Secde Süresi: Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır. Sûrede ayrıca Allah’ın kudretinden, ahiret gününden, kitaplardan, peygamberlerden ve insanın yaratılışından söz edilmektedir.

Önceki sûrenin (Lokmân) sonunda Allah’ın birliğinin delillerine ve dünya hayatından sonra gelecek âhiret gerçeğine değinilmişti. Bu sûreye de peygamberlere ve onların getirdiklerine iman konusuyla başlanmıştır. Başta olduğu gibi sonda da ilâhî kudretin delilleri üzerinde düşünme çağrısına temel teşkil eden örnekler verilmiştir.

Öldükten sonra dirilmenin gerçek olduğuna dikkat çekilen sûrede hakiki müminlerin özellikleri ve kavuşacakları nimetlerle inkârcılıkta ısrar edenlerin karşılaşacakları cezalar üzerinde durulmuştur.

Secde sûresi Hz. Peygamber’e (s.a.s.) İncil mukabilinde verilen sûrelerden (mesânî) biridir. Resûlullah’ın gece uyumadan önce Secde ve Mülk sûrelerini okuduğu, (Müsned- Tirmizî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân) diğer bir rivayette ise cuma gününün sabah namazında Secde ve İnsân sûrelerini okuduğu nakledilmiştir.

Bazı tefsir kitaplarında yer alan, “Secde ve Mülk sûrelerini okuyan kimseye Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevap verileceği”; “Secde sûresini okuyan kimsenin evine üç gün süreyle şeytanın giremeyeceği” meâlindeki hadislerin sıhhati tesbit edilememiştir.

Secde sûresini okuyan, kıyamet gününün dehşetinden muhafaza olur. Secde ve Mülk sûrelerini gece okuyana, 70 sevâb yazılır, 70 günahı silinir ve ona 70 derece verilir. Bu sûreyi okuyan, kabir azâbından korunur. Bu sûreyi okuyanın kalbinde ve kabrinde büyük bir nûr olur.

“Her kim, evinde Secde sûresini okursa, üç gün evine şeytan giremez.” (Deylemî) “O ikisi (Secde, Mülk sûresi), Kur’ân’daki her sûreden altmış derece üstün kılındı.” (Fedâiü’l Kur’ân)
“Peygamber (s.a.v), Secde ve Tebâreke sûrelerini okumadıkça uyumazdı.” (Tirmizî)
Muhammed bin Alkâmî şöyle buyurdu: “Her gece Tebâreke ve Secde sûresini okuyanlara, kabir suâli olmaz.”

Hâlid bin Ma’dân buyurdu ki:
“Kurtuluşa götüren Secde sûresini okuyunuz. Zira bana ulaşan habere göre, adamın biri sırf bu sûreyi okur, başkasını okumazmış. Çok da kusûrlan varmış. Bu sûre o kişiye Allah katında kanat germiş ve şöyle yalvarmış: Yâ Rabb, bu kulunu bağışla! O beni çok okurdu. Allahü teâlâ da sûrenin şefâatini kabûl etmiş ve şöyle buyurmuştur: O’ nun her günahına karşılık bir sevâb yazınız ve kendisini bir derece yükseltiniz.”

Hz. Peygamber (sav) tıpkı gündüzleri olduğu gibi geceleyin de ümmetine Kur'an okumalarını teşvik ederek, "Kuran öğrenin ve okuyun. Çünkü Kur'ân öğrenip okuyan ve gecesini onunla ihya eden kimse, misk dolu ve kokusu her tarafa yayılan kap gibidir" buyurdular. (Tirmizî)