Arabaşı muhabbetleri evde yapılırsa keyifli Ankara’da yapılırsa boş gelir.
Yöresel bir lezzetin etrafında buluşmanın hoşluğunu evde, boşluğunu Ankara’da yaşadık yıllarca nedense.
     Aslında kulağınızın aşina olduğu bir konuyu detaylandırmak, biraz farklı perspektiften değerlendirmek istiyorum bugün!
Özellikle Orta Anadolu’nun ve Yozgat’ın öncü ettiği bir lezzetin adı arabaşı. 
     İnsanların sosyal medyada, sanal dünyalarda buluştuğu bir dönemde arabaşı sofralarında buluşmak neden boş gelir!
Efendim, Yozgat’ta yaşayanların iki katı nüfus Ankara’da bulunuyor… Bu bir gerçek mi, inkar edilmez bir gerçek.
     Ankara’da kalabalık olmak kimi     zaman övünç vesilesi olsa da ağlanacak halimize güldüğümüzün de resmidir!
      Onca insan, iki Yozgat nüfusu ahali ne olmuş da terk-i diyar eylemiş ata topraklarını.
Göçün, ata topraklarını daha çok terk eşimizin ana nedenleri arasında, işsizlik, yoksulluk, eğitim, falan-filan gibi sebepleri saysak da en çok da umutsuzluktan yapılmış yolculukların büyük bölümü.
     Hülasa ‘dünyada en fazla Yozgatlı nerede yaşıyor’ deseler rahatlıkla Ankara diyebilirsiniz.
     Ankara’da böylesine ciddi bir nüfusa sahip olmuşken daha etkin ve yetkin bir Yozgatlı beklentisi oluşuyor!
     Yine alışagelmiş bir soru; Ankara’da Yozgatlı bir belediye başkanı var mı?
Yok…
     Yakın gelecekte olur mu, Ankara’nın Yozgatlı milletvekili Adnan Beker ismi üzerinden özellikle büyük şehir belediye başkanlığı gibi ciddi bir iddia, beklenti ve algı hakim. 
Keşke olsa, yılların eksikliğini, yoksunluğunu tek seferde çıkarmış olsak!
     Ha, bir de gerçek var ki, Yozgatlı belediye başkanı olursan tüm Ankara’nın belediye başkanı olur. 
Öyle de vatansever, kucaklayıcıdır Yozgatlı!
Hülasa, Ankara’da hem çok hem de yok hükmünde olmak ağır geliyor artık Yozgatlılığa.
Hal böyle olunca evde kurulan arabaşı sofrası hoş, Ankara’daki boş geliyor.
       Kısmen haklılık payı olsa da ara  başı gibi, çok basit ama orijinal bir yemekte aslında yaşanmışlık, tarihi bir gerçek, kendine has bir doku hakim.
      Böyle bir lezzete sahip çıkarken Ankara’da kitleler halinde aynı sofranın etrafında bir araya gelmek aslında istişare kültürünü de geliştiriyor. 
     Burada asıl olan sofra etrafında bir araya gelen halkayı genişletmek ve de çeşitlendirmek.
     Vaktim yok, hayatına sahip olanları o sofrada bir araya getirmek mesela.
Yelpaze genişledikçe sofraların bereketi, sonrasında neden olacağı etki yelpazesi de genişleyecek.
     Evet, yıllardır Ankara’da arabaşı sofralarında bir araya geliyoruz.
     Evet, Ankara’da ciddi bir etkin Yozgatlı lobisi yok!
Peki her şey için geç mi kaldık?
Kesinlikle geç kalınmadı, giden zaman zarardan ancak atılacak bir adım tüm zamanları telafi etmeye yeter de artar.
     Arabaşı sofraları Ankara’da bir kış boyu her semtte her mahalle de özellikle Yozgat Dernekler Federasyonu çatısı altında kuruluyor.
     Yılları telafi etmek, Başkent’teki Yozgatlı varlığını hissettirmek zorundayız aslında.
Ankara’da hissedilen bir Yozgat, Yozgat’ta vücut bulan irade demek!
     O iradeye de Yozgat’ta öylesine ihtiyaç duyuluyor ki.
Ankara’da güçlü, etkin ve yetkin Yozgat lobisi, aslında yıllarca siyasette ön planda yer alan bir şekilde mevcudiyetlerine memleketinden güç bulamayan siyasi iradeye de yarayacak!
     Hangi makamın sahibi olursanız olun, ardınızda kale gibi, etkin, gündem oluşturabilen, nüfuzlu bir hemşehri kitleniz olsun.
Neler olmaz ki!
     Arabaşı sofralarının kıymetini bilip, halkayı genişletirken çeşitlendirmek, işin sırrı burada aslında sevgili dostlar.Arabaşı muhabbetleri evde yapılırsa keyifli Ankara’da yapılırsa boş gelir.
