Tarih boyunca Türklerin gösterdiği başarılar, birlik ve beraberlik sayesinde olmuştur. Müslümanların başına gelen felaketlerin birçoğu da birliğin bozulması, Müslümanların bölünüp parçalanması yüzünden olmuştur.

Yaşadığımız felaketlerin çoğu fitne ateşi yüzünden meydana gelmiştir. Müslümanların gösterdiği başarılar, kazandıkları parlak zaferler ise birlik ve beraberlik sayesinde elde edilmiştir. Bunun en güzel örneği Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşıdır. Ki Cumhuriyet bu kara dönemin sonunda elde ettiğimiz zafere bağlı olarak kurulmuştur.

En önemli harcımız Kardeşlik duygusudur. Bu Vatandaşların birbirini sevmesi ile gerçekleşir ve güçlenir. Birlikten kuvvet doğar. Ayrılık toplumları bizi felakete götürür. Hepimizin asli görevi birlik ve beraberliğimizi korumak devletimize ülkemize sahip çıkıp bölücü unsurlarla mücadele etmektir.

Yıllar boyu kardeşçe yaşadığımız bu ülkede bizi parçalayıp, bölmek isteyen Türk ve Türkiye düşmanı güçler var. Sinsice Pusuda bekleyen bu hain düşman güçlerine birilerinin kol-kanat olduğunu biliyoruz artık. Vatan hainlerini ülkemizin başına bela edip yıllardır bizi bunlarla meşgul ettiler, gelişmemize kalkınmamıza engel oldular. Bunların bölücülük gömleğinden kurtulmak zorundayız.

Bugün bize düşman olan tüm bölücü gurupları besleyen odaklar bellidir, bunlar Türk Milletinim düşmanı hain işbirlikçilerdir. Bunlar Müslüman Türklerin düşmanlarıdır. Amaçları da bellidir, bizleri Anadolu’dan atmak, parçalamak, bölmek ve devletimizi dağıtıp yok etmektir.

Milletçe huzur ve mutluluk içinde yaşayabilmemizin şartlarından biri de birbirimize hoşgörülü olmaktır. Saygılı olmak, birbirimiz sevmek ve kardeş olduğumuzu unutmamaktır. Bu kardeşlik duygusu ve hoşgörü anlayışımız kasıtlı olarak birileri tarafından baltalanmakta ve içimize fitne- fesat tohumları ekilmektedir.

Aziz ve kahraman Şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış olan bu Cennet vatanımızda, ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde varlığımızı devam ettirebilmemiz, birlik ve beraberliğimize bağlıdır. Yüce Allah (c.c) Kur’an-ı Kerim’de bizi birliğe çağırarak şöyle buyuruyor: “Hepiniz birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp parçalanmayın.” Çünkü ayrılıp parçalanırsak yok oluruz!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de buyuruyor. Müminler parçaları birbirine bağlanmış bir bina gibidirler” “Ayrımcılık yapan bizden değildir.” “ İman etmedikçe Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” ! Bundan daha güzel bir ibretlik öğüt olur mu?

Devletimizin devamı, bayrağımızın dalgalanması ve bizim bağımsız olarak huzur içinde yaşayabilmemiz; dünya üzerinde varlığımızı devam ettirebilmemiz, milli birlik ve bütünlüğümüzü korumakla mümkündür. Bunun şartı da vatandaşlarımız arasındaki sevgi ve saygı bağlarının devam etmesi ve kardeşlik duygularının korunmasıdır.

Birliğimizi, bütünlüğümüzü bozmaya çalışanlara karşı dikkatli olunmalı, bu gibilerin hain oyunlarına gelmemeliyiz.
Türkiye düşmanı güçler kardeşlerimizin arasına fitne tohumu ekerek Doğuyu bizden bölme-parçalama amacındadırlar.

Türkün Kürt’ten, Kürt kardeşlerimizin Türklerden başka dostu var mıdır? Türk- Kürt kardeş millet değil midir? Sonuçta ırk olarak ayrı yaratılsak da aynı ülkenin Müslüman kardeşleri değil miyiz? Bu nasıl bir ihanettir ki, kardeşe kurşun yağdırıyor, pusu kuruyoruz? Bölücü hainlerin oyununa geliyor, tuzaklarına düşüp ülkemize ihanet ediyoruz!

Millet ve Tarihi birlikteliğimiz nedeniyle Türk-Kürt kardeşliğimiz tarih boyu bozulmadı. İç içe kardeşçe kucaklaşarak huzur içinde yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bu hain oyuna gelmek, düşmana hizmet etmek değil midir? Bu hain oyunun İslam la, Müslümanlıkla, kardeşlikle alakası yoktur, olamaz!

Milletçe karşılaştığımız tüm güçlükleri dün olduğu gibi bugün de birlik ve beraberlik duygusu içinde aşacağız. Böyle hareket ettiğimiz sürece Allah’ın yardımı da bizimle birlikte olacaktır!

Unutmayınız ki:” Kardeşlik, birlik ve beraberlik duygusu bizi geleceğe taşıyacaktır. Siyasi yarış da olsa biz kardeşiz ve her olaya kardeşçe yaklaşım içinde olmak zorundayız. Ülke bizim, devlet bizim, vatan bizim! Biz de hep birlikte bu ülkenin vatandaşlarıyız, kardeşiz, sırdaşız ve Allah’ın kullarıyız. Bundan daha güzel bir nimet olur mu?