Bu haftaki makalemde de sizlere TAPTUK EMRE ve YUNUS EMRE ile ilgili öykülerimden bahsetmeye çalışacağım.
TAPTUK EMRE kesin olmamakla beraber 1200 ile 1300 lü yıllar arasında günümüzde AKSARAY olarak adlandırılan iç Anadolu bölgesinde yaşamıştır. TAPTUK EMRE, HACI BEKTAŞ VELİ, MEVLANA ile aynı çağda yaşamıştır. Halbuki TAPTUK EMRE, YUNUS EMRE nin hocasıdır. YUNUS EMRE gibi ulu şahsiyeti yetiştirmiştir.
YUNUS EMRE NEDEN KOVULDU
YUNUS EMRE , MOLLA KASIM tarafından üzerine atılan bir iftiraya dayanamayarak şeyhi TAPTUK EMRE ye durumu dillendirmiş, şeyhi tarafından da dergahtan kovulmuştu.
RUM ERENLER, HACI BEKTAŞ VELİYE giderken EMREYE “ Haydi sende bizimle gel “ dediler. EMRE çok güçlü bir erdi. “ Dost divanında erenlere nasib veren HACI BEKTAŞ adında bir er görmedik dedi ve HACI BEKTAŞ a gitmedi. EMRE nin sözünü HÜNKAR a ilettiler. “
HÜNKAR SOLUCA KARAHÖYÜK te kadıncık ananın evine yerleşince çeşitli bölgelerden gelen muhipler, müridler, ıhtırılmaya başlandı. Bu arada HÜNKAR SARU İSMAİL i gönderip EMRE yi çağırttı. EMRE yanına gelince HACI BEKTAŞ “ Siz dost divanında erenlere nasip veren HACI BEKTAŞ adında bir kimse görmedik demişsiniz, siz o nasib veren elin bir nişanesi / işareti olduğunuda bilirmisiniz “ diye sordu.
EMRE o divanda bir yeşil perde vardı. Onun ardından bir el çıktı, bize nasib verdi. O elin avucuna güzel , yeşil bir ben vardı. Şimdi bile görsem tanırım . “ dedi. Bunun üzerine HACI BEKTAŞ elini açtı. EMRE, HACI BEKTAŞ ın avucunda o güzelim yeşil beni görür görmez üç kez TAPTUK HÜNKARIM “ dedi. Bundan sonra da adı TAPTUK EMRE kaldı.
EMRE başındaki tacı çıkarıp HÜNKAR a teslim etti. HÜNKAR tacını tekbirleyip giydirdi. O da izin alıp makamına döndü. TAPTUK EMRE bir ANADOLU erenidir. EHLİ BEYT öğretisiyle onlara derviş yetiştirmiştir. Bunlar arasında ünü günümüze kadar gelen düşünceleri ile bütün insanlığı kucaklayan YUNUS EMRE de vardır.
Önümüzdeki haftada YUNUS EMRE ile olan övkümden sizlere bahsetmeye çalışacağım.
Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere yazımı KARACAOĞLAN ın NAZLI YARDAN GELDİ BANA BİR NAME adlı şiiriyle bitiriyorum. Hepinize selamlar sevgiler saygılar.
NAZLI YARDAN GELDİ BANA BİR NAME
Nazlı yardan geldi bana bir name
Eğer doğru ise kırdı belimi
Dedilerki yârini yadeller almış
Kadir MEVLAM nasib eyle ölümü
Bülbüle söyleyin gülüne konsun
Beni yârden eden ALLAH tan bulsun
Sabreyle sevdiğim ilkbahar olsun
Terkedeyip vatanımı ilimi
Ak yâri gördükçe ağladım çoştum
Al elinden dolu badeler içtim
Kötüler sandıki ben yârden geçtim
Ölmeyince çekermiyim elimi
KARACAOĞLAN derki konmadan göçmem
Her olur olmaza sırrımı açmam
Kötüler köprü olsa üstünden geçmem
Taşık suya uğratırım yolumu
KARACAOĞLAN