Yöresel bir lezzetin etrafında buluşmanın hoşluğunu evde, boşluğunu Ankara’da yaşadık yıllarca nedense.
     Aslında kulağınızın aşina olduğu bir konuyu detaylandırmak, biraz farklı perspektiften değerlendirmek istiyorum bugün!
Özellikle Orta Anadolu’nun ve Yozgat’ın öncü ettiği bir lezzetin adı arabaşı. 
     İnsanların sosyal medyada, sanal dünyalarda buluştuğu bir dönemde arabaşı sofralarında buluşmak neden boş gelir!
Efendim, Yozgat’ta yaşayanların iki katı nüfus Ankara’da bulunuyor… Bu bir gerçek mi, inkar edilmez bir gerçek.
     Ankara’da kalabalık olmak kimi     zaman övünç vesilesi olsa da ağlanacak halimize güldüğümüzün de resmidir!
      Onca insan, iki Yozgat nüfusu ahali ne olmuş da terk-i diyar eylemiş ata topraklarını.
Göçün, ata topraklarını daha çok terk eşimizin ana nedenleri arasında, işsizlik, yoksulluk, eğitim, falan-filan gibi sebepleri saysak da en çok da umutsuzluktan yapılmış yolculukların büyük bölümü.
     Hülasa ‘dünyada en fazla Yozgatlı nerede yaşıyor’ deseler rahatlıkla Ankara diyebilirsiniz.
     Ankara’da böylesine ciddi bir nüfusa sahip olmuşken daha etkin ve yetkin bir Yozgatlı beklentisi oluşuyor!
     Yine alışagelmiş bir soru; Ankara’da Yozgatlı bir belediye başkanı var mı?
Yok…
     Yakın gelecekte olur mu, Ankara’nın Yozgatlı milletvekili Adnan Beker ismi üzerinden özellikle büyük şehir belediye başkanlığı gibi ciddi bir iddia, beklenti ve algı hakim. 
Keşke olsa, yılların eksikliğini, yoksunluğunu tek seferde çıkarmış olsak!
     Ha, bir de gerçek var ki, Yozgatlı belediye başkanı olursan tüm Ankara’nın belediye başkanı olur. 
Öyle de vatansever, kucaklayıcıdır Yozgatlı!
Hülasa, Ankara’da hem çok hem de yok hükmünde olmak ağır geliyor artık Yozgatlılığa.
Hal böyle olunca evde kurulan arabaşı sofrası hoş, Ankara’daki boş geliyor.
       Kısmen haklılık payı olsa da ara  başı gibi, çok basit ama orijinal bir yemekte aslında yaşanmışlık, tarihi bir gerçek, kendine has bir doku hakim.
      Böyle bir lezzete sahip çıkarken Ankara’da kitleler halinde aynı sofranın etrafında bir araya gelmek aslında istişare kültürünü de geliştiriyor. 
     Burada asıl olan sofra etrafında bir araya gelen halkayı genişletmek ve de çeşitlendirmek.
     Vaktim yok, hayatına sahip olanları o sofrada bir araya getirmek mesela.
Yelpaze genişledikçe sofraların bereketi, sonrasında neden olacağı etki yelpazesi de genişleyecek.
     Evet, yıllardır Ankara’da arabaşı sofralarında bir araya geliyoruz.
     Evet, Ankara’da ciddi bir etkin Yozgatlı lobisi yok!
Peki her şey için geç mi kaldık?
Kesinlikle geç kalınmadı, giden zaman zarardan ancak atılacak bir adım tüm zamanları telafi etmeye yeter de artar.
     Arabaşı sofraları Ankara’da bir kış boyu her semtte her mahalle de özellikle Yozgat Dernekler Federasyonu çatısı altında kuruluyor.
     Yılları telafi etmek, Başkent’teki Yozgatlı varlığını hissettirmek zorundayız aslında.
Ankara’da hissedilen bir Yozgat, Yozgat’ta vücut bulan irade demek!
     O iradeye de Yozgat’ta öylesine ihtiyaç duyuluyor ki.
Ankara’da güçlü, etkin ve yetkin Yozgat lobisi, aslında yıllarca siyasette ön planda yer alan bir şekilde mevcudiyetlerine memleketinden güç bulamayan siyasi iradeye de yarayacak!
     Hangi makamın sahibi olursanız olun, ardınızda kale gibi, etkin, gündem oluşturabilen, nüfuzlu bir hemşehri kitleniz olsun.
Neler olmaz ki!
     Arabaşı sofralarının kıymetini bilip, halkayı genişletirken çeşitlendirmek, işin sırrı burada aslında sevgili dostlar.