Geçen haftalarda meraksızlık hastalığı diye bir köşe yazısı yazmıştım, güncel bir olayın medyada patlaması sonucu insanların en ufak bir merak içine girmeden konuyu alıp nerelere sürüklediğine şahitlik olmuştuk.
Tabiri caizse, fırından yeni çıkmış bir haberi araştıramayan toplum kendi tarihini veya dünya tarihini araştırır mı? Tarih dünle başlar. Fransız devrimi ve aydınlama harekatında büyük katkısı olan ünlü filozof Voltaire tarih hakkımda şöyle diyor “Tarih milletin tarlasıdır. Her toplum geçmişte ne ekmişse gelecektede onu biçer” Tarih dünle başlar dememin sebebide budur, baharda ne ekersen yazın onu biçersin. Her toplum kendi tarihini dile alırken biraz farklı şekillendirir en iyisi bizim, en güçlüsü bizimdir. Dünya tarihine bakarsak üçyüz spartalının iki buçuk milyonluk pers ordusuna nasıl kafa tuttuğuda buna örnektir. Tarihi efsanelerle ayakta tutmak yerine bilimsel olarak bir fenerle irdelemeliyiz. O zaman hoşgörü ortaya çıkar, hoş görü ortaya çıkıncada toplumda baskın olan ifade edememe sıkıntısı yada bildiğini korkudan söylememe burası yeri ve zamanı değil gibi söylemler ortadan kalkmış olur. Tarih ehlileştirir, tarih okumazsak dünyalılar olarak kulaktan duyma hurafelerle birbirimizi incitir dururuz.