İsterseniz bir gün içinde çok sayıda farklı araçla yaptığım seyahatlerden yansıyanları aktararak başlayım konuya.
Kısa günün karı gibisinden, uzun süredir toplu taşımda yok yazılıyordum. Meğer ne hasretmişim, öylesine bir tatile…
Benim için direksiyon başında olmadığım zaman dilimi tatil gibi geliyor.
Her neyse, gelelim bizim Hızlı Trene.
YOZGAT’TAN DAHA ÇOK YOZGATLI’NIN YAŞADIĞI 2. YOZGAT!
Mükemmel bir özellik kazandırdı Yozgat’ımıza. Bir anda Ankara’nın 26’ıncı ilçesi olduk.
Mahsuru yok olalım,
Yozgat’tan daha çok
Yozgatlı’nın yaşadığı bir şehirle böylesine organik bir bağın olması kime ne zarar getirir ki?
Yüksek Hızlı Tren standardına çabuk alıştık o bir gerçek, bir gerçek daha var ki, hemen aktarayım:
- Gazi babası, trende hemen arka koltukta serviste yan yana oturduk! Ankara’dan binmiş, Yerköy’de inecek. Görevli inemezsiniz beyefendi diyor. Sebep, 11.00 treni Yerköy İstasyonu’nda duruyormuş, saat 13.20 treninde inemezmiş!
Bu işin elbette vardır bir ayarı, hesabı-kitabı ama eftenpühten bir sebepse yeter artık kırmayın benim Yozgatlı’mı hele de gazi babasını. 11.00’de de durabiliyorsan dursun Yerköy’de ne olur 1 dakikalık moladan.
TREN İSTASYONU İLE YOZGAT ARASINDAKİ SERVİS YETERSİZ
Yozgat’ta YHT İstasyonu ile Yozgat arasındaki servis yetersiz. Sanki üniversite otobüsü, insanlar balık istifi.
Hadi üniversite otobüsündekileri genç diye çok fazla önemsemiyoruz, kolay incinmiyorlar, en azından bir müddet nefessiz kalma ve tek ayak üstünde seyahat etme kabiliyetleri var.
Hızlı Tren’le gelen kadın, çocuk, yaşlıları ne yapmalı?
Ha, bir de kaptanın atarını olayın içine katarsak, çık bu işin içinden arkadaş!
İnsanlar nefessiz bir yolculukla şehre ulaşıyor. Yozgat’ın dünyaya açılan YHT kapısına inenlerin şehre balık istifi girmesi çok da iyi bir izlenim bırakmaz şehrimize sanırım.
Bilmem anlatabildim mi?
YOZGAT SİYASETİ HIZLI MI GİDİYOR!
Son dönemde Yozgatlı siyasetten de siyasetçiden de daha hızlı vesselam. Siyasetin ciddi bir durağanlık yaşadığı dönemde AK Parti’deki yeni isimler Yozgat’a ya da Ankara’daki Yozgat siyasetine ne katar? Kıymetli hemşehrilerim aslında Ankara’daki Yozgatlı siyasetçilerin her saniye Yozgat siyaseti yapması değil talebimiz.
Aksine olabildiğinde Ankara siyaseti yapsınlar,
Olabildiğince Ankaralı siyasetçiler gibi olsunlar,
Olabildiğince etkin, yetkin ve partilerinde muktedir olsunlar,
İnanıyorum ki Yozgat’a yansır!
Kimi zaman Yozgat siyaseti üzerinden yürümek de zarar veriyor bizden olan siyasetçilere.
Ama bizde bir sorun var, teraziyi tam manasıyla dengeleyemiyoruz.
Ya Yozgat ve Yozgatlılık’tan çok fazla uzaklaşıyor, tu kaka politikasını marifet görüyoruz, ya da Yozgat siyaseti içinde boğulup kalıyoruz. Maalesef bunun bir orta yolu da yok gibi. Ne olacak peki, biz dünya döndükçe siyasetçilerimizi işe yaramaz, iş görmez, iş bilmez olarak addedeceğiz, onlar da bizi daha çok seçim dönemi hatırlayan siyasetçiler olacak.
İşte biz basın mensupları olarak iki tarafın da sesi olmak, aradaki denge unsuru olmak zorundayız. Biz de bu sarmalda işine geldiği gibi kalem oynatan olduğumuzda kıyamet kopmuş demektir.
Hülasa siyasetin giderek farklı bir kulvara evrildiği dönemde biraz daha akıl, mantık ve vicdan ölçüsünden bakmak zorundayız.
Yoksa beyaz artık
beyaz, siyah da siyah
olmayacak!