Haksız bir davada zirve olmaktansa, hak davada zerre olmayı tercih ederiz, diyor rahmetli Necmettin Erbakan.
Bu sözü siyasetçiler zaman zaman özel gün mesajı olarak kullansa da artık şu gerçeği çok iyi biliyoruz:
“Siyasette hak davası, millet davası gibi maneviyat içeren kavramlarının karmaşaya uğradığı bir dönem yaşıyoruz…
Farklı siyasi figürler dışında kendi içinde farklılıklar yaşayan, bunu bir rekabet dışında ayrılıklara dönüştüren, eksen kayması yaşayan bir siyasi süreç yaşıyoruz.
Farklı siyasi logolar altında farklılıklarının rekabeti, yerini ayrışmalara bıraktı.
Hülasa siyasetin eksen kayması, giderek ağırlaşan ekonomik şartlar altında dünyayı yaşanmaz hale getiriyor.
Ekonomi üzerinden siyaset yapılmasına karşıyım, fakat ekonomi üzerinden oluşan olumsuzlukları hiç olmazsa tebessüm, hoşgörü duruşu ile hafifletmek, bertaraf etmek mümkün.
Millet olarak güvene önem veren milletiz. Gittiği doktorun tebessümü ilaçtan tesirli etki oluşturan bu millet, temsil makamında oturanların bir bakışı ile hangi ruh dünyasına gark oluyor hesap edin.

GELELİM YOZGAT’A…

Milliyetçi ve muhafazakar duruşunu siyasete de yansıtan bir şehirdir Yozgat!
Dışarıdaki algısı da sandıktan çıkan neticeye göre şekillenen şehrin, bundan sonraki süreçte algısının nasıl olacağına dair varsayımda bulunmak zor olmasa gerek.
Evet, bu şehir milliyetçi yapısını muhafazakâr duruşu ile harmanlamış lakin son dönemde ortaya çıkan CHP gerçeğini de unutmamalı.
Ali Keven, yaşantısı, duruşu ve hayat felsefesi ile milliyetçi-muhafazakâr kesime de hitap eden bir isim, CHP’nin Yozgat milletvekili.
Matematiksel hesapların alt üst olduğu seçimler kendi içinde farklılıkları da doğurabiliyor.
Her ne kadar seçime epeyce bir zaman varmış gibi görünse de aslında seçim az sonra olacakmış gibi de yakın duruyor.
Genel seçimin ayak sesleri yerel yönetimlerden geliyor. Onların seçimine daha uzun zaman olmasına rağmen, genel siyasetin reklam yüzü belediyeler.
Yozgat’ın hemen her yerinde belediyeler yarın seçim olacakmış gibi ciddi hamlelerle kamuoyu algısı oluşturmanın derdinde.
Peki genel siyaset ne yapıyor?
Şu sıra Yozgat’taki genel siyaset önce kendi içinde hesaplaşıyor.
Sandalye kapma yarışı parti içlerinde olanca hızıyla devam ediyor. Haliyle bu durum zaman zaman karşılıklı düelloya da dönüşüyor.
Kimi de batan geminin malları derdinde.
Nasıl mı, hemen izah edelim.
Yozgat’tan olaylara bakacak olursak, hiçbir siyasi partinin bir önceki sonucu yakalama gibi bir garantisi yok.
Her ne kadar genel siyasetin yerel siyasetin yol haritasını belirlediği savı kabul görse de bu seçimlerde kişilerin faktörü çok ama çok önemli.
Yani ceketimi de koysam bu seçimi alırım mantığı bitti.
6 milyon yeni, genç, algıları 180 derece farklı seçmen kitlesini de olası seçime kattığımızda aday profili, söylemleri, seçmene ulaşma yöntemi gibi pek çok kriter devreye giriyor.
Şimdiden siyasi partilere şu tavsiyede bulunmak istiyorum, ceket siyasetini bırakmaz, eski siyasi söylem, eylem ve mantıkla hareket ederseniz yanılırsınız!
Zira insanımızın fıtratı bu günden yarına değişirsen siz eski türkü ile sahnede yer alırsanız kulakları tırmalamaktan siyasi geleceğinizi çöpe atmaktan başka bir işe yaramazsınız!