Hayat meşakkati kelimesinin anlam bulduğu yaşlardayız sanırım. İşlerimizin yoğunluğu beni sizlerden birazcık ayrı bıraktı.
Çamlık Gazetesi’ne yazmak beni her zaman onurlandıran bir durum olmuştur, aynı zamanda okuyucu kitlesinin kaliteli ve güzel düşünceleri, fikirleri, takdirleri dönüt olarak baktığımda bana büyük anlamlar kazandırmıştır.
Gazetemiz ulusal anlamda ülkenin bir çok yerine ulaştığı gibi, internet sayfamızda sürekli güncelliğini koruyarak uluslararası okuyucu kitlemize günlük haberlerle ulaşmaya çalışıyor. Buna istinaden kendimi sizlere tanıtmak istedim, okulun ilk günü ders yapan hocalar gibi olmayayım, bugün tanışma faslı olsun, daha sonra sizlerle, musiki, sanat, müzik terapi, sosyoloji, psikoloji, felsefe, tarih gibi konularla baş başa olacağız
Mustafa Koç kimdir? İlk, orta, lise öğrenimimi Yozgat’ta tamamladım, musiki aşkı ile yanıp tutuşan yaşadığı ilde imkansızlıklarla boğuşan bir gençtim. Bu aşk içimde hiç gitmiyor ve gitmeyecekti. Bir gün babam gazetede bir haber okumuş almış heyecanla bana getirmişti. Yozgat’ta Türk Sanat Müziği korosu kuruluyor, o kadar şaşırdım ki sanki evrene mesaj gönderdim günleri saymaya tarihi dört gözle beklemeye başladım. Gün geldi ve o gün oradaydım, heyecanlıyım, meraklı koroda meşk etmek beni o kadar mutlu ediyordu ki devamsızlık yaptığım bir gün dahi olmamıştır. Hasta da olsam yorgun da olsam koşar giderdim, hocamızın ısrarı üzerine konservatuvar denemek istedim, yeteneğim konusunda emin olması bana büyük bir güç verdi. Sakarya Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı sınavlarına girdim, oradaki müzisyenleri görünce biraz tutuldum. Ben Yozgat’tan onlar İstanbul’dan Ankara’dan gelmişlerdi, derken sonuçlar açıklandı ilk onda ismimin olmasına inanamadım.
Yozgatlı elinde kemanla konservatuvar kapısında bir genç, okul hayatımın güzel anılarımdan yeri geldikçe sizlere paylaşacağım ama şunu söyleyeyim; hayatımın en fevkalade günlerini orada geçirdim. Kıymetli dostlar, kıymetli hocalar, usta çırak ilişkisi içinde derin bir saygı ve adap, musikiye bağlı sanatçı adayına yakışır terbiyeler öğrendik. Derken biraz İstanbul, Ankara maceralarından sonra kendi şehrimin bu sanata aç topraklarını musiki ile sulamak için Yozgat’a geldim ve burada bir müzik eğitim merkezi açtım. Geçen sene Sorgun şubemizi de Sorgun halkı ve orada yaşayan dışarıdan gelen görevli veli ve öğrenciler ile buluşturduk. Yozgat’ta sanat olmalı bu şehir sanat kokmalı deyip Yozgat Sanatseverler Derneğini kurduk. Aramızda gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Tarık Yılmaz’ın da bulunduğu derneğimizde üç yıldır sosyal projelerle ve sanatsal projelerle sanatı ayakta tutmaya çalışıyoruz.
Kıymetli okurlar çok özlemişim sizlere yazmayı bu ilk gün heyecanı, inşallah hiç bitmeyecek ve her hafta sizlerle buluşacağız sevgiyle kalın, hoş bakın ki hoşça kalın.