Yozgat’ta Polis Meslek Eğitim Merkezi var; bildiğimiz kadarıyla oldukça da aktif ve başarılı bir eğitim merkezi de . Zaman zaman bu okula uğradık, hatta şiir edebiyat sohbeti de yapmıştık. Yani başarılı ve kullanışlı bir Polis Eğitim Okulumuz var ve faaliyette!...

Bayan polis alımı nedeniyle POMEM ‘e müracaatımız vardı. Ankara ne etmiş, ne etmiş yine Yozgatlı’ya bir çalım atmış. Yozgat’tan müracaat edenlerin sınav merkezini Kırşehir POMEM yapmış.. Sanki Yozgat’ta Polis Eğitim Merkezi yokmuş gibi?...

Sabahın köründe alel acele düştük yollara.. Hem de hoca sabah ezanını okumadan!.. Düşe kalka erken saatte 7.30 gibi Kırşehir’e vardık POMEM’i sorup soruşturup bulduk. Bize yarım saat önce gelin diye yazmışlardı ya onlar tam saat 08. de içeri almaya başladılar. Yani sabahın ayazı üzerimizden geçmiş oldu...

Adayları isim isim çağırdılar. Bizler anne baba olarak sap gibi meydanda tarlanın ortasında kaldık: Dediler ki: “ Velileri- anne ve babaları içeri almıyoruz!” Onlara göre kolay ama içimizde hasta olan var, yaşlılar var ve hava da buz gibi soğuk esiyor.

Okul dışına bir iki uyduruk çadır açmışlar ( izci çadırları gibi) Çay simit kahve satışı için.. Görevliye dedim ki: misafirler için yeriniz yok mu hava soğuk oturalım Polis adaylarımızı bekleyelim. “Yok sizler için çadır açtık!” (Çadır dışardan daha soğuk İnan’ın ki!..)

İçimden dedim ki benim polisim bu olamaz, olmamalı da! Benim polisim sıcak kanlı, candan ve misafirperver
(Ben öyle düşünüyorum!) olmalı dedim. Ama böyle bir uygulamayı görünce İnan’ın sitem ettim: Türk Polisine.... yakışan bir tutum olduğunu sanmıyorum... Bu görevli hatası olmalı..

Vatandaşlar- misafirler dışarda buz gibi havada bekleyecekler ve tir tir titreyecek; sizce de uygun mu? Diyeceksiniz ki şehre gidip çay kahve içsinler ( Sabahın körün de öyle mi?) Ama şehir uzak bir de adayımızın ne zamandılar çıkacağı belli değil, yanlarında cep telefonları da yok...

Kırşehir il merkezi POMEM ile çok uzak bir mesafede, biz de yabancıyız gidilecek yerleri de bilmiyoruz, caddeye insek belki meydanda da kalırız. Çünkü bilmediğimiz bir şehir. Neresi sıcak, nereler oturma için uygun mekanlar? Yani yabancı olduğumuz bir şehir.

Benim sitemim iki noktada: Koskoca Kırşehir Polis okulunda konuklar için misafirlerin oturup dinleneceği bir mekan yok mu? Var da halktan mı
esirgeniyor? Polis halk kucaklaşması, kaynaşması nerde kaldı şimdi!.. Yemin olsun sizi bilemem ama buz gibi soğudum....

İkincisi bizim bir de: Daha geniş ve daha büyük Yozgat Polis Eğitim Merkezimiz varken Yozgat’tan müracaat eden polis adaylarının Kırşehir de ne işi var Allah aşkına?.. Ankara deseniz inanırım, Kayseri deseniz inanırım ama benim polis adayımın Kırşehir POMEM de sınava alınması ne demek? Size göre doğru olabilir ama bana göre Yozgat’ın insanına saygısızlık...

Sonuç ne olur bilmiyorum; ancak bu lüzumsuz yol kanımıza dokundu. Bir de yediğimiz sabah soğuğu da yanımıza kar kaldı...Hayır her şeyde bir bit yeniği aradığımız yok... Tamam her şeyde bir hayır vardır!... Ama birileri Yozgat’ı ve Yozgatın insanını gale almıyor canımızı sıkan, moralimizi bozan konu bu...

Sizce bu durum normal mi Allah aşkına?... Gördük ki oraya gelenlerin çoğunluğunu Yozgat’tan gelenler oluşturuyor... Bana yetki verseler de şu Yozgat’ı tüm Yozgatlıların ve ülkenin başkenti yapsam; olur mu demeyin bal gibi olur, çünkü Yozgatlı dünyanın her yerinde var!..