Okullar açıldı. Yeni eğitim öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun. Eskiden okullar açılınca sevinirdik kitap defter kalem silgi kalem kutusu almak için can atardık. Hele kitaplarımızı ciltlemek cilt seçmek en büyük zevkimizdi. Ama o sevinçler o zevkler şimdi ızdırap haline geldi fiyatlar el yakıyor. Bir çocuğun forması 1000 TL’yi geçiyor. Kırtasiye masrafı bin 500 TL. İçinde çantası yok. Ana okullarının masrafı 2 bin TL’yi buluyor. O kadar kızıyorum ki ana okulu listelerine. Padişahın fermanı gibi upuzun bir liste. Çocuk bir dönem boyunca bunları kullanacak mı? Hangi ara kullanacak yazık günah kardeşim. Bu kadar masrafa bu kadar ağır bir listeye. 3-4 çocuklu aileler, kirada oturanlar, ihtiyaç sahibi aileler ne yapsın peki? Okula göndermesin mi çocuğunu?
Çocuk mahrum mu kalsın eğitiminden kitabından defterinden? Ne oluyor biliyor musunuz? Aile çocuğa yetemeyince bunalıma giriyor. Çocuk ihtiyaçları karşılanmayınca boynu bükük kalınca içine kapanıyor. Özgüven eksikliği yaşıyor ve toplum olarak psikolojimiz bozuluyor. Koca bir zincir oluyor bu. Koca bir girdap koca bir buhran. Arkadaşları okula eksiksiz gelince çocuk okula gelmek istemiyor, itiliyor, ötekileştiriliyor. İleriki yıllarda travma olarak büyüyor da büyüyor. Nereye kadar böyle gidecek bu? Herkese nasıl yeteceğiz her yıl katlanan fiyatlarla nasıl başa çıkacağız? Öncelikle ana okulu listelerinin bir düzene konulması lazım. Aileler hangi çocuğuna nasıl yetecek? Nasıl yetiştirecek ben marketlere de kızıyorum. Defter çanta satmalarına. Ne alaka yahu? Kitap defter çanta kırtasiyeden alınır. Niye ket vuruyorlar? Neden satılmaması gereken şeyleri satıp birilerinin ekmeğiyle oynuyorlar? Birileri ‘dur’ demeli artık buna. Okullar açılıyor her çocuk mutlu gitse eksiksiz gitse mutlu gitse okuluna her çocuk mutlu olsa keşke.