Yeni bir işe başlamışken manifestosuz olmaz...
Eski benliğimizi bir kenara bırakarak, hayatımızın miladını oluşturan mesajlar vereceğim...
Kimin kiminle ne yaptığından, kimin hakkımızda ne konuştuğundan çok kendimiz ön planda olacağız...
Ancak bunlardan önce zihnimizi tertemiz edecek, iç hesaplaşmalarımızı bir kenara bırakacağız...
Beklentilerimizi kaleme alacağım.
Hedeflerimize ulaşmamız için neler yapmamız gerekli, hayatı gerçekliğiyle ele alacağım..
Kalbimizi ve mantığımızı karşımıza alarak bize neyin iyi geldiğini sorgulayacağım...
Ortak bir karar almak çok önemlidir...
Duyguların baskısı kimi zaman mantığımızı zorlasa da asla tek taraflı hareket etmeyeceğim...
Kendimize olan inancımızı asla kaybetmeyeceğimize dair söz veriyorum...
Hayatta aksilikler, olumsuzluklar mutlaka olacaktır; önemli olan üstesinden nasıl geleceğimizdir...
İyilik yapmaktan çekinmem...
Ne kadar iyilik yaparsak kendimizi o kadar iyi hisseder, kalbimizi ferah tutarız...
Öfkemizi, kızgınlığımızı paylaştığımız kadar mutluluğumuzu, sevinçlerimizi de paylaşacağım...
Kendimize dert ortağı yaptığımız kişileri mutluluğumuza da ortak edeceğim...
Zor olanı çözmekten kaçmam, kolay olana daha çok kıymet vermem...
Neyin ne olacağını bize yalnızca zaman gösterir...
Kimseye karşı nankör davranmayacağım...
Hata yapabilir, yanılabilirim...
Kusursuz insan olmadığımı kabul ediyorum...
Kusursuz olmak yerine hatalarımla yüzleşirim...
Empati kurmayı alışkanlık haline getiriyorum...
Hayat hepimize zor şartlar sunarken, bir başkasının bizden daha zor durumda olabileceğini de düşüneceğim...
Bol bol dua edeceğim; gücü olan güçsüze zulmetmesin...
Makam sahipleri yetkilerini aşmasın...
Zira yazmaktan zerrece tereddüt etmem...