Hizmete talip olanların yüreğinde memleket sevdası ve çalışma aşkı olmalı! Halka hizmeti Hakka hizmet kabul edenlerin Gecesi gündüzü olmaz, kendini halka adar, adamalıdır.
Hak için halka katlanmak, bu uğurda emek ve çaba sarfetmek ibadettir. Devlet ve millet adamı kendisini halka hizmet için adamış insandır. Onun özel hayatı yoktur, onun boşa geçireceği zaman da yoktur! Çünkü o hem halka, hem de Yüce Yaratana söz vermiş, kendisini bu uğurda hizmete adamış insandır!
Bu insan hizmet ettikçe yücelir, çalıştıkça kutsallaşır, alın teri döktükçe Gönüller’de ve kalplerde yer eder. Bu tutum hem halkı hem de Hakkı memnun ve mutlu eder!
Hizmet adamı umutsuz ve çaresiz olamaz! Çünkü onun için çare ve çözüm kapıları açıktır: Önce Hakka güvenir, sonra halka; her işinde hayra yönelirse, önü açılır umut kapıları kapanmaz! Çaresizlik, acizliktir; çözümsüzlük aciz insanların işidir!
Çünkü arkanızda halk vardır, çünkü duanızda size yardımcı olacak Hakk vardır! Yeterki siz sıtkı candan işe sarılın, samimi ve dürüst olun! Niyeti hizmet ve çalışmak olan yöneticinin Yardımcısı Yüce Allah’tır! Ancak niyeti halis, düşüncesi samimi, özü de Hakk olsun!..
Siz her konuda yeterli bilgiye sahip olmayabilirsiniz ? Tecrübeniz, kapasiteniz her konuyu çözmeye yeterli olmayabilir. Ama arkanızda halk, gönlünüzde Hakk vardır; ona müracaat etmekten uzak kalmamalısınız! Halkın içinde size destek ve yardımcı olacak nice ufku ve gönlü açık insanlar, kabiliyet ve yetenekli uzmanlar vardır!..
Atalar ne demiş: “Danışan dağlar aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış !” Öyle ya danışmaktan, istişare etmekten niye uzak kalalım ki?”Biz görevimizi halkla birlikte, halka sorarak yapacağız!” diyen yöneticilerin o göreve geldikten sonra halkı unuttuğunu, hatta hiçe saydığı gördük de; onlarda düz yolda şaşır oldular, halkla zıtlaştılar, Hakk’ı da unuttular!..
Halk en büyük destektir, halk en büyük yardımcıdır. Güvendiğiniz halkın içinde size yardımcı olacak yüzlerce ehliyeti, liyakatli insanlar, uzmanlar vardır!..Onlardan kendinize yardımcılar, istişare edecek insanlar aramalısınız! Her işin bir uzmanı ve ehli vardır, onu arayıp bulursanız önünüz ve ufkunuz açılır siz de hizmette başarılı olursunuz!
Daraldığınız ve tıkandığınız anda o uzmanlara(o konuda ehliyeti ve liyakati olanlara) danışırsanız dağları aşar, yıkılmaz sanılan kaleleri yıkarsınız! Çünkü arkanızda halk, kalbinizde Hakk davasına hizmet aşkı vardır. Dürüst ve samimi olan insanlar kapalı bütün kapıları birer birer açarak yoluna devam eder! Gönüller de taht kurarlar!..
Siz her şeyi ben bilirim kibirine kapılırsanız iş orda biter, kendinizi de halkı da perişan edersiniz!.. üç
Günlük dünyada çalmış çırpmış kesenizi doldurmuş, sadece dost yaren ahbap kayırmışsanız: İşte orda işiniz birmiş; halktan kopmuş, Hakk’dan da uzaklaşmış olursunuz! Siz de bitirdiniz davanız da biter...
Peygamber Efendimizi ve Ashabını hatırlayın; cahilliğin, zorbalığın, kargaşa ve karmaşanın içinden örnek ve idealist bir devlet çıkarmışlar ve kardeşliği, hizmeti hakim kılmışlardı. Peygamberimizin ve Halife’lerinin yönetim biçimini de düşünün: istişare, diyalog ve dayanışma; bir de Hakk için çalışma ve Hakk’a teslimiyet...
Şimdi uzun lafın kısası: Biz kendimizi halka ve Hakk’a adamak çalışmayı, hizmeti ibadet kabul etmek niyetinde miyiz? Yoksa günü doldurmak, çevremizi gönüllemek niyetinde mi? Halka ve Hakk’a hizmeti hedeflemiş isek önümüzde aşamayacağımız engel kalmaz. Gök Kubbede hoş bir seda bırakmak, Gönüller’e yer etmek, halkın sevgisini Hakk’ın rızasını kazanmak istiyorsak, dur durak bilmeden çalışmak, sırt sırta vermek, halkın gücünü ve desteğini almak zorundayız!..Çalışma bir ibadetse biz bu ibadeti huzur içinde yapmalıyız. Yoksa birileri gibi silinir
gideriz, biriktirdiğimiz, topladığımız mal mülk de yevmi mahşerde bizden davacı olur yakamıza yapışır! O vebalden de kurtulamayız!..Tercih sizin, görevin ve makamın hakkını veremezsek silinir gideriz, üstelik bize vebali, sorumluluğu kalır!..