İnsan ömrünün en kıymetli zamanı, hayatımızın baharı olan gençlik çağıdır.
Bu çağ, insanın sıhhatli, kuvvetli olduğu zamandır. Bu zaman, her gün geçiyor, azalıyor, ihtiyarlık yaklaşıyor.
“Nasılsınız?” diye hatırını sorduğun bir ihtiyar, sana şu ibretli cevabı verecektir: “Benimle beraber olanlar, şimdi beni geçip gittiler. Benden geri olanlar da bana yetiştiler. İşittiğim o güzel ve hikmetli sözleri hep unutur oldum. Ayağa kalktığım zaman, eskisinden daha fazla yere yakın oluyorum. Artık biri, iki görmeye başladım. Vücudumda beyaz kalmasını arzu ettiğim siyahlaştı. Siyah kalmasını istediğim de beyazlaştı. Yumuşak kalmasını istediğim de sertleşti...”
Gençler! Hepinize üç şey çok lâzımdır. Biri, önce doğru bir îmân edinmektir. Sonra her yerde ve her işinde, İslâma uyarak yaşamaktır.
Diğeri de, her işinde daima, ihlâs ile hareket etmek, yani Allahü teâlânın rızasını gözetmektir. Bütün bunları, bir (İlmihal) kitabı okuyup öğrenmeden hayata geçirmek mümkün değildir.
Müslüman olsun, kâfir olsun, herhangi bir insan, bilerek veya bilmeyerek, İslâm dînine uygun yaşarsa, dünyada hiç sıkıntı çekmez. Rahat ve neşe içinde yaşar. Şimdi, Avrupa’da ve Amerika’da, bu dîne uygun çalışan kâfirler, böyledir. Fakat, kâfirlere âhirette hiç sevap ve mükâfat verilmez.
Ey genç kardeşim! Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: (Cömert ve ahlâkı güzel bir genç, Allah katında kendisini ibadete vermiş, cimri ve kötü huylu bir ihtiyardan daha üstündür.) Allahü teâlâ, kıyâmet koptuktan sonra, bütün kullarını mahşer yerinde toplayıp hesaba çekecektir.
İşte bu yerde, hiçbir gölgenin bulunmadığı günde, Rabbine ibadet ederek yetişen gençleri, Arş-ı a’lânın altında gölgelendirir, onları kendi himayesine alır.
Ey temiz gençler! Ey, ömürlerini İslâm dîninin güzel ahlâkını öğrenmekte ve yaymakta tüketen ve canlarını Allahın dînini insanlara yaymakta fedâ eden şehitlerin asil ve kıymetli çocukları! Şerefli ecdadımızın sizlere tam ve doğru olarak getirdiği ve emanet bıraktığı, mübarek İslâm dînini ve bunun bildirdiği güzel ahlâkı iyi öğreniniz! Güzel yurdumuza göz diken, can, mal, din ve ahlâk düşmanlarının saldırılarına karşı, bu mukaddes emaneti bütün gücünüzle savununuz! Her yere yayarak, insanları saadete kavuşturmaya çalışınız! Herkesin hakkını, ücretini veriniz! Kanunlara, hükûmetin emirlerine karşı gelmeyiniz!
Vergilerinizi vaktinde ödeyiniz! Allahın, doğruların yardımcısı olduğunu hiç unutmayınız! Sevişelim, yardımlaşalım ki, Allahü teâlâ yardımcımız olsun!