Halk ve divan şairi: 1903 yılında Yozgat'ın Sorgun ilçesinin Alcı köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Yozgat’ta tamamladı. Ardından Konya Muallim Mektebini bitirdi ve 1927’de öğretmenlik görevine başladı. 1928 yılına kadar bu görevini sürdürdü.

Kasım Kazancıklıoğlu dönemine göre iyi bir tahsil görmüş, öğretmenlik yapmış, yedek subaylık, siyaset ve çeşitli kademelerde devlet memurluklarında bulunmuştur.

Yozgat'ta Alcılı Kasım lakabı ile anılmış, kendini, inişli- yokuşlu hayat serencamını ve düştüğü boşluğu, aradığını bulamayıp yoruluşunu yazdığı bir dörtlük ile anlatmış ve bu dörtlüğün mezar taşına yazılmasını vasiyet etmiştir:

1950 yılında Sorgun’a yerleşti. 1965 yılına kadar serbest çalıştı. Bir yandan da şiir yazmayı sürdürdü, hatiplik yaptı. Bir ara siyasetle de uğraştı, sonra bundan vazgeçti.

1965’te Yozgat Bayındırık Müdürlüğüne Köy içme suları baş teknisyeni kadrosu ile göreve başladı. 1971 yılında emekliye ayrıldı.

Ankara Kayaş’taki evine yerleşti. Yaşantısını yine şiir yazmakla ve hoş sohbetlerle sürdüren şair;
Altı erkek ve bir kız çocuk babasıydı. Kazancıklıoğlu 26 Aralık 1976 tarihinde vefat etti.

Kazancıklıoğlu'nın vasiyetini çocukları yerine getirip söz konusu olan o dörtlüğü Ankara Kayaş’taki mezar taşına yazdırdılar.

“Dahiydi, derbederdi
Hayatı hep kederdi
Dipsiz işler peşinde
Yeldi yeldi keperdi…”

(Not:Kepermek, fazla çalışmaktan, yorulmaktan atların ağız kenarlarında oluşan köpükler olur ya, o hale gelmek anlamındadır…)

Şair Kazancıklıoğlu, lirik şiirler yazan bir hece şairi olduğu gibi; derin manalar ihtiva eden terkip, teşbih, istiare ve mecazlarla süslü aruz vezniyle şiirler de yazmış, aynı zamanda bir aruz ölçüsünü de şiirlerinde ustalıkla kullanmıştır.

Aynı zamanda mecazi anlamlı ifadeleri de meşhur olmuş, şiirlerinde sanatsal bir eda içinde kullanmış ve işlemiştir.

Milliyetçi duygularla yazdığı şiirlerin yanı sıra, tasavvufi şiirlerinin de olduğu bilinmektedir.. Güçlü bir şiir söyleme yeteneği olan şairin yaşadığı olaylara istinaden şiir yazdığı bilinmektedir.

Kasım Kazancıklıoğlu duygulu, hassas bir yapıya sahip, kendi aşkını, imajlarını, sevmediklerini, oğlunu, dostunu, milletini, toplumu, dünyayı ve feleği açık, sade ve akıcı bir anlatımla aktarmıştır. Aşk, acı, yakınma ve hiciv onun şiirinde koyun koyunadır. Aşırı hayallere, estetik ve metafizik konulara değinmemiş; alaycı, mizahi bir anlatımdan uzak kalmıştır. Sadece yaşadığı çevreyi anlatmış; normal çizgide yaşayan insanların gösterdiği özelliklere bağlı kalmış ve bunu da şiirlerine yansıtmıştır.

“Çiğdem, lale, sümbül gonca gül açsın
Yaprakta, çiçekte, dalda an beni,
Bomboş kovan gibi kalmasın gönül
Arıda, petekte, balda an beni. “

Kaynakça-1- Doğan, Durali (2005). "Kazım Kazancıklıoğlu". Yozgat Şair ve Yazarlar Ansiklopedisi. Yozgat: Sılam Ofset. 315-327.
2- Muhsin Köktürk Yozgatlı Şairler
3-Yazar: Dr. Öğrt.. Üyesi Tuğçe Erdal
4- Kasım Kazancıklıoğlu- Sorgun Düşünce Kulübü
5- Ahmet Yesevi Üniversitesi-Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü
6- Prof. Dr. Bayram Durbilmez -Milli Folklor