Yerköy ve Şefaatli arasında devam Karanı Dere vadisinin Islah edilmesiyle ilgili yazılar yazmıştım. Yazmaya da devam edeceğim. Burası ile ilgili bir projenin yapılıp Karanı Dere ıslah edilinceye kadar da Allah ömür verirse yazacağım diyorum. Karanı Dere vadisi neden önemli derseniz derim ki: Karanı Dere ve Kümbet Ovası Yozgat’ın Adanası’dır; tarımsal anlamda Yozgat’ı ve çevresini besleyebilecek mekanlardır.

Bu bölgelerin özelliğini bilenler bana hak vereceklerdir. Sebze ve meyve üretimi için ılıman iklime sahip olan alanlardır buralar. Sulama imkanı ve sera kurma imkanımız da vardır. Ayrıca meyve- sebze ve balık yetiştiriciliği için de müsait mekanlardır. Öyle sanıyorum ki bir başka ülkede olsa buralar cennet gibi düzenlenip insanına takdim edilir! Diyeceksiniz ki Türkiye de bu tür mekanlar çok; çok da kıymetini bilenimiz yok?

Şefaatli ilçemizden başlayıp Yerköy Sekili İstikametinde devam eden alanı suluma imkanımız vardır. Yaz ve kış ayları boyunca akıp giden Delice ırmağını değerlendirmek de bize düşüyor. Mümkün mü, elbette mümkün. Kışın sularını boşa akıtmayıp vadi boyunca kurulacak göletler de hazır su kaynağımız olacaktır. Dolayısıyla tarım, ziraat ve seracılık yapılarak değerlendirilecek olan bu mekanlar kendi haline bırakılmamalıdır.

Bu bölgelerde meyve bahçeleri, üzüm bağları var mıydı? Evet vardı ama geliştiremedik. Ilıman iklime sahip olan bu bölgede seracılık yapılamaz mı elbette yapılabilir. Üretici çifti teşvik edilir projeler geliştirilirse çiftçi de boş durmaz para kazanmak için var gücüyle çalışır, çalışacaktır da... Aynı bölgede kurulacak olan göletlerde balıkçılık yapmanın da mümkün olacağına inanıyoruz.

Aydıncık Ovası, Kazankaya Vadisi, Sorgun seraları, Yerköy ve Şekili Ovası bölgemiz için çok önemli mekanlardır. Malumunuz Sekili’den başlayıp Yerköy ve Şefaatli istikametinde devam eden bu derin havza boyunca geniş tarım arazileri mevcuttur. Verimini artırmak, üretimini zenginleştirmek de bize düşüyor. En önemlisi de sulu tarımı teşvik etmek ve projelerle geliştirip desteklemek gerekiyor. Bu mekanları bilen herkesin bu düşüncemize katılacağına inanıyoruz.

Bölgenin üzüm bağları, ayvaları meşhurdu. Ayrıca bölgede meyve ve sebze üretimi de yapılıyordu. Halen devam ettiren üreticilerimiz var. Suyun bol olduğu dönemlerde balık avına giden çok insanımız vardı. Bölgede bitki üretim çeşitliliği de oldukça fazladır. Ilıman iklimi sayesinde her türlü üretime açık alanlardır. Devlet desteği ile bölgemize ciddi yatırımların kazandırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konularda devlet Öncü ve teşvik edici olursa iş adamlarımızın da Yozgat'a yatırım ve üretim alanları kazandırmada ciddi bir yarışa gireceklerine inanıyoruz...

Bunlar sadece düşünce olarak değil eylem ve icraat olarak da ele alınması gerektiğini ifade ediyor, tarıma, üreticiye ve çiftçiye- köylüye sahip çıkmanın önemine inanıyoruz. Üretim olmadan tüketim olmaz, üretim için de destek teşvik ve sulu tarım şart; bunu da biliyoruz. Gördük ki: Antalya’dan, Mersin’den Adana’dan sebze meyve taşımak maliyeti artırıyor fiyatlara tavan yaptırıyor. Millet de bu zamlara isyan ediyor. Ayrıca pahalı pahalı aldığımız bu ürünlerden de tad alamadığımız gibi zevk de alamıyoruz. Çözüm yerinde ve milli üretimdir. Gerisi devletimize düşüyor vesselam...