Türkiye Ortadoğu da sükunet ve barışı sağlamak için ciddi çabalar sarfediyor. İsrail’in başlattığı acımasız bir katliam ve soy kıyım var. Ortadoğu’daki bu gelişmeler dünyada büyük tepkilere neden oluyor. Türkiye’nin adımları da birilerinin uykularını kaçırıyor. Türk ve İslam dünyasının uyanışı Türkiye düşmanlarını da harekete geçiriyor.

Eğer üçüncü bir dünya savaşı çıkacaksa bu Ortadoğu’daki Haçlı zihniyetinin saldırılarından çıkma ihtimali vardır. Çok sinsi ve haince bir planla karşı karşıyayız. Bu plan 11 Eylül saldırısı ile birlikte başladı. Zaten 11 Eylül Saldırısı da bir düzmece değil miydi? Ortadoğu’daki Müslüman devletlerin parçalanıp yok edilmesi hedefleniyordu.

BOP- Büyük İsrail Projesi tamamlanana kadar bu saldırılar devam edecek... Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Haçlı sürüleri boşu boşuna bir çaba göstermiyor. Önce Suriye’de bir iç savaş başlatılıp Suriye param parça ettiler. Irak ve Afganistan’da iç karışıklıklar çıkarıldılar. Bölgeyi İsrail saldırıları için hazır hale getirdiler. Türkiye de bir darbe girişimi de yaptılar. Bütün bunlar BOP projesine hazırlıktı.

Şimdi İran’ı da devre dışı bırakmak istiyorlar. Oyunun asıl amacı da Türkiye üzerine oynanmak isteniyor. Türkiye yeni bir İstiklal Savaşı ile karşı karşıya kalabilir. Türkiye Barzani ile anlaşıyordu. Kuzey Irak petrolü 50 yıllığına Türkiye üzerinden akacak müthiş bir anlaşma imzalanacaktı. Emperyalist güçler buna izin vermediler. Aniden İŞİD diye bir terör örgütünü ortaya çıkardılar, Irak da ve Suriye de Türkiye lehine gelişen ve bütün dengeleri değiştiren hadiseler yaşandı.

Bugün ülkemiz başta olmak üzere bütün İslam aleminde bu tür huzursuzluklar yaşanıyor. Terör olaylarını destekleyip bu örgütlere para ve silah yardımında bulunuyorlar. Bu örgütleri ABD ve Avrupa ülkeleri desteklemiyor mu? Bu ne anlama geliyor? İslam ülkeleri top yekun bir Haçlı saldırısı ile karşı karşıya: Bunu saklamaya gizlemeye de gerek duymuyorlar artık. Ne yapılmalı? Dünya dengeleri yeniden değişmeli, Türk ve İslam dünyasının arasındaki engeller kaldırılmalı. İslam dünyası uyanmalı, Türk dünyası da bir araya gelmelidir.

Türk dünyasıyla ciddi bir yakınlaşma ve diyalog sağlanmalı. Rusya ile olan ilişkilerimiz hızla iyileştirilmeli. Ülke insanı olarak bizim almamız gereken tedbirler var. Her türlü tahriklere karşı uyanık olmak, birlik ve beraberlik içinden kardeşçe kucaklaşmak zorundayız.

Çıkarılmak istenilen iç kargaşalar, huzursuzluklar ve her durumda baş vurulan ihtilal senaryoları ile Türk- Kürt, ya da Mezhep çatışmasına karşı tedbirli olmak zorundayız. Ülkemizi bölmeyi, karıştırmayı ve iç savaşa çekmeyi amaçlayan her türlü hareketin, oyunun farkında olmalıyız. Bunlar Türkiye düşmanı hainlerin oyunudur. Duyarlı vatanseverler olarak bu oyuna gelmemeliyiz.

Parti, pırtı mezhep, siyasi görüş fark etmez; biz biriz, bütünüz, kardeşiz ve aynı ülkenin insanlarıyız. Huzur ve barış içinde yaşamak hakkımız, mal ve can güvenliğini sağlamak temel arzumuzdur. Her türlü tahriklere karşı devletin yanında dimdik ayakta durmak zorundayız. Bir olmalıyız, kardeş olmalıyız ve hainlerin oyununa gelmemeliyiz. Her türlü oyunlara, olaylara ve senaryolara-tahriklere karşı ortak tavır almak zorundayız. Kardeşlik bizim mayamızdır.

Devlete ve devlet güvenlik güçlerine yardımcı olmalıyız. Dönem kardeşlik dönemidir; uyanma, bir olma, duyarlı hareket etme, kardeşçe kucaklaşma ve ülke güvenliğine sahip çıkma dönemidir. Sağ duyu ile hareket edersek her türlü engeli aşarız ve ülkemizin huzurunun bozulmasına da asla izin vermeyiz. Yoksa Allah korusun biz de Irak’ın, Afganistan ve Suriye’nin durumuna düşeriz.