Peygamberimiz buyuruyor:” Birbirinize muhalefet etmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize sırt çevirmeyiniz!..”İslam bölünmeyi değil, bir ve beraber olmayı ,kardeşçe yaşamayı emrediyor. Yine Peygamberimiz buyuruyor: ‘Ey insanlar! İyi biliniz ki, muhakkak Rabbiniz birdir ve babanızda birdir. Bakınız, iyi kulak veriniz! Ne Arabın Aceme, ne Acemin Araba, ne kırmızı adamın siyah adam üzerine, ne siyah adamın beyaz adam üzerine hiç bir surette fazilet (Üstünlük) iddia etmeye hakkı yoktur. Ancak fazilet takva ile olur. Zira Allah indinde en mükemmeliniz, en şerefliniz,en fazla muttaki olanınızdır!..”(Veda Hutbesinden)
Peygamber Efendimiz buyuruyor: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, ona yardım etmekten çekinmez, onu hakir görmez, ona hıyanet etmez!...(Eliyle kalbini işaret ederek üç defa) işte takva buradadır! Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor görmesi kafidir!. Her Müslüman’ın diğer Müslüman üzerine kanı, ırzı ve malı haramdır!..” Bir de içinizden öyle bir cemaat bulunmalıdır ki, onlar herkesi hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler ve kötülükten vazgeçirmeye çalışsınlar, işte felah bulucular onlardır.” (Ali İmran-104
Aynı Allaha inananlar arasında ayrım, nefret, kin, çekişme olamaz. Çünkü İslam kardeşliği, birlik ve beraberliği emrediyor. Ne yazık ki, Müslümanlar arasında fırkalar, ayrımlar, bölünme ve parçalanmalar meydana getirilerek inananların kardeşliği bozulmaya çalışılmaktadır. Allah (c.c.) buyuruyor: “Ey iman edenler,hepiniz birlikte Allah’ın ipine (Kur’ana) sımsıkı sarılın!..Sakın fırkalara, zümrelere, ayrılmayın. Parçalanıp bölünmeyin. Mü’minler ancak kardeştirler, o halde kardeşlerinizin arasını bulup, barıştırınız!..Allah’tan korkun, Taki esirgenesiniz.
“ Kardeşleri arasında kin, nefret, düşmanlık, küçük görme duyguları teşvik edilerek herkes kendi grubunu hoşuna gittiği için övmekte, bir başka grubu ise şiddetle yermekte bir tür ayrımcılığa çanak tutmaktadırlar. Bu düşüncenin İslam kardeşliği ile bağdaşması mümkün olamaz. “Ey insanlar! Hakikat biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Siz birbirinizle daha iyi tanışasınız diye büyük büyük cemiyetlere ve küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allah indinde en şerefliniz takvaca, ahlakça en ileri olanınızdır. Hakikaten Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.” (Hucurat Suresi-13)
Yüce Yaratanın: “Kardeşlerinizi ıslah ediniz, aralarını bulup barıştırınız! “ emrine uyarak, bölücü değil, birleştirici, ayırıcı değil, bütünleştirici, nifak tohumları eken değil, sevgi ve kardeşlik tohumlarını yeşerten insanlar olmak zorundayız. Küsleri barıştıran, bölünenleri birleştiren, düşmanlıkları dostluklara dönüştüren sevgi tomurcuklarını üreten insanlar olmalıyız!... Allah’ın emri, Peygamberimizin Sünneti hilafına ayrılan, bölünen, birbirini sevmeyen, birbirinden nefret eden, birbirini çekiştiren gruplar oluşturmak olsa olsa düşmanın oyunudur. Birbirlerini sevmeyen, birbirine kin besleyen ekipler Müslümanlığını yeniden gözden geçirsin deriz…
İnsanlar arasında fikir, düşünce ve yorum ayrılıkları olabilir. Ancak bu düşünce farklılığı o kişiyi diğer kişiler -kardeşler- üzerine haklı çıkarmaz ve üstün kılmaz!. Bunu farklı düşüncelerle (biz, ben, bizim parti, bizim şeyh, bizim imam gibi) ifade etmeye kalkışırsak muhakkak ki, yanılgı içinde oluruz!. Hele hele Allah korusun bir büyüklük,enaniyet, farklılık kavramına sokmaya kalkışırsak ilahi buyrukları hiçe saymış oluruz ki, işte o zamanda Müslümanlığımızı yine yeniden gözden geçirmek durumundayız demektir!...Birlik ve beraberlik, kardeşlik , sevgi muhabbet İslam’ın özüdür. Müslüman Müslümanların aleyhinde fitne fesat çeviremez.. Kardeşlik sevgisinden uzak kalanları İslam’a ve kurtuluşa davet etmek kadar doğal bir düşünce olamaz