Son dönemde hayat pahalılığı toplumu oldukça etkiliyor. Özellikle işsiz, emekli ve yoksul kesim bu hayat pahalılığından bir hayli muzdarip. Alım gücünün azalması hayat pahalılığının kendini iyice hissettiriyor olması insanımızı fazlasıyla mağdur ediyor. Bu fakir ve geliri düşük kesimin içinde oturacağı bir evi yok da kirada oturuyorsa işte asıl sıkıntı burada başlıyor; geçinmek nerede ise imkansız hale geliyor. Bu mana da Yozgat yaşanabilecek bir şehir konumunda mıdır? İşte bizim için asıl mesele burda.
Yozgat’tan göçün olduğu bir gerçek. Ayrıca memur kesim de Yozgat’ta durmak istemiyor. Memur eğer Yozgatlı değilse bir an önce Yozgat’tan kaçmak istiyor. fırsatını bulunca da tayini çıkarıp gidiyor. Bunun nedenini de araştırmak lazım. Yozgat’ta neden durmak istemiyorlar ve neden gidiyor ?
Özellikle doktor kesim Yozgat’ ta görev süresi biter bitmez tayinini çıkarıp gidiyor. Hastanelerimiz de sürekli branş doktorları eksiliyor; bazı branşlarda doktor bulamıyoruz. Bu durum Yozgatlı hastaları fazlasıyla mağdur ediyor. İl dışına Ankara’ya, Kayseri’ye Kırıkkale’ye gitmek zorunda kalıyoruz. Bu da zaman ve emek kaybına neden oluyor.
Memur neden Yozgat’ta durmak istemiyor? Bunun nedenlerini siyasilerimiz ve yöneticilerimiz masaya yatırıp tedbirini almalı deriz. Hayat pahalılığı genel bir konu, ev kiralarının yüksekliği de genel bir sıkıntı; bunun dışında Yozgat’a özel etkenler neler olabilir? İşte bu bizim sorunumuz. Neden Yozgat’ta durmak istemiyor memurlarımız ?
Bize göre sıralayacağım bazı nedenler olsa da; bu nedenlerin anketlerle belirlenmesi çok daha isabetli olacaktır. Yozgat’ta kiraların yüksekliği bir gerçek. Yozgat’ta tatil beldelerinin olmadığı da başka bir gerçek. Ayrıca esnafın ve halkın tutumu da değerlendirilebilir. Bu konuda bir şeyler söylersek yanlış anlaşılacağımız için susmayı tercih ediyoruz!.. Barız bir konu var ki: Yozgat’ta usta ve yetişmiş eleman bulmakta zorlanıyoruz. İşinin ehlini bulmak ve iş yaptırmak oldukça zor maalesef. Bu durum acı bir gerçek. Halkın ve esnafın tutumu da oldukça önemli?..
Yozgatlının misafirperver olduğu doğrudur, fakat kiraların yüksekliği ciddi bir sorun teşkil ediyor. Yozgatlı dışardan geleni sever ve saygı duyar bunu da biliyoruz. Güvenilir bir şehir olmasının yanı sıra ne yazık ki güvensiz insanlarımız da oldukça fazlalaştı; içimizdeki çürük elmaların yüzünden adımız da “yoza” çıkıyor desek yanlış ifade etmiş olmayız herhalde?..
Yine de şehrimiz genel itibariyle yaşanabilir şehir konumunda elhamdüllah.
Bize düşün bir görev var; dürüst olmak, samimi olmak hoş görülü davranmak ve karşımızdakine saygı göstermek. Tasvip etmediğimiz bir konu daha var: Sözümüze dikkat etmeliyiz. Özellikle bazı hemşehrilerimizin sokakta çirkin sözlü- küfürlü kaba saba konuşmaları bize hiç de yakışmıyor. Evet bu bize yakışmıyor; Yozgat nazik kibar ve beyefendi insanlar memleketi. Çürük elmalar bizi huzursuz etmemeli ve adımızı lekelememelidir.
Bir konuyu daha ifade edelim ki: üniversiteli gençlerimiz en çok otobüs şöförleri ve esnafımızla muhatap oluyor. Bu çocuklar toplumun aynası: memleketlerine gidip Yozgat’ı ve Yozgatlıyı anlatıyorlar.
Şöförlerimizden ve esnaflarımızdan ricamız şu: bu gençlere nazik kibar ve güler yüzlü davranalım. Bu durum hem kendi müşterimiz için hem de Yozgatlı için oldukça önemli bir konudur. Samimi olmak , candan olmak, güler yüzlü olmak çok mu zor?.. Bence zor olmamalı. Yozgata yakışanı, Yozgatlıya yakışanı yapacak olursak tüm olumsuzlukları bertaraf etmiş oluruz öyle değil mi dostlar?
Ne yazık ki bu anlamda da ciddi sorunlarımız var. İşte bu ve buna benzer konular misafirlerimizi rahatsız eden ve Yozgat’tan ayrılmalarına neden olan sebepler arasında sıralayabiliriz derim.
Elbette başka konularda var: o zaman yapılması gereken konu bu nedenleri anketlerle tesbit edip insanımızı uyarmak şehrimiz için önemlidir. Yozgat büyümeli, gelişmeli ve yaşanabilir bir şehir olmalıdır. Bu görev ve sorumluluk da Yozgatlılar olarak hepimize düşüyor. Şehirleşmek ve şehir kültürünü yerleştirmek.