Ne kadar şansız sessiz bir memleketimiz var. Kendine ait yöresel lezzetleri vardır mesela arap aşı. Yani arabaşı.. Hikayesi vardır Yozgat’a aittir arabaşı. Bizim diye başka bir memleket sahip çıkar desti kebabımız var başka bir memleket sahip çıkar. Kazankaya bizimdir diye başka bir şehir baş kaldırır Yozgat’a hiçbir şey layık görülmez.

Geçen gün yine Çamlık Gazetesi’nde okuduğum bir haber beni hem üzdü hem güldürdü acınacak halimize güldüm. İyi Parti Kayseri Meclis Üyesi Kazım Yücel, Kayseri’nin devlet desteği alamadığını söylemiş. Yozgat’a yapılan havaalanını eleştirmiş. Ben de buradan Sayın Kazım Yücel’i aydınlatmak istiyorum. Kazım Bey, bugüne kadar Yozgat’ın bakanları, milletvekilleri olmasına rağmen hiçbiri Yozgat’a bir çivi çakmadı maalesef. Çakılan çivilerin ekonomiye yansımadı bir şekilde yansımadı. Eğer memleket için bir şeyler yapsalardı Yozgat, Kayseri kadar büyük ve güzel bir şehir olurdu.

Biz, hep yerimizde saydık, vaatlerle kandırıldık, hızlı tren dediler yıllar önce bitmesi gereken hızlı tren hala faaliyete geçmedi. Havaalanı dediler uluslararası olacak dediler 4 kez her seçimde açılışını yaptılar hala bir faaliyet yok. Askeri birlik dediler Ankara’ya kadar yürüyen grubu içeri bile almadılar. Vekillerimiz seçim zamanı görünür seçim sonrası ulaşılmaz olur. Son seçimde seçilen CHP Yozgat Milletvekili Ali (Keven) Amcamız sesimiz sözümüz oluyor sadece. Ve Bekir Bozdağ ile görüşmek için Ali amcanın adını yazdırıyor insanlar mecliste. En azından bize gelen bilgi bu şekilde ki gerçeklik payı var ise çok acı bir durum.

Acaba bu durum Sayın Bozdağ’dan mı kaynaklı yoksa danışmanları mı engel oluyor. Yozgatlı danışmanı olmayan bakanların, milletvekillerin yaşadığı problemlerden bir tanesi de bu. Biz hala şehir içi ulaşımı halledemedik. Siz otobandan bahsediyorsunuz biz o aşamalara gelemedik henüz Hasta hanemizde o kadar çok bölüm doktor eksik ki bunu her defasında yazıyorum hiç birşey göründüğü gibi değil. Davulun sesi uzaktan hoş gelebilir. Yani sizin sandığınız gibi henüz faaliyete geçmiş hava alanımız yok iki tuğla örülmüş bir yer var. Kayseri Abdullah Gül ve işadamlarının katkısıyla büyük ve çok güzel bir şehir oldu.

Biz hep geride kaldık bir adım ilerleyemedik, bu durumda olmaktan elini taşın altına koymayan vekiller adına üzüntü duyuyorum. Ama memleketimi çok seviyorum, sizler büyürken diğer iller Kayseri, Çorum, Sivas gibi biz ilerleme gösteremedik, büyüyemedik. Benim umudum var mı tabii ki var, şeker fabrikamız, bira fabrikamız kapatıldı. İstihdam alanımız yok, gençler işsiz, daha sayıyım mı?

Siz sanıyorsunuz ki her şey Yozgat a yapılıyor. Başbakan yardımcımız Yozgatlı, gurur duyuyoruz, Cumhurbaşkanı danışmanınız da Yozgatlı. Memleket için bir şey yaparlar mı bilemiyorum. Yıl olmuş 2019 bir hızlı treni bir hava alanını bize çok görmeyin biz çok geride kaldık. Yozgat’ın azına da çok gözüne de çok demeyin. Yozgat, Anadolu’nun ortasında geri kalmış bir şehir artık büyümeye gelişmeye yenilenmeye çok ihtiyacı var.

Servet Teyzem Canım Serap ablamın annesi Altan Abimin kayınvalidesi. Uzun zamandır hastaydı, nasıl tatlı nasıl şeker bir insandı. Tam bir Osmanlı kadını, Atatürk sevdalısıydı. Hastaneye ziyaretine gittiğimde o kadar güzel konuşuyordu ki beni görünce ağladı, duygulandı. Atatürk’ten bahsetti, tatlı sohbeti, kibarlığı, asilliği, nezaketi gözlerinin içinin gülmesi, her şeye bedeldi. Tam kalkıyordum Serap ablamın kulağına eğildi “Arzu’ya para ver” dedi. Çocuklar için yaptığı kampanyada harcasın dedi. Nasıl içten, samimiydi hasta yatağında bile ince düşüncesini hiç kaybetmemişti. Hafızası mükemmeldi. Neler anlatıyordu, sohbetine doyum olmuyordu, hem ağlatıyor, hem güldürüyordu huzur veriyordu. Senin gibiler hala yaşıyorsa bu dünyada benim umudum var dedim. Ama şehir dışındayken acı haberi geldi. Hakka yürümüş. Servet Teyzem bir güzellik bir iyilik daha yok olmuş bu dünyadan. Çok genç yaşında dul kaldı kimseye muhtaç olmadan bütün hadimliği, asaletiyle baktı yavrularına çok gururluydu. Kimseyi muhtaç etmedi, onları ama yaşı ilerledikçe çocuklarının ona bakması onu çok üzdü. Onlarda gül gibi baktılar ona çocuğu da olsa kimseye muhtaç olmak istemiyordu. Her işini kendi yapmak istiyordu, börekler açan yerinde hiç durmayan Servet Teyzeme yatmak, yürüyememek ağır gelmişti. O eski topraktı kendi işini kendi yapmalıydı ama vücudu çok yorgundu. Artık buna izin vermiyordu. Cok çekmedi Allah herkese böyle evlatlar ve Servet Teyzem gibi anne nasip etsin. Sırf çocukları değil torunu Simay ve Erdemde el üstünde tuttu onu hasta hane odasını süsledi Erdem yeni yılda. Tanıdığım en tatlı en şeker insandı, Servet Teyzem buradan ona rahmet diliyorum. Serap ablama Altan abime Ferhat hocama sabır diliyorum.

Mekanı cennet olsun eşiyle kavuşmuştur simdi. Vuslatı bitmiştir cennetin en güzel yerindedir inşallah.