladığı ilaçlarla tedavi etti. Ancak bu tedavinin daha uzun bir süre devam etmesi lazımdı. Şeyh Şamil’i Unsokul köyünde getirdiler . Tedavileri aralıksız sürüyordu. Tam yirmi beş gün sonra Şeyh Şamil komadan çıktı. Gözlerini ilk açtığı an baş ucundan hiç ayrılmayan annesini gördü. Annesine ilk sözleri şu oldu: “Anacım namazımın vakti geçti mi ?”.
İşte vatancı, işte milliyetçi , işte insan sevgisi ve saygısı.. Bizler bu gibi yiğitlerden tarihte yaptığı kahramanlıklardan ders almamız lazım.
Allah rahmet eylesin.. Sevgi ve saygılarımla