Şehrinize arzu ettiğiniz hizmetlerin gelmesini istiyorsanız buyurun sandık başına... Oy sandığı demokrasinin gereğidir; Ancak göreve talip olan aday da ehliyetli- liyakatli ve dürüst- çalışkan olmalı, oy verenler de bu işin farkında olmalı ki seçim kutsal bir görev olsun. Pazar günü demokrasinin gereği seçime gidiyoruz. İl ve ilçelerimizi idare edecek belediye başkanlarını seçeceğiz. Memleketimiz için hayırlı uğurlu olsun.
İl ilçe belediye başkanlarımızı seçeceğiz. İl genel meclisi üyelerini ve mahalle muhtarlarını da seçmiş olacağız. Adına yerel seçim diyoruz ama partilerin oy oralarını da yeniden belirlemiş olacağız.
Görünüşte önemsiz gibi olsa da aslında çok daha önemli seçimdir bu? Neden mi? Nedeni şu ki: il ve ilçelerin geleceğini belirleyecek olan bir seçim. Başımızda bir resmi hükümet olsa da il ve ilçelerin hizmet işleri belediyelerden sorumlu; Seçilen belediye başkanı güçlü ve çalışkan olursa o il hizmete doyacak, insanları da huzurlu yaşıyacak. Yok seçilen başkan dirayetsiz ve güçsüz olursa o zaman şehir yerinde sayacak, halkı da perim perişan olacak. Yani şehir beş yıllığına ya hizmet atağına geçecek ya da uykuya yatacak...
Diyeceksiniz ki: bir belediye başkanı bu kadar mı önemli? Evet bu kadar önemli. Gelişmiş, kalkınmış imrendiğimiz şehirleri düşünün, bu hizmeti kim getiriyor? Belediye başkanları. Hükümetin hiç mi payı yok derseniz elbette var; ama önemli olan o ödeneği yerinde ve uygun zemininde kullanabilmektir. Bunun örneğini isbat eden şehirlerimiz ve belediye başkanlarımız var...Bir başkan var ki şehrini modern ve kalkınmış bir şehir yapıyor; yine bir başkan var ki gününü gün ediyor ve o şehri beş yıl geriye götürüyor. Hatta çok daha fazla geriye...
Yozgat’ın ciddi anlamda hizmete, kalkınmaya ve gelişmeye ihtiyacı var. Çevre illere göre bu şehrin geri kaldığı da bir gerçek. Onun için diyoruz ki: Yozgat hizmete susamış bir şehir... Seçilecek belediye başkanının da işi zor. Bu zorluğu aşmak mümkün mü? Elbette mümkün... Bu hem başkanın güçlü olmasına hem de devlet desteğinin devam etmesine bağlı. Elbette bu da mümkün:
Nasıl mı? Güçlü bir kadro ve üstün profesyonelce- düzenli aktif çalışmayla olur. Onun için deriz ki: ehliyetli ve liyakatli insanların görevde olması gerekir: Dürüst ve ehil bir kadro başarıyı getirecektir ...
Adaylar belli seçilecek kişiler de aşağı yukarı belli durumda: Bize düşen sandığa gidip oyunu kullanmak. Farklı bi şey söylemek mümkün değil; adaylardan birini seçeceğiz. Yine de kalbimizin mutmain olacağı adayı tercih edelim. Şehrimiz için en uygun gördüğümüz adaya mührümüzü basarak görevi ona emanet edelim. Çalışırsa Yozgat da kazanır kendisi de... Çalışmaz günü gün ederse Yozgat da kaybeder kendisi de...
Kimi seçelim sorusuna verilecek cevap vicdanınızın sesidir!.. Hatır gönül işi olmasın, parti- pırtı bağnazlığı da bir kenara bırakılsın; ahbap çavuş muhabbeti unutulsun sandığa giderken sadece vicdanınızın sesine kulak verin ve şehrinize hizmeti getirecek en iyi insanı tercih edin. Oy verdiğinizde gönlünüz de vicdanınız da rahat olsun.
Seçilecek olan başkan için de diyeceğimiz şu ki: Görev ateşten gömlektir! Seçildikten sonra siyasi kimliğinizi bir kenara bırakıp şehrin tamamına hizmet etmek için çalışmak durumundasınız. Herkesi kucaklamak, şehrin ufkunu açmak ve hizmette sınır tanımamak asli göreviniz olmalıdır. Bu kutsal bir görevdir, bu görevde halkın da Hakkın da rızası vardır. Hizmet ederek bu rızayı kazanır ya da yan gelip yatarak emanete hiyanetlik etmiş olursunuz... Sözün özü bu... Seçimlerin şehrimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz...