Ortadoğu da Türk ve Müslüman dünyasına yönelik Alicengiz Oyunları devam ediyor. Ortadoğu’nun doğalgaz ve petrol kaynaklarına sahip olmak isteyen emperyalist ve sömürgeci devletler bölgede kan kusuyor; Firavunlara taş çıkaran zalimlikte yarışıyorlar.
Suriye, Afganistan, Irak, Doğu Türkistan ve Filistin de devam eden hadiseler müslüman dünyasını fevkalede rahatsız ve tedirgin ediyor. İnsanları köleleştirmeye ve o ülkelerin zengin kaynaklarını sömürmeye yönelik politikalar zulme ve zalimliğe dönüşmüş durumda!
Son yılların en acı hadiseleri Suriye de yaşanıyor. Zalim Esed kendi insanına savaş açmış durumda. Ülkede kan gövdeyi götürüyor! İnsanların can güvenliği yok, buna bağlı yaşanılan göç
dalgası dünyayı tehdit eder hale geldi. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara kucak açması yetmiyor! Mülteci çadırlarında insanlık dramı yaşanıyor! İnsan hakları denilen ucube tanım alenen ihlal ediliyor...
Bir yandan Esed rejiminin saldırıları, diğer yandan Rusya ve ABD uçakları Suriye halkının üzerine bomba yağdırarak insanlar( çoluk, çocuk, kadın, kız, yaşlı ve masum demeden) burada katlediliyor. Mülteci çadırlarında yaşam hayvanlara layık görülemeyecek kadar ağır ve insafsız!.. Tüm hür dünya bu rezaleti görmemezlikten gelmeye devam ediyor.
Afganistan’da iç savaş, Irak’ta iç savaş, Filistin’de zalim İsrail’in saldırıları, Doğu Türkistan da zalim Çin’in kampları Türk ve Müslüman dünyasını derinden yaralıyor. Emperyalist sömürgeci devletler bu ülkelerin petrol ve doğalgaz kaynaklarını sömürmek adına canavarlaştıkça canavarlaşıyorlar!
“İnsan hakları” denilen bu ucube: Batı ve Hristiyan dünyası için var; ama Türk ve Müslüman dünyası için yok!..Bu ne rezalet bir anlayış ve ne kepaze bir tutumdur! Batının bu iki yüzlü tutumu bizi hayrete düşürüyor. Ancak bu zalim kafa bugünün kafası değil tarihin acı bir gerçeğidir. Ermeni katliamları, Sırp Katliamı ve Hitlerin toplu kıyımları bunların açık örnekleri değil midir?
Sömürgeci Batı, Haçlı Ruhlu Avrupa ülkeleri insanlığa ne zaman huzur ve barış getirmiştir ki, bugün getirsin? Sömürülen tüm ülkeler açlıkla yoksullukla ve sefaletle yaşamlarına devam ediyorlar! Suriye de ise durum vahim ve rezalet konumda. Bu rezaleti görüp de vicdanları titremeyen zevatlara ben insan mı derim?
İlginç ve ibret alınması gereken konu şudur: Ortadoğu’da kim varsa bu kanın ve katliamın içerisindedirler. Türkiye de dahil!.. Arap Dünyasını susturmuş ve teslim almış durumdalar! İslam dünyası Türkiye’nin öncülüğünde direnmeye çalışıyor. Irak, Afganistan ve Suriye iç savaşla terbiye edilmeye, bölünmeye ve parçalanmaya gidiyor.
Bir çoğumuzun anlamadığı konu: Emperyalist sömürgeci bu ülkeler içimize soktukları ajanları ve piyonları ile kargaşa çıkarmada, ülkeleri bölme ve karıştırmada maharetli görünüyorlar. Kendi elleri ile kurdukları terör örgütleri Türk ve Müslüman dünyasında faaliyet gösterip kardeşi kardeşe kırdırma şerefsizliğinde bulunuyor...
Türk ve İslam dünyası ile Ortadoğu ülkelerinin vahim geleceği belki de dünyanın sonunu getirecek!.. Esaret altına alınıp köleleştirilmeye çalışan İslam dünyası uyandığında ve ayağa kalktığında bu şerefsiz zalim
Sömürgeci emperyalistler eminim ki kaçacak delik arayacak ve dünyanın sonunu hazırlayacaklar...
Bu yazıyı kaleme almama vesile olan hadise şu oldu: Bir TV kanalında Suriyeli mülteci çadırlarının durumunu izledim. Biraz da hüzünlendim, ağladım!.. Son derece ilkel koşullar, çamur deryası ve sefalet dolu bir yaşam!.. Yüreğim sızladı, için kanadı, insanlık adına utandım ve yerin dibine geçtim!..
Kendi insanına , Müslüman insanlara bu kadar zalim bir hayatı, acımasız ve rezil yaşamı reva görenler acaba insanlıklarından utanmıyorlar mı? dersiniz.
Üç günlük dünyada bu kadar zalim ve şerefsiz olmak insanlığa yakışıyor mu? Diye haykırmak istedim...Yüce Allah’ın “Eşref-i mahlukat” olarak yarattığı ve birbirimize emanet ettiği insan, nasıl oluyor da bu canavarların elinde yok ediliyor? Ve biz bu zalimleri sadece seyrediyoruz?...Aslında söyleyeceğim ve sitem edeceğim o kadar çok konu var ki